| Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 26.07.2017 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, hepimizi yakından ilgilendiren, özellikle muhalefetin sesini kısan, milletvekillerini terbiye etmeye çalışan, Türkiye'deki demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlayan, bir başka önemli bir derecede kısıtlayan Meclis İçtüzüğü değişikliği üzerinde, 5'inci madde üzerine söz almış bulunmaktayım.
Değerli arkadaşlarım, bütün kanunların bir dönemi vardır yani bir iklimi vardır. Öncelikli olarak bu iklimi anlatmak istiyorum size. Yani bugüne nasıl geldik? Bu Meclis İçtüzüğü değişikliğine nasıl geldik, öncelikle onu ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, 15 Temmuz akşamı burada hep beraber, Mecliste kol kolayken üzerimize bombalar atıldı ve daha sonra 20 Temmuzda iki parti anlaşarak OHAL'i çıkardınız ve OHAL'in bugüne kadar getirmiş olduğu olağanüstü koşullarda bir Anayasa değişikliği gerçekleştirildi. Bu Anayasa değişikliği aslında demokrasimizi temellerinden sarsan, Türkiye'deki hak ve hürriyetleri kısıtlayan, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan, bize göre -belki meridir ama- gayrimeşru olan bir Anayasa değişikliğiydi. Şimdi, bu değişikliklerin üzerine, tekrar, yeni bir, Türkiye'deki söz, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bu Meclis İçtüzüğü değişikliğini gündeme getirdiniz.
Değerli arkadaşlarım, elbette her kanunun gelmiş olduğu bir iklim vardır. Bu Meclis İçtüzüğü'nün de bir iklimi var. Aynı zamanda her kanunun bir ruhu vardır, bu ruh gerçekten çok önemlidir.
Şimdi, ben size şunu ifade etmek istiyorum: Türkiye'deki demokrasinin temellerini oluşturan, felsefesini oluşturan, dünyadaki demokrasinin temellerini oluşturan, felsefesini oluşturan özellikle kanunların ruhu üzerine Montesquieu'nun bir eserinden bahsetmek istiyorum. Bakın, 1748'de bu eser basılmış ve bu eserde saltanatla ilgili hükümler var. Bakın, diyor ki: "Aracılık eden, bağımlı olan ve buyruk altında bulunan kuvvetler saltanat hükûmetinin yani temel kanunlar vasıtasıyla bir kişinin yönettiği hükûmetin niteliğini teşkil eder."
Şimdi, burada neden bahsediyoruz? Maalesef, ülkemizde şu anda bir saray vesayeti var; "kuvvetler ayrılığı" dediğimiz, "erkler ayrılığı" dediğimiz noktada yasama, yürütme ve yargı üzerinde bir saray vesayeti var. Bize göre bu Meclis İçtüzüğü değişikliği de bu saray vesayetinin bir ürünüdür değerli arkadaşlarım.
Tabii, 5'inci maddeden de bahsetmek istiyorum. Burada Milliyetçi Hareket Partisine de özellikle bazı noktalarda eleştiri getirmek istiyorum çünkü onlar da artık iktidar partisiyle birlikte hareket ediyorlar. Frak değişikliğine yönelik, daha doğrusu Meclisteki kıyafet değişikliğine yönelik bir madde bu madde. Aslolan da Meclis Başkanlarının frak giymesini istemediği ifade edilmişti, özellikle Komisyon çalışmaları sırasında. Sayın Erkan Akçay burada olsaydı, onun bir ifadesi vardı, onu ifade etmek istiyorum.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Sayın Akçay burada.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Sayın Erkan Akçay diyor ki: "Bu frak milletimizin kıyafet anlayışına uygun değildir."...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Doğru, evet, doğru. Uygun değil, kuyruklu bir kıyafetimiz olmadı hiçbir zaman.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - ...ve aynı zamanda diyor ki: "Millî değerlerimize uygun değildir."
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Evet, doğru.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Sayın Akçay, bu kıyafeti, bildiğiniz gibi 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk getirmiştir ve bugüne kadar da...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Atatürk'ü hiç karıştırmayın bu işe. Bakın, yanlış yapıyorsunuz Atatürk'ü karıştırmayın bu işe.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - ...Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanları bunu giymişler.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - O zaman giyilmiştir. Atatürk'e bağlamayın lütfen, yanlış yapıyorsunuz.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bir de diyorsunuz ki, bakın, burada bir ifadeniz daha var: "Meclis Başkanları bundan rahatsız." diyorsunuz. Bugüne kadar ben -son Meclis Başkanına kadar- bundan pek rahatsızlık duyanı görmedim.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sordun mu?
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Elbette Atatürk'ten rahatsız olma düşüncesinde olanlar kıyafetinden de rahatsızlık duyabilirler buna bir şey demiyorum.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biz de bir şey demiyoruz.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Boğazını sıkıyor adamın, daha anlayamamışsın bu cümleyi.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Ama bakın Sayın Akçay, şimdi diyorsunuz ki: "Millî değil." Bakın, bugün yeni bir olay öğrendik.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Frak, Fransızlardan gelme.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kravat nereden gelme? Kravat da Hırvatlardan gelme.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - "Fransızlardan gelme" diyorsunuz, tamam, bir şey demiyorum. Bakın, bugün şunu öğrendik: Sayın Başkan, Alman malı Mercedes Benz Maybach S 600 marka makam aracı almış, 1 milyon 300 bin euroya.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - 6 trilyon.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bakın, bu 6 trilyon. Bu millî değil de, frak millî değil de bu Mercedes mi millî?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hayır, o da millî değil.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Değil, o da değil, binme.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)