| Konu: | İzmir TÜPRAŞ'ta meydana gelen patlamada yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dilediğine, taşeron işçiliğinde ısrar eden iktidarı bu yanlışından dönmeye davet ettiğine, Kürt edebiyatçı Mehmed Uzun'un 10'uncu ölüm yıl dönümüne, Diyarbakır Yenişehir Belediyesine atanan kayyumun indirdiği Mehmed Uzun Parkı tabelasının yeniden asılmasını sağlayan TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'ya teşekkür ettiğine ve Başbakanın valiler toplantısında sarf ettiği bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 11.10.2017 |
AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün TÜPRAŞ İzmir Aliağa Rafinerisi'nde meydana gelen patlamada 4 taşeron işçi hayatını kaybetmiş, 2 işçi yaralanmıştır. Ben hayatını kaybeden 4 işçinin ailesine başsağlığı diliyorum, Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara ise acil şifalar diliyorum.
Bunun yanı sıra, taşeron işçi çalıştırımı, güvencesiz işçi çalıştırımıdır, iş güvenliğinden yoksun çalıştırmadır ve burada siyasi iktidarın, işveren pozisyonunda olanların ciddi sorumluluğu vardır. Bu konuda Anayasa Mahkemesi, Danıştay kararları olmasına rağmen hâlâ taşeron işçiliğinde ısrar eden siyasi iktidarı bu yanlışından dönmeye davet ediyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün, bu ülkenin dünyaya kazandırdığı en büyük edebiyatçılardan olan Kürt edebiyatçı Mehmet Uzun'un 10'uncu ölüm yıl dönümü. On yıl önce aramızdan ayrıldı ve on yıl önce tedavisi için Diyarbakır'a geldiği günü dün gibi hatırlıyoruz. Mehmet Uzun bir söz ustasıydı. Tarihi, doğayı, sosyolojiyi, tüm toplumsal duyarlılıkları, yazarak ifade ediyordu. Bizlere ve gelecek nesillere asla eskimeyecek nice okunası kitaplar bıraktı, ders gibi özlü sözler bıraktı. Savaşlardan, çatışmalardan nasıl kurtulabileceğimizi şu veciz sözüyle ifade etmişti: "Kanların bıraktığı izler ancak adalet duygusu, insani ve vicdani yaklaşımla yıkanabilir." Yine, itaat etmeye kendini mahkûm etmiş olanlar için "Baskı altında çaresiz insan, yanan ağaç kütüğüne benzer, zararı da önce kendine verir."
Geçen hafta, kayyum olarak atanan Diyarbakır Yenişehir Belediyesi daha önce adının verilmiş olduğu bir parktan tabelasını kaldırmıştı. Biz bunu gündem yapmıştık ve kamuoyu... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkürler.
Bunun kamuoyunda bir baskı unsuru hâline dönüşmesi ve bu Mecliste gündeme getirildiği için, geçen hafta nöbetçi Meclis Başkan Vekili Sayın Ayşe Nur Bahçekapılı'nın gayretleri neticesinde dün gece o parka tabela yeniden asıldı. Bu konuda duyarlılık gösteren duyarlı kamuoyuna ve Meclis Başkan Vekilimiz Ayşe Nur Bahçekapılı'ya teşekkür ediyorum.
Bir de bugün valiler toplantısında Başbakan evlere şenlik bir laf etti: "Dört dörtlük iş yapmayın, hatasız iş yapmayın, hatasız iş olmaz. Mesele ülkenin menfaatiyse hata yapın, hata yapmaya alan var ama hainliğe yok. Sadece mevzuata sarılarak işler yapılmaz." diye söyledi. Valilerin, mülki amirlerin hatası Anayasa'dan -kendisinin, Başbakanın da ifade ettiği gibi- mevzuattan ayrılması ise biz soruyoruz: Mesela Beytüşşebap'ta infaz edilen sivil insanlar bu hatalardan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
AHMET YILDIRIM (Muş) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Beytüşşebap'ta, Şapatan'da, Tale köyünde infaz edilenler mülki amirlerin Başbakanın sözünü ettiği hataları mıdır? Bu kapsama giriyor mu girmiyor mu? Yine, Muğla'da işkenceye uğrayan insanlar bu valilerin Başbakanın sözünü ettiği hatalarından sayılabilir mi? Hele hele hatayı mevzuatla özdeşleştirerek bunu ifade etmesi açıkçası Hükûmetin nerelere savrulduğunun göstergesidir diyorum.
Teşekkür ederim.