GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:31.10.2017

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu bu vesileyle saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, üç gün sonra, siyasi soykırım operasyonlarının başlamasının ve eş genel başkanlarımızın rehin alınmasının üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak ama bu süre zarfında örneğin, Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş, hâlâ tutuklu olduğu davadan yargı önüne çıkmış değil. Bakın bugün gösterdik, yargı, Adalet Bakanlığından mahkemelere giden talimatla nasıl çalışacağı, nasıl karar vereceği konusunda uyarılıyor. Yargı talimatlı yargıya dönüşmüş, siyasetçiler rakiplerini bertaraf etmek adına onları rehin aldırıyor, rakip siyasi partinin 11 bin insanını gözaltına aldırıyor, 4 bini hâlâ içeride, "yargı bağımsızdır" diyebiliyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu ülkenin ekonomisi çökmüş. Ekonomi şaha kalkmış diyorlar. Vallahi, son günlerde hepiniz görüyorsunuz, şaha kalkan kurlardır, şaha kalkan akaryakıt fiyatlarıdır. Bunlar şaha kalkmışken, nasıl oluyor ekonomi şaha kalkıyor anlamakta güçlük çekiyoruz.

Dış ilişkilerimiz kimseyle neredeyse... Hatırlayın bir zamanlar "sıfır sorun" diye başlamıştık komşularla, neredeyse komşumuz kalmamış. Helal ürün tartışıyoruz ama Müslüman ülke gördüğümüz komşularımızın iç işine karışmışız, siyasetine karışmışız, Emevi Camisi'nde namaz kılacağız diye bir gün kalkmışız, böyle bir iddiada bulunurken orada oluk oluk kan akmış, biz burada akreditasyonu çalışıyoruz.

Değerli arkadaşlar, 1 Ekimde Meclis açıldığında bu yana, bu ülkenin bakın ekonomisi çökmüş, dış ilişkileri çökmüş, yargısı çökmüş, daha doğrusu yönetim sistemi çökmüş. Peki, biz neyi tartışıyoruz? Müftüler nikâh kıysın mı kıymasın mı? Bugün de işte "Helal sertifikası verelim mi vermeyelim mi?" tartışması yapıyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu kadar sorunumuz varken Hükûmet şu anda maalesef Meclise angarya yaptırıyor, şu anda biz angarya çalıştırılıyoruz değerli arkadaşlar. Hükûmetin derdi, bu çöküntüden artık kaybettiğini çok net olarak görüyor, görüntüsel olarak halka "Ben dindar bir siyaset izliyorum, ben dindar bir yönetime yakınım." gibi bir imaj yaratmak.

Değerli arkadaşlar, dindarlığın en başta şartı kul hakkı yememektir. OHAL ilan edildiğinden bu yana, sorgusuz sualsiz 140 bine yakın insanı kamudan aldınız, dışarıya bıraktınız. Sadece suçların şahsiliğine bile bakmadınız, çocuklarını, ailesini cezalandırmaya kalktınız. Şimdi, bir taraftan kul hakkını yemekte hiçbir beis görmüyorsunuz ama bir taraftan da Müslüman, dindar bir görüntüyü acaba verebilir miyiz, bu çökmüşlüğümüzü bunun üzerinden kurtarabilir miyiz, kotarabilir miyiz...

Değerli arkadaşlar, bu halkın çok net olarak ilk bakacağı, dindar, eğer gerçekten dindarsa kul hakkı yemez, insanların yaşamı için gerekli olan en asgari koşulları sağlar... Bugün asgari ücret maalesef birilerinin çay parasıdır, birilerinin yemek parasıdır ama bu ülkede yoksulluk almış başını gidiyor, bu ülkede gençlerimiz harap oluyor, uyuşturucu almış başını gidiyor, bu ülkede insanlar hiçbir şekilde geleceğe dair kendilerini güvencede görmüyorlar ama biz burada helal akreditasyon, işte, helal midir değil midir tartışması yapıyoruz, çiğ köfte tartışması yapıyoruz biraz önce.

Değerli arkadaşlar, bunların hepsi gerçekten bu Mecliste angaryadır. 1 Ekimden bu yana bu Meclis angarya çalıştırılıyor. Halkın sorunlarına, emekçinin sorunlarına, çiftçinin sorunlarına deva olabilecek, ilaç olacak tek bir yasa maddesi tartışmamışız burada. İki ayı aşkın süredir Meclis açık, tartıştığımız konular bu. Ben bunu halkın bilgisine sunuyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.