| Konu: | (10/2, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18) No.lu Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 03.10.2017 |
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aile... Acaba sağlıklı bir ailede miyiz? Kendi değerlerine göre aile bireyleri arasında haklar-sorumluluklar dengesini kurabilmiş aile sağlıklı aile.
Acaba güçlü bir ailede miyiz? Hak-görev dengesini kuramamış olsa bile aileyi ilgilendiren sorunlar karşısında dayanışma ve iş birliğiyle sorunu çözen veya çözmeye gayret eden bir ailede miyiz?
Aile kurumu tüm toplumlar için temel yaşam ünitesidir. Alternatifi olmayan bir kurumdur aile. Aile, değer aktaran bir kurumdur. Biraz önce "Rapor olsa ne olur?" gibi cümleler kullanıldı. O rapor çerçevesinde ailemizin güçlenmesiyle ilgili, tespitlerimiz ve önerilerimizle ilgili birtakım düzenlemeler yapıldığı takdirde Türk aile yapısını daha da güçlendirmiş olacağız ve aynı zamanda ailenin değer aktaran bir kurum olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Sevgiyi nerede öğrendik? Saygıyı nerede öğrendik? Hoşgörüyü, fedakârlığı, merhameti, hak ve adaleti, sabrı, sorumluluğu, öz güveni nerede öğrendik biz? Ailemizin içerisinden. Aile kurumunun sağlıksız yapılanması durumunda toplumu tehdit eden sorunların baş gösterdiğini de hepimiz çok iyi biliyoruz.
Şimdi, bu Komisyonda biz üç ana kategoride, Sayın Başkanım da ifade etti... Önce aile bütünlüğünün korunması, aile birliğinin güçlendirilmesi adına koruyucu, önleyici aile hizmetleri, sosyal politikaları ne olmalıdır?
İkincisi: Sorun yaşayan ailelerin yaşadıkları sorunun çözümü esnasında sunulacak rehberlik hizmetleri ve sorunların çözümüne yönelik uygulamalar ne olmalıdır?
Üçüncüsü de: Aile birliğini sonlandırmaya karar vermiş kişilerin mağduriyet yaşamalarının önüne geçecek insani değerlerin önemsendiği ve en önemlisi çocukların üstün yararının gözetildiği uygulamaların hayata geçirilmesi.
Her ailenin yapısı detaylı incelendiğinde -parmak izimiz- parmak izi kadar farklı olduğu görülmektedir her ailenin. Bu nedenle, aileye yönelik uygulanan tüm politikalarda insan merkezli ve koruyucu, önleyici bir yaklaşım esas alınmalıdır.
Sosyal politikalarımızda aile odaklı düşünmeye, vizyon geliştirmeye, misyon geliştirmeye, değişime ihtiyacımız vardır. Kamu tarafından şehircilik, ulaşım, haberleşme, iletişim, kültür-sanat, spor gibi tüm alanlarda üretilen sosyal politikalarda aile birliğini ve bütünlüğünü sağlamaya katkı verecek, aile bireylerinin daha fazla bir arada olmalarına, iyi ve kaliteli zaman geçirmelerine, daha fazla iletişim kurmalarına imkân sağlayan unsurlar göz önünde bulundurulmalı ve önceliklendirilmelidir.
Dünyanın değişen değerlerine bağlı olarak aile yapılarının değişmesi, ailenin ve bireylerin gereksinimlerinin ve sorun alanlarının bu değişime göre yeniden şekillenmesi kaçınılmazdır. Değişen dünya şartlarına bağlı olarak insani ve kültürel değerlerimizden vazgeçmek zorunda kalmadığımız uygulamaları üretmek zorundayız. Bu noktada tüm sorumlulara da büyük görevler düşmektedir.
Aile içi iletişimde hak ve sorumluluklar dengesinin kurulmasına yönelik rehberlik ve bilgilendirme çalışmalarına geçmek lazım. Kişiler aile içinde "Hak bakış açısı kadar hakkım." diyor, "Bu benim hakkım." Hak bakış açısı kadar sorumluluk bakış açısının da olması gerektiğini, bu konuda da düzenlemelerin yapılması gerektiğini öneriyoruz.
Aile bütünlüğünün korunmasına, ailenin güçlendirilmesine yönelik koruyucu aile tedbirlerinin yanı sıra Komisyon çalışmalarımız sırasında karşımıza çıkan ikinci husus, sorun yaşayan ailelerin aile bütünlüklerinin korunması için alınacak tedbirler ve sunulacak hizmetlerdir.
Türkiye'de ailelerin yaşadığı sorunların başlıcalarının; aile içinde hak ve ödevler noktasında yaşanan çatışmalar, eşlerin birbirine karşı sorumsuz ve ilgisiz davranması, iletişim ve problem çözme konusunda eksiklikler, ekonomi temelli yaşadıkları sorunlar, evde bakım yükü olan birey ve bireylerin varlığı gibi sorunlar olduğu görülmektedir.
Türkiye Aile Yapısı Araştırması'nın ortaya koyduğu sonuçlara göre eşle en çok sorun yaşanan konu, ev ve çocuklarla ilgili sorumluluklardır.
Türkiye'deki ailelerin iletişim konusunda ciddi anlamda sorun yaşadıklarını görüyoruz. Türkiye genelinde evli bireylerin yaklaşık üçte 2'si eşleriyle önemli bir sorun yaşadığında kimseden yardım almayı maalesef düşünmüyor. Her 5 kişiden 1'i eğer yardım alırsa bu yardımı ilk sırada aile büyüklerinden alacağını söylüyor ve uzman kurum ve kişilerle görüşeceklerini ifade edenlerin oranıysa yüzde 3. Bu sonuçlar bize eşlerin problem çözme becerilerinin yetersizliğini göstermektedir.
Aile eğitim programlarından bahsedildi, aile danışmanlığından bahsedildi. Ekonomik sorunlar var. Tabii ki, gelirin yeterli olmaması durumunda harcamalar konusunda eşler arasında sorun yaşandığı da bilinmektedir.
Küçük çocuklar, engelliler, hasta ve yaşlılar gibi özel gereksinimi olan bireylerin bakım yükünün azalması amacıyla sosyal yardım programları revize edilerek aile içi stresin azaltılması öngörülmelidir.
Kamuda eş durumu tayinleri dikkate alınmalıdır. İş ve aile yaşamının uyumlaştırılması sağlanmalıdır. Bütüncül ve eş güdümlü bir hizmet sunumunun sağlanması gerekmektedir.
Değerler eğitimi, eğitim müfredatı, ailenin güçlendirilmesi ve bireylerin çözüm üretme kapasitelerinin geliştirilmesi doğrultusunda hedefler içermekle birlikte değerler eğitiminin tüm okul hayatının içine yerleştirilecek şekilde planlanması gerekmektedir.
Yaşlı bireylerin yüzde 60'ı çocuklarıyla birlikte hayatlarına devam etmek istiyor. Bakın, yüzde 60'ı çocuklarıyla beraber hayatına devam etmek istiyor. O zaman, bizim konut politikalarımızda aile dostu konut politikalarını mutlaka geliştirmemiz lazım. Gündüzlü bakım modeli, evde sağlık hizmetlerini de artırmamız gerekiyor ve yaşlılarımız için de aktif yaşlanma stratejisi ortaya koymamız gerekiyor.
Medyada düzenleme ve denetleme yetkisi bulunan kuruluşların koordineli çalışması sağlanmalıdır.
RTÜK tarafından yapılan izleme fonksiyonunun kanal izlemesinden ziyade tematik izlemeye kaydırılması gerekiyor. Böylece hangi kanalda yayınlandığına bakılmaksızın benzer temalardaki, içeriklerdeki ihlallere aynı yaptırımların da uygulanması gerekiyor. Tematik izlemenin, örneğin çocuk kanalları izlenirken pedagojiye hâkim, dinî içerikli yayınların izlemesinin ilahiyat bilgisine sahip uzmanlar tarafından yapılması gerekiyor.
Boşanmış olsalar da ebeveyn sorumluluklarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmelerini kolaylaştıracak gerekli tedbirlerin alınmasının da gelişmesi sağlanacak. Boşanma olaylarında en fazla etkilenenin çocuklar olduğunu da konuşmacılar ifade etti.
Yurt dışında yaşayan Türk ailelerin yaşadıkları sorunlarla ilgili olarak da bakanlığımız bu adımları attı, atmaya da devam edecek. Aile ataşeliklerinin yaygınlaştırılması özellikle yurt dışı ziyaretlerimizde bizden istenen talepler oldu.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir de "Harçları kaldırın." diyor.
BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla) - Komisyon raporumuzun ailemizin bütünlüğünün korunmasına, ailelerimizin daha da güçlenmesine vesile olması dileğiyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)