| Konu: | SİVAS MİLLETVEKİLİ HİLMİ BİLGİN VE ISPARTA MİLLETVEKİLİ RECEP ÖZEL?İN BDP GRUBUNA SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 06.11.2012 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yani geçen haftadan beri çok önemli bir konuyu sürekli Meclis gündemine getiriyoruz. Buradan bir çözümün sesi, buradan bu yaşanan soruna akılla yaklaşan, mantıkla yaklaşan, sağduyuyla yaklaşan bir sesi yakalamaya çalışıyoruz ama maalesef ezberlenmiş gibi aynı metinlerle, AK PARTİ Grubunun genelini de temsil etmeyen, genelinin düşüncesini belirtmeyen birtakım metinlerle burada birtakım suçlamalar yapılıyor, deyim yerindeyse siyasi birtakım çıkar elde etmenin arayışı yapılıyor.
Bakın, sorun şudur, bunu açık söyleyelim: İçerideki siyasi tutuklu arkadaşlarımız bu açlık grevi eylemine kendi iradeleriyle karar vermişlerdir, kendi iradeleriyle bu eyleme devam etmektedirler. İçerisi boş olan bir çağrı BDP'den de gelse, AKP'den de gelse, PKK'den de gelse, KCK'den de gelse hiçbir şekilde karşılık bulmayacaktır, bunu biz defalarca buradan da ifade ettik. Ccezaevlerinde yaptığımız görüşmelerde de bu arkadaşlarımız açık bir şekilde bunu ifade etmemizi, kamuoyunu doğru bilgilendirmemizi istiyorlar. Dolayısıyla burada böyle provoke eden, farklı birtakım tartışmalara zemin hazırlayan söylemlerden kaçınmamız gerekiyor.
Sorun şudur: Bir savaş politikası, bir tasfiye konseptini bir kenara bırakıp Kürt sorununda bir müzakere ve diyalog sürecinin önünün açılmasıyla ilgili bir çığlık vardır, bu çığlığa hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Sadece müzakere ve diyalog sürecinin bitmesinden bugüne kadar 1.500 kişi yaşamını yitirmiştir, 1.500 ailenin ocağına ateş düşmüştür. Şimdi, bunun savunulur hangi tarafı vardır? AK PARTİ içerisinden, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinden, Milliyetçi Hareket Partisi içerisinden bu tabloyu savunan bir arkadaşımız olabilir mi? Açlık grevi böylesi bir fırsatı önümüze getirmiştir. Eğer bu taleplerin karşılanması noktasında birtakım adımlar atılırsa böylesi bir sürecin önünü aralayabiliriz, aksi takdirde tarihe şu anda en fazla tutuklunun katılmış olduğu açlık grevinin devrede olduğu bir Hükûmet olarak geçeceksiniz. İşin daha acı boyutu, daha kötü yanı, en fazla cenazenin çıktığı bir açlık grevinin bulunduğu bir ülkenin Hükûmeti ya da Başbakanı olarak tarihe geçme gibi bir tehlikeyle karşı karşıyasınız. Bu nedenle, buraya gelip böyle karşılıklı siyasi suçlamaları bir kenara bırakalım, yapıcı olan her söyleme değer biçelim.
Dün, Bakanlar Kurulundan sonra Sayın Bülent Arınç'ın yapmış olduğu çağrı anlamlıdır. Bu çağrının mutlaka önemsenmesi gerektiğini, AK PARTİ içerisindeki, Cumhuriyet Halk Partisi içerisindeki, Milliyetçi Hareket Partisi içerisindeki bütün vicdanlı arkadaşlarımızın bu çağrının gereğini yerine getirerek?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Biz o çağrıya katıldık.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Biz o çağrıyı her zaman yapıyoruz, gittiğimiz her görüşmede yapıyoruz, şimdi de yapalım. Rica ediyoruz, "Arkadaşlarımız kendi sağlıklarına zarar vermeyecek şekilde bu eylemi bitirsinler." çağrısını hep yapıyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Barış ve Demokrasi Partisi Grubunun?
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Ama siyasi içeriği olmayan taleplerin dikkate alınmadığı?
BAŞKAN - Sayın Baluken?
İDRİS BALUKEN (Devamla) - ?bir çağrının bir işe yaramadığını bilerek hepimiz mantıklı bir çerçevede bu soruna yaklaşalım. Bu sorunun bir an önce ülke gündeminden bir çözüm üretecek şekilde, bir çözümü getirecek şekilde çıkmasını sağlayalım. (BDP sıralarından alkışlar)