| Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 12.10.2017 |
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Tabii bugün görüşülmekte olan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarımız mevcut şekliyle de aynı görevini icra ediyordu, yapıyordu. İşçi ve işveren bir araya geldiği zaman mevcut kanunla kendi anlaşmalarını sağlıyordu, Arabuluculuk Kanunu olmadan da bir sonuç almak mümkündü. Arabuluculuk Yasası işçiyi engelleyen, sabote eden ve işverenin karşısında güçsüz düşüren bir kanun taslağı olarak önümüze gelmiş durumdadır.
Taraflar anlaşmalarını mevcut, var olan mahkemelerle de zaten -kendi durumlarını- hallediyordu. Ne yazıktır ki şu andaki mevcut mahkemelerin varlığında bir değişiklik yoktur. Ara buluculuk sadece ve sadece işverenin lehine yapılmakta olan bir kanun tasarısıdır.
Tabii, ara buluculuk deyince aklımıza başka şeyler de geliyor. Mevcut iktidar on beş yıllık süre içerisinde ülke içinde, ülke dışında sorunları çoğalttı; sınır komşularımızla Suriye'de, Irak'ta mevcut komşuluk ilişkilerimizi bozdu.
Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlet. Bu devletin asli görevinde bölgede ara buluculuk yapmak, hakemlik yapmak, hâkimlik yapmak durumu vardı ama yapılan öngörüsüz politikalar ülkemizi direkt savaşın içerisine soktu. Şu anda Irak ve Suriye mezhepçi politika anlayışı yüzünden, ülkemizin bu savaşta savaşın içinde olduğunu görüyoruz.
Irak'taki, Suriye'deki savaşın ülkemizdeki yansıması olayların olmasını sağladı. Örneğin, 10 Ekimde Ankara Garında yapılan katliam, IŞİD katliamı bu Irak ve Suriye'deki savaşın bir sonucudur. Yüzlerce insanımızı o IŞİD terörünün mevcut eylemleriyle yok ettik. Bu eylemleri destekleyen, silah gönderen, destek veren veya onlara yiyecek, giyecek sağlayan mevcut hükûmetlerimiz, oradaki mevcut terör olayını desteklemiştir ve ülkemizdeki katliamların da olmasını sağlamıştır.
Tabii, ülkemizde 15 Temmuzda bir terör hareketi gerçekleşti, darbe girişimi gerçekleşti. Dinci FETÖ örgütünün 15 Temmuz öncesi ve sonrasında, 17-25 Aralıkta da, 15 Temmuz günü yapmış olduğu katliamı da darbeyi de lanetliyoruz ama ne yazıktır ki 17-25 Aralıkta yapılan operasyonun da doğru bir operasyon olduğunu söylemek istiyorum.
Tabii, 15 Temmuz sonrası, 20 Temmuzla beraber olağanüstü hâl koşullarında kanun hükmünde kararnamelerle ülkemizde demokratik yapımızın yani ülkedeki milliyetçi, devrimci, ulusalcı, yurtsever, demokrat, tüm insanlarımızın bir şekilde işlerinden alıkonulduğunu ve mevcut siyasal iktidarın kendine karşı gelen tüm grupları, insanları ideolojik olarak karşısına alıp hapsettiğini görüyoruz. Bunun bir şekilde ülkemizde düzeltilmesini istiyoruz. Bunun düzeltilmesi de olağanüstü hâl koşullarının kaldırılıp kanun hükmünde kararnamelerin bu Mecliste görüşülmesiyle sağlanacaktır.
Saygılarımı arz ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.