GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:01.11.2017

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerinde görüştüğümüz Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın 11'inci maddesi üzerinde sunduğumuz önergemiz üzerine grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Konuşmama başlamadan önce, yüce Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Günümüzde, dünya üzerinde bulunan tüm Müslümanların, tükettikleri farklı nitelikteki ürünlerin helal olması noktasındaki hassasiyetleri ve beklentileri sonucunda oluşan piyasanın büyüdüğü bir gerçektir. Bu sebeple, satışa sunulan ürünlerin denetlenmesi tabii ki uygundur ancak siz yeni bir kurum oluşturma durumundasınız, hedefiniz bu yönde ve kurulacak bu kurum için oluşturulacak bütçe hakkında da bizim kafamızda bazı sorular oluşmakta.

Kurumun gelirleri arasında sayılan her tür bağış, yardım ve sair gelirler kurumun tarafsızlığını ve bağımsızlığını nasıl etkileyecektir? Bunun ciddi bir düzenlemesi yoktur. Nereden bakılırsa bakılsın, suistimale açık bir durum söz konusudur.

İktidar ve ekonomi yönetimi tarafından bir yandan 2018 yılı için kamuda kemer sıkma politikalarının artacağı dile getirilirken bu tasarıyla kurulması hedeflenen kuruma "yardım" adı altında bütçeden her yıl 3 milyon Türk lirası para aktarmayı planlamaktasınız. Kemer sıkma politikalarınız sebebiyle açılmayan kadrolar için kaç gencimizin umutla beklediğini de buradan size hatırlatmak istiyorum.

Burada sayabileceğimiz birçok sayıda meslek var, farklı meslek gruplarına mensup kadro bekleyen çocuklarımız var ama madem helal gıdayla ilgili konuşuyoruz, ben gıdayla ilgili meslekten bahsedeyim. Bunlardan birincisi gıda mühendisliği. Gıda denetimi konusunda dört yıl eğitim görerek bu konuda en yetişkin kişiler gıda mühendisleridir. Bu doğrultuda, bakanlıkta gıda denetmenlerinin çoğunluğunu neden gıda mühendisleri oluşturmuyor, neden gıda mühendisleri gıda denetiminden sorumlu üçüncü meslek grubu durumundadır; bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.

Yine, gıda mühendisliği dört yıl eğitim gerektiren bir akademik alandır ama kırk gün süreyle kurs vererek, başka alanlardan çıkmış kişileri gıda kontrolörü yapmak ne kadar adildir? Bu, hak yemek değil midir?

Gıda işletmelerinde bilinçsiz üretici tarafından yönetilen üretimlerde gözlenen israflar ve verimlilik konusunda şüphe bulunmaktadır. Bu konuda, devlet eliyle, gıda işletmelerinin atık yan ürünlerini azaltmak, israfı önlemek, verimliliği artırmak, modern üretim tekniklerinin kullanımını sağlamak ve üreticiyi bilinçlendirmek için projeler geliştirilemez mi? Tarım ve hayvancılıkla ilgili birçok proje hayata geçirildi, peki, gıdayla ilgili bir proje yürütülmekte midir, bunu da merak ediyoruz.

İstihdam bekleyen diğer bir meslek grubuysa -gıda mühendislerinden ayrı- diyetisyenlerdir. Gıda mühendislerimiz aslında 2018 Ocak ayında 3.500 atama beklentisi içinde. Tabii ki bu beklentilerine nasıl cevap verilecek biz de merak ediyoruz. Ancak, diyetisyenlerin de beklentisi mevcut. Bu diyetisyenler istihdam noktasında oldukça sıkıntı çeken bir meslek grubu. Binlerce hastanın polikliniklere akın ettiği ve yüzlerce hastanın hastanelerde yattığı ülkemizde çoğu hastanede bir diyetisyen çalışıyor ve bu bir diyetisyen, hem poliklinik hizmeti veriyor hem yatan hastalara hizmet veriyor hem de hastanelerin mutfağından sorumlu oluyorlar. Ayrıca, bundan başka, daha bir tane bile diyetisyeni olmayan hastaneler de mevcut.

Kadro bekleyen diyetisyenler, hastanelerin durumu böyleyken ve yıllardır sözü verilen sağlıklı yaşam merkezlerine yapılacak atamalar da göz önünde bulundurulduğunda, yapılacak olan ilk atamada en az bin diyetisyen istihdamı yapılması ve sonraki atamalarda da ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak mesleklerindeki açığın kapatılmasını umut ediyorlar.

Zira bu projelerin duyurulmasıyla beraber sadece diyetisyenler değil, psikologlar, fizyoterapistler de sevindi, umutlandı, KPSS'ye girdiler, planlar yaptılar ama maalesef alım olmadığı için şimdi de 2017'de "2016'daki KPSS puanlarımız yanar mı acaba?" diye büyük bir endişeyle beklemektedirler. Tabii ki burada sayabileceğimiz kadro bekleyen bu kadar çok genç kardeşimizin meslek alanları varken şu anda değinebildiğimiz 2 tane. Ama madem gıdayla ilgili konuşuyoruz, bu kardeşlerimizin de beklediği kadroları ve yeşeren umutlarını yitirmemeleri için yardımcı olmamız gerekiyor.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)