GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:31.10.2017

CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Helal Akreditasyon Kurumu Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Helalin sadece gıdayla ilgili olmadığını idrak eden ve kul hakkı yemeyen milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu tasarıyla diyorsunuz ki: "Biz helal gıda üreteceğiz, sertifikalandıracağız ve Müslüman ülkelere satacağız." Şimdi, istediğiniz kadar helal gıda üretin, en güzel sertifikaları hazırlayın; bu ürünü satacak bir ülke bulamadıktan sonra hiçbir işe yaramaz. Ürettiğiniz helal gıdayı -tırnak içinde- kime satacaksınız, Suriye'ye mi satacaksınız? Suriye'ye satacaksınız. Peki, orada Müslüman kanı dökülürken, Suriye'de Müslüman kanı dökülürken, haramların en büyüğüne imza atarak oradaki Müslüman kanını durdurmak yerine taraf olmasaydınız da Suriyelilerle düşman olmasaydınız da bu malları satabilseydiniz daha iyi olmaz mıydı? Siz gittiniz Suriye'nin yönetimiyle değil Suriye'nin halkıyla düşman oldunuz. Şimdi diyorsunuz ki: "Bizden helal gıda satın alın." Kimseyi kandıramazsınız.

Bu helal gıdaları kime satacaksınız, Irak'a mı satacaksınız? Çok enteresan bir şey yaptınız, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şey yaptınız, Irak'ta ne kadar grup varsa kötü oldunuz. Önce kalktınız Bağdat Hükûmetine "İbadi benim kıratım bile değil. Sen kimsin?" dediniz, arkasından aynı masaya oturdunuz. Sonra Barzani'yle ilişkileriniz iyiydi, "Bir gece ansızın gelebilirim." dediniz, bu sefer oradaki Kürtlerden de oldunuz, Araplardan da oldunuz; bunların hepsi Müslüman. Sizin üretip sertifikalandırdığınız helal gıdayı satamayacaksınız. Komik duruma düşüyorsunuz, ben buna üzülüyorum.

Libya'yı mı satmayı düşündünüz? Vallahi yani buna çocuklar bile güler. "NATO'nun orada ne işi var?" deyip önce bir celallendiniz, sizi alkışladı Libyalılar, ondan sonra "Tabii ki orada olacak." deyip siz de gidip işin içinde yer aldınız, Libya halkını küstürdünüz. Şimdi "Ben oraya gıda satacağım." diyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz ya? Vallahi yani ben merak ediyorum, bu söylediklerinize siz de inanıyor musunuz?

Acaba Mısır'a satabilir misiniz? Şöyle bir baktım, Mısır'a, belki oraya... Bakın, bir şey satarsanız bundan bütün Türkiye faydalanacak yani satabilirseniz ama bir şey yapıp gerekçesine "Ben yurt dışına mal satacağım, refahımı artıracağım." diye girdiğinizde, buna da kimse inanmıyorsa, yahu ayıp oluyor, insanlara bizim başımızı öne eğdirmeyin. Mısır'a dediniz ki: "Efendim, Sisi darbe yaptı. Lanet olsun!" Tamam, kim darbe yapıyorsa lanet olsun! Gittiniz oradaki Rabia Meydanı'ndaki işareti ithal ettiniz, getirdiniz, kendi partinize mal ettiniz. Ondan sonra, şimdi, Sisi'yle görüşmenin yollarını arıyorsunuz, aynı fotoğraf karesine giriyor Sayın Cumhurbaşkanı Sisi'yle. Ya, kime satacaksınız siz bu malı, Mısır'a mı satacaksınız? Efendim, Suudi Arabistan'a satarmışız; işte, Katar'a satarmışız, başka yere satarmışız; güldürmeyin adamı ya, güldürmeyin! Ülkemizi güvenilmez bir duruma getirdiniz.

"Helal gıda üreteceğiz." Yahu, bu helal gıdanın tanımını içinizde doğru düzgün yapan var mı? Her bir tarikat, her bir grup, her bir Müslüman ülke helal gıdanın tanımını ayrı yapıyor, farklı bir tanım yaratıyor ortaya. Peki, böyle bir durumda bizim kendi ülkemizde bulunan farklı inanç, farklı yorumlara sahip olan Müslümanlar acaba bundan zarar mı görür diye hiç düşünmediniz mi Allah aşkına? Bir helal gıda tartışması başlatıp bizim milletimizi de yaralamaya ne hakkınız var?

Bakın, size basit bir şey söyleyeyim, acaba böyle bir tartışmada ne diyeceksiniz. İslam inancına göre kanlı et haramdır değil mi, çiğ et haramdır yani açık net ifadelerle söylenmiştir, açık net, tartışması bile yoktur. Peki, helal gıda üretiyorsunuz, çiğ köfte haram mıdır, helal midir arkadaşlar? Çiğ köftenin içinde çiğ et var. Helal mıdır haram mıdır? Hadi buyurun bakalım. İçinizde çiğ köfte yemeyen var mı?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sakallı olan sizsiniz, cevap verin buna.

HACI ÖZKAN (Mersin) - Çiğ köfteyi terbiye ettiğin zaman pişer.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - İşte, buradan bir yorum geliyor. Hacı Bey diyor ki: "Çiğ köfteyi terbiye yaptığın zaman pişiyor."

HACI ÖZKAN (Mersin) - Ben bunu ellerimle yoğurduğum için sen bilemezsin onu.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ben de diyorum ki: Kardeşim, et ateşte pişerse kanı gider, sen istediğin kadar yoğur gitmez. Bak, tartışmaya başladık, gördünüz mü? Bir çiğ köfte haram mıdır, helal mıdır? 80 milyon...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Etsiz var Hocam, etsiz çiğ köfte var.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bakın, yaptığınız iş doğru bir iş değil. Bu sadece basit bir söylem. İçinizde inanın bu tartışmaya katılacak pek çok milletvekili vardır. E, milletimiz de katılacak. Şimdi, bir haram gıda, helal... Yahu, bırakın, benim babam bana neyin haram olduğunu öğretti kardeşim. Benim kitabımda neyin haram olduğu yazıyor. Bırakın herkes kendi inancına göre haramını helalini bilsin. Şimdi, siz getireceksiniz o Danışma Kuruluna, oradan Ahmet gel, buradan Ayşe gel, oradan Fatma gel, bu... İnan bana hepsi kavga edecek orada ya. Ya hepsini aynı mezhepten koyacaksınız ya da birbirini yiyecekler. O nedenle bu, sıkıntılı bir iştir.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Seni niye rahatsız ediyor?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Beni niye rahatsız ediyor biliyor musun? Nifak sokacaksın milletin içine, nifak. Senin nifak sokmana izin vermeyeceğim.

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım lütfen.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ben inancım gereği ona bakmak zorundayım.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sen, inancın gereği bir şeye "helal" diyorsun, öbürü inancı gereği ona "haram" diyor. Bak, bir çiğ köftede bile birbirimize düştük, gördünüz mü?.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Kim düştü, nerede düştük?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ben size ne olacağını söyledim.

Bak, kardeşim, hiç uzatmayın lafı, siz helal gıda melal gıda derken millet açlıktan kırılıyor. TÜRK-İŞ açıkladı, 4 kişilik ailenin açlık sınır 1.544 lira yani sizin Ekim 2017 tarihinde 1.404 lira belirlediğiniz asgari ücret alan bütün herkes aç, ne helal gıdasından bahsediyorsunuz ya, ayıp değil mi ya! Ya, millet sizin yüzünüzden domuz etine mecbur kalacak çünkü eğer ölmemek için yiyorsa mübahtır. Sizin yüzünüzden millet domuz eti yemeye mahkûm kalacak. Siz hâlâ bana diyorsunuz ki: "Efendim, helal gıda üzerine gidelim." Kardeşim, TÜRK-İŞ diyor ki: "Yoksulluk sınırı 5.030 lira." 5.030 liranın altında alan bütün aileler yoksul. Sen gelmişsin bana diyorsun ki: "Bu haramdır, bu helaldir." Bırakın Allah aşkına bunları, başka şeylerle uğraşın. Bakın, TÜRK-İŞ size yakın. Göbeğinizden örnek vereyim, TÜİK rakamına göre, halkımızın yüzde 21,2'si yoksul. Siz kalkmışsınız bana "Bu gıda helal mı, haram mı?" tartışması... Ayıptır ya, ayıptır ya, böyle bir şey olmaz!

Burada sizin yaptığınız şey şudur: Din eksenli bir yönetim getirmeye çalışıyorsunuz, yaptığınız şey bu, din eksenli bir yönetimi inşa etmeye çalışıyorsunuz. Bir yandan helale harama sadece "Yemek yemek, lojistik, turizm" diyorsunuz; öbür taraftan, yetim hakkı yemeyi hiç de kötü görmüyorsunuz. Yemiyor musunuz yetimin hakkını? O kadar yapılan köprülere, yollara harcanan, şehir hastanelerine harcanan, yirmi beş sene bizi, yetimleri borçlandıran projelerde yetim hakkı yiyor musunuz, yemiyor musunuz? Bal gibi yiyorsunuz, işte haram buradadır.

AKP Genel Başkanı, şimdinin Cumhurbaşkanı, zamanında çıkıp "Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayım." derken, yüzüğünü gösterip "Benim bütün servetim budur. Eğer bundan daha fazla beni zengin görürseniz bilin ki haram yemişim." dedi. Açın videolarına bakın. Şimdi dünyanın en zengin liderleri arasında.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - İspatlayın hocam, ispatlayın.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - O zamanki serveti 5.110 lira.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - İspatlayın.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - O zamanki serveti...

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - İftira atmayın, iftira atmayın.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hanımefendi, iftira değil.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - İftira atıyorsunuz, ispatlayın.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bakın, Sayın Cumhurbaşkanının kendi mal beyanı. O zamanki serveti, mal varlığı 5.110 lira, şimdi 730 kat artmış. Yani, "O yüzüğünü gösteren Tayyip Erdoğan'ın servetiyle şimdinin Tayyip Erdoğan'ının serveti aynı." diyorsanız, ben sizin aklınıza şaşarım, şaşarım kardeşim.

O nedenle, siz kendiniz haram yerken milleti helal cenderesine sokamazsınız. Siz hiç uzağa gitmeyin, Diyanet İşlerine bakın.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Helal Mercedes'e biniyor, helal Mercedes!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Diyanet İşlerine gelen gelirler arasında faiz var mı, yok mu? Diyanet İşleri Başkanlığının gelirleri arasına faiz koyuyorsunuz, sonra çıkıp burada haramdan, helalden... Ayıptır ya!

Ya, Diyanet İşleri Başkanlığından açıklama yapılıyor, diyor ki: "Haram parayla hacca gidersen olur." Böyle bir şey var mı ya? Ya, siz nasıl bunlara izin verirsiniz? Nasıl böyle bir saçmalığa imza atarsınız? "Haram parayla ama sonra dönüşte onu fakirlere dağıtacağım." Hadi oradan, hadi oradan!

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Ezanı yeniden yasaklayacak mısınız, yasaklamayacak mısınız?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yüce dinimizi böyle fetbazların eline bırakırsanız, haramdan da helalden de bahsetmeye hiç hakkınız yok.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Ezanı yeniden yasaklayacak mısınız, yasaklamayacak mısınız?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizin amacınız dini istismar etmektir.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Ezanla bir sorununuz var mı, yok mu?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bu tasarıyı da masum hâlde, masumane duygularla getirmiyorsunuz.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - On sekiz yıl ezanı yasakladınız, yeniden böyle bir niyetiniz var mı, yok mu?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bizim hayatımız boyunca dinimizle de ezanımızla da sorunumuz olmadı.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - On sekiz yıl niye yasakladınız?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ama senin gibi dini kullananlarla sorunumuz var.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - On sekiz yıl ezanı niçin yasakladınız?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karşılıklı konuşmayın lütfen.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sorunumuz da olmaya devam edecek. (CHP sıralarından alkışlar)