| Konu: | Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 18.10.2017 |
MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 497 sıra sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Bugün 18 Ekim, Azerbaycan Türklüğü için önemli bir gün. Konuşmamın başında Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü kutluyorum.
Yine, yarın 19 Ekim, Muhtarlar Günü'nü de kutluyor, tüm muhtarlarımıza başarılar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, birçok alanda olduğu gibi kamuda da elektronik devlet uygulamalarını gündeme getirmiştir. Bu durum, bir yandan kurumların hizmet sunumunda ihtiyaç duyduğu bilgileri diğer kurumlardan elektronik olarak alabilmesini mümkün hâle getirirken diğer yandan da vatandaşlarımızın kamu kurumlarındaki işlemlerini bulunduğu yerden elektronik ortamda yapabilmesine imkân sağlamaktadır.
Tasarının birinci bölümüne bütün olarak bakıldığında, çağdaş gelişmeler ve teknolojik yenilikler ile uygulamadan kaynaklanan bazı ihtiyaçların karşılanmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Doğum bildirimlerinin doğum yapıldığı sağlık kurumuna yapılabilmesi, evlendirme memurluğu yetkisinin genişletilmesi, nüfus bilgilerinin e-devlet üzerinden sorgulanabilmesi, kişinin velayet ve vesayetine ilişkin mahkeme kararlarının elektronik ortamda saklanması ve mahkemelerin iş yükünü azaltmak amacıyla Soyadı Kanunu'nun 3'üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası bulunan ad ve soyadlarının mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilmesi bunlardan bazılarıdır.
Değerli milletvekilleri, nüfus hizmetlerine ilişkin iş ve işlemlerin daha etkin yürütülmesi, hizmet sunumunda hız ve kalitenin artırılması, vatandaş memnuniyetinin sağlanması ve bürokratik süreçlerin kısaltılmasına yönelik tüm bu çalışmaların, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğer ilgili mevzuatta değişiklik yapılmasını zaruri hâle getirdiği açıktır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak seçim beyannamemizde, nüfus ve vatandaşlık işlerinin kolaylaştırılması ve vatandaşlarımıza sunulan bu anlamdaki hizmet kalitesinin artırılması için teknolojinin imkânlarından yararlanılması gerekçesiyle hayatın her alanında elektronik yaşam tarzının benimsenmesinin sağlanacağı ifade edilmiştir. Elektronik yaşam tarzının bir gereği olarak herkese nüfus, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, vergi gibi vatandaşlık bilgilerinin yer aldığı akıllı kart verilerek hayatın kolaylaştırılmasının sağlanacağı belirtilmiştir.
Burada önemle altını çizdiğimiz husus ise kişisel verilerin gizliliğinin temin edilmesidir. Zira bilgi güvenliğinin sağlanması kritik öneme sahiptir. Özellikle, sosyal güvenlik, adres, kimlik, askerlik, seçmen ve vergi kayıtları gibi kritik kişisel verileri, bilgi ve belgeleri işleyen, sunan ve saklayanların bilgi ve iletişim güvenliği mutlaka sağlanmalıdır.
Tasarının 5'inci maddesiyle doğum bildirimlerinin sağlık kuruluşlarına da yapılabilmesi öngörülmektedir. Buna göre doğum bildirimlerinin özel sektör dâhil, doğumu gerçekleştiren sağlık kuruluşları tarafından yapılabilmesi mümkün hâle gelmektedir. Nüfus hizmetleri, bilindiği gibi, adalet, güvenlik, savunma, tapu işlemleri gibi devletin temel görevleri arasında olup nüfus kayıtlarının özel sektörü de kapsayan sağlık kuruluşları yerine devletin kontrolünde yürütülmesi yerinde olacaktır. Yine beyanların denetimi amacıyla aile hekimlerinin görevlendirilmesi uygulamada zorluklara sebep olabilecektir. Bu doğrultuda, kişisel verileri içeren nüfus kaydı işlemlerinin sadece devlet eliyle ve kişisel verilerin korunmasında şüphe uyandırmayacak şekilde yapılması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, kanun tasarısının kamuoyunda en çok tartışılan ve olduğundan farklı alanlara çekilen hükmü ise evlendirme yetkisini düzenleyen 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 22'nci maddesinde değişiklik öngören 6'ncı maddedir. Hukuk devletinde esas olan, nikâh akdinin hukuk içerisinde gerçekleşmesidir ve bu alandaki hukuki çerçeve de bilindiği gibi Medeni Kanun'la belirlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 141'inci maddesinde, evlenme töreninin evlendirme dairesinde, evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin 2 tanığın önünde açık olarak yapılacağı, ayrıca törenin evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabileceği hükme bağlanmıştır. 142'nci maddede ise törenin şekli düzenlenmiş ve evlendirme memurunun evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini soracağı, evlenmenin tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşacağı ve memurun, evlenmenin tarafların karşılıklı rızasıyla kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklayacağı belirtilmiştir.
6'ncı maddeyle yapılan düzenleme, nikâh akdinin mevcut gerekleri ve nitelikleriyle çelişmemektedir. Unutulmamalıdır ki bu yetki resmî nikâhı kıyma yetkisidir ve ilgililer sadece bu konudaki meri icapları yerine getirecektir. Nikâhı kıyacak olan da yine bir devlet memurudur.
Laik hukuk düzeninde aslolan, bu işlemin görevliler tarafından hangi kurallara göre yapıldığıdır ki nikâh Türk Medeni Kanunu'na göre devletin yetkili, resmî görevlileri aracılığıyla kıyıldığı sürece ortada laikliğe aykırı bir durum da asla olmayacaktır. Kaldı ki şu anda da evlendirme memurlarının ideolojik ve felsefi düşüncesi kimseyi ilgilendirmemekte, yaptığı işi Türk Medeni Kanunu'nda belirtilen usul ve esaslara uygun yapıp yapmadığına bakılmaktadır.
Nikâh işleminde esas olan, nikâhın alenileşmesiyle, kamu görevlisi ve şahitlerin önünde irade beyanıyla işlemin gerçekleştirilmesi ve resmî kayıt altına alınmasıdır. Yeni düzenleme bu ilkelere halel getirmemekte, bu işlemin müftülük görevlileri tarafından da yapılabilmesine imkân sağlamaktadır. Ayrıca, evlenecek kişilerin takdir yetkisi vardır ve isteyen istediği yerde nikâhını kıydırabilme imkânına da sahiptir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun evlendirme yetkisini düzenleyen 22'nci maddesinde, evlendirme memurunun belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtar olduğu, Bakanlığın il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine ve nüfus müdürlüklerine, ayrıca dış temsilciliklere evlendirme memurluğu yetkisi ve görevi verebileceği belirtilmiştir. Yani, meri kanunda da belediye dışında evlendirme yetkisi verilmiş görevliler vardır. Bu defa da kanun tasarısıyla evlendirme yetkilileri arasına il ve ilçe müftülükleri dâhil edilmektedir. Müftülüklere yetki veren bu düzenlemenin dinî nikâh yetkisi olduğu yönünde oluşturulmak istenen algı ise tamamen yanlıştır.
Değerli milletvekilleri, Türk milletinin tarihinden, kültüründen, geleneklerinden ve inanç dünyasından feyiz alarak şekil bulan milliyetçilik anlayışımız, gelenekten geleceğe uzanan çizgide Türk milletinin sahip olduğu millî ve manevi değerlerin varlığını anlamlandırarak sürekli kılmayı ifade etmektedir. Vatandaşların inançlarına saygı duyan, din ve vicdan özgürlüğünü esas alan bir laiklik anlayışını millî birlik ve bütünlüğün güvencesi olarak görmekteyiz. Millî ve manevi değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında, millî bütünlüğün ve dayanışmanın pekiştirilmesinde şüphesiz ki aile kurumu büyük önem taşımaktadır.
Partimiz, kadınların saygınlıklarına gölge düşüren, temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayan, istismarlarına yol açarak toplumda geri planda kalmalarına sebep olan her türlü fiilî ve hukuki ayrımcılığa ve kadın istismarına karşı durmaktadır. Yapılan düzenleme, umuyoruz ki çocuk evliliklerinin, kadınlara hukuki koruma imkânını ortadan kaldıran çok eşlilik ve kayıt dışı nikâh uygulamasının son bulmasına katkı sağlayacaktır. Söz konusu düzenleme, resmî nikâh kıyılmadan dinî nikâh üzerinden sürdürülen evliliklerin, aile, kadın ve çocukların maruz kaldığı telafisi zor hukuki sorunların önüne geçecektir. İnanıyoruz ki bu düzenleme ülkemizdeki resmî nikâhı artıracak, böylelikle de kayıt dışı evliliklerin önünün kesilmesine ve kadın istismarının azalmasına yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak müftülüklere verilen resmî nikâh kıyma yetkisini hukuk devleti, laiklik, meşruiyet ve toplumsal gereklilik bakımından yerinde bir düzenleme olarak değerlendiriyoruz.
Bu düşüncelerle kanun tasarısının aziz milletimiz için hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)