| Konu: | İSTANBUL MİLLETVEKİLİ UMUT ORAN?IN, (2/303) ESAS NUMARALI 13/06/1952 TARİHLİ VE 5953 SAYILI BASIN MESLEĞİNDE ÇALIŞANLARLA ÇALIŞTIRANLAR ARASINDAKİ MÜNASEBETLERİN TANZİMİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 06.11.2012 |
OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Sayın Umut Oran aslında medya dünyamızın ve medya dünyamızdan şikâyet eden insanların ortaya koyduğu meselelerin özüne taalluk eden bir öneride bulunmuştu. Huzurunuza bu önerinin kabul edilmesi talebiyle geldi.
Tabloya baktığım zaman, itiraf edeyim ki, ne kadar ben 2 kere 2'nin 4 olduğunu söylesem de, ne kadar Umut Oran veya başka bir arkadaş bunu ifade etse de, bazı arkadaşlarımın buna ön yargıyla bakıp kabul etmeyeceklerini hissediyorum ama yine de umutlu olmak niyetiyle sizlerin birkaç dakikanızı almak niyetindeyim.
Sevgili dostlarım, medya dünyasından şikâyet etme, gazetecilerden şikâyet etme, özellikle iktidar dünyasının öteden beri bilinen, kendi açısından bakınca da haklı olduğu yer yer kabul edilebilecek olan bir husustur. Buna karşın bu şikâyetin ortadan kalkmasını veya en azından asgari düzeye inmesini sağlayacak tedbiri almak, yine siyasi iktidarın özellikle borcu olmak gerekir. Ne var ki sadece sizin iktidarınızdan söz etmiyorum, sizden önceki iktidarlardan, hatta daha da açık ifade etmem gerekirse, ta Ceride-i Havadis gazetesinin yayınlandığı 1840 tarihinden bu yana siyasi iktidarlar, Sayın Umut Oran'ın huzurunuza getirdiği ve benim de ayrıca bir vesileyle öneri olarak Meclise takdim ettiğim bu konu üzerine eğilmiş değildir.
Bir istisnayı ifade etmeden kendimi söze devamda haklı hissetmem. O istisna 1952 yılında Demokrat Parti İktidarı tarafından bu meseleye ilk defa el atılmış olması ve arkasından da 27 Mayısı takip eden dönemde Millî Birlik Komitesinin 212 sayılı Yasa'yı çıkararak yine bu konuya değinmiş olmasıdır. Ancak sözünü ettiğim iki yasa da maalesef uygulanmış değildir. İki yasanın da temel unsuru gazetecilere güven içinde, güvence içinde sendikal hakları vererek yazılı sözleşme yapmak suretiyle iş yerinde görev yapma imkânı veren yasalardır. Bu yasaların önemi gazetecilik gibi çok cazip olan mesleğin kaliteli elemanlarla dolmasına, o elemanların çoğalmasına imkân verme amacıdır. Maalesef, sözünü ettiğim iki yasanın da dönemin siyasi iktidarları tarafından uygulanmaması, sahip çıkılmaması sonuçta çok yetenekli gençlerin gazeteciliğe belirli bir süre girip kısa sürede terk etmelerine ve daha sonra da kalitesi düşük elemanların meslekte yoğunluk kazanmasına yol açmakta oluşudur. Bunun birinci derecede müsebbibi doğrudan doğruya dönemin siyasi iktidarlarıdır ve üzgünüm ki bu dönem için de sizin iktidarınızdır.
Sevgili dostlarım, sadece gazetecilerle ilgili bu 212 sayılı yasanın tekrar yürürlüğe girmesi, aslında yürürlükte fakat uygulanabilir hâle gelmesi birinci derecede önemli olduğu gibi bir de yine siyasi iktidarınız, gazetecilere olan sanıyorum ki açık düşmanca duyguları nedeniyle gazetecilerin yıpranma payını da bildiğiniz gibi 2008 tarihinde onların elinden almıştır. Geçen nisan ayında Sayın Bakana bu konuyla ilgili çalışmalar olup olmadığına ilişkin bir soruyu huzurunuzda sordum. Bendenize bir bilimsel heyetin konuyla meşgul olduğunu söyledi. Bilimsel heyet o tarihten bu tarihe sadece iki cümlelik bir yasa tasarısının yahut yasadaki tadilatın hakkından gelemedi. Tabii, böyle bir şey yoksa aziz dostlarım, aslında siyasi iktidarın, sizin iktidarınızın konuya samimiyetle bakmamış olması ve gazetecileri -üzgünüm ama- düşman telakki etmesidir. Umarım bu telakki değişir ve umarım doğru bir çizgiye siyasi iktidarınız kavuşur.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.