GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir'in 491 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 17'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:11.10.2017

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, burada Mehmed Uzun'la ilgili bilgiler çarpıtılmaktadır. Konunun aslı şöyledir: Bundan epeyi bir zaman önce bir belediye meclis kararı alınıyor. O dönem vali tarafından bu karar onaylanmıyor fakat oradakiler bu parkın ismini bu şekilde asıyorlar yani fiilî bir durum oluşturuyorlar yani yasal süreç tamamlanmamış. Daha sonra kayyum atanınca uygulanan ve uygulanmayan meclis kararlarına bakıyor. Uygulanan meclis kararları var, onaylanmış, yasal süreci tamamlanmış, bir de yasal süreci tamamlanmayanlar var. O, yasal süreci tamamlanmayan bir işlemdir. Ondan dolayı indirildi. Yasal süreç tamamlanıp tekrar oraya asıldı. Burada hatibin iddia ettiği gibi Kürtlerin değerlerine, Kürt vatandaşlarımızın veya bir yazarımızın veya bir şairimizin etnik kökeninden dolayı ona karşı bir husumet, sırf ona karşı bir öfkeden dolayı isminin indirilmesi söz konusu değildir, olamaz. Türkiye'de yaşayan her bir vatandaşımız hepimizin ortak değeridir. Orada tamamlanmayan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Anıtlar niye yıkıldı?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım, izah edeyim biraz eğer bir dakika daha verirseniz...

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Bir de anıt yıkılmasına cevap verin Sayın Muş.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Orada Mehmed Uzun'la alakalı değil, fiilî durum oluşturulmuş...

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Tamam, niye anıtlar yıkıldı? Roboski anıtı, Ahmedi Hani anıtı niye yıkıldı, ona da cevap verin.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - ...yasal süreç tamamlanmamış, kayyum geldikten sonra yasal süreç tamamlanıp tekrar parkın ismi yerine asılıyor. O da yine... Bu sürecin bilinmesi lazım.

DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Ama Türkçeleştirilerek.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bir diğeri Sayın Başkan, ben bunu defaatle burada ifade ettim. Bakın, insanların etnik aidiyetlerinden dolayı sürekli bir şeylerin gündeme getirilmesi doğru değil. Türkiye 80 milyon vatandaşıyla birdir, beraberdir, bir bütündür, kimsenin etnik kökeninden dolayı farklı bir muameleye tabi tutulmasını biz asla kabul edemeyiz. Ama sürekli birileri, sanki etnik kökenden dolayı Türkiye'de bir şeyler oluyor, bunun üzerinden bir siyaset geliştirmeye çalışıyor. Bunu yanlış buluyoruz. Bu doğru bir yöntem değildir, doğru bir yol değildir. Ülkesiyle, milletiyle, 80 milyon vatandaşıyla Türkiye Cumhuriyeti devleti bölünmez bir bütündür.