GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:07.11.2017

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesiyle ilgili verilen önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tasarının 4'üncü maddesiyle, Köy Kanunu'na göre evi bulunmayan ihtiyaç sahiplerine satılan taşınmazların üzerinde bina yapmak ve taksitlerini ödemek için 31/12/2020 tarihine kadar süre verilmekte, ödemelerin beş yıl içinde 10 eşit taksitle yapılması ve 2020'ye kadar süreleri dolanlara üç yıl ilave süre verme işlemi düzenlenmektedir.

Ayrıca, hangi kentlerde ne kadar taşınmazın devrinin öngörüldüğü, bu uygulamadan kaç kişinin yararlanacağı, köylünün elinden çıktığı anda belediyelerin bu arsaları ne şekilde ve kimlere satacağı belirtilmemiştir.

Şimdi düşünün, köyde evi olmayan vatandaşlar üzerine bina yapamadılar ve arsalar belediyeye geçti. Belediye, bu arsayı mutlaka bu köyde yaşayan insanlara satmalıdır, bu köyde nüfus kaydı olan insanlara satmalıdır; aksi takdirde bu arsalar belediyeye devredildiği zaman bu sorun 2020 yılından sonra yine devam edecektir. Biz bunu ya yine öteleyeceğiz ya da buna bir ilave düzenleme yaparak mutlaka bu köyde yaşayan insanlara satmamız lazım. Aksi takdirde bu ihaleye çıktığı zaman da -belediye ihalesiz bunu satamaz- daha değişik sosyal problemlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Maalesef, hazine arazileriyle ilgili satış yapılmak isteniyor ama süreç istenildiği gibi gitmiyor. Sadece, seçim bölgem olan Mersin Tarsus'ta 1.600'e yakın taşınmazın satış kararı alınmış, Bakanlığa gönderilmiş ama bir yıldır henüz sonuca varılamamıştır. Bununla ilgili, bir gayrimenkul satışı düşünün; DSİ'ye ait bin metrekarelik bir yeri bir vatandaş satın almak istiyor, 7-8 tane kurum görüş veriyor, Millî Emlak satışına karar veriyor; bölge müdürlüğü onaylıyor, defterdarlık onaylıyor, Ankara'ya gönderiyor; Bakanlık onaylıyor, Başbakanlığa gidiyor. Bu satış süreçleri de vatandaşlarımıza gerçekten çok zaman kaybettiriyor ve işler, maalesef, yürümüyor. Satış süreçlerinin mutlaka bölgedeki defterdarlıklar ve Millî Emlak müdürlükleri vasıtasıyla yürütülmesi gerekmektedir. Bu sürecin Ankara'ya aktarılması, bu kadar işin gücün içerisindeki Ankara'nın bu süreci takip etmesi, neticelendirmesi mümkün olmamaktadır.

Ayrıca, yine köylerdeki diğer bir önemli sorun, emlak vergileri ve çöp vergilerinin de süresinin uzatılmasıdır. Şimdi, "Köylerden 2019 seçimlerine kadar, bu dönem sonuna kadar su paraları düşük fiyatla alınacak. Emlak vergisi ve çöp vergisi alınmayacak." denildi ama yarın, 2019 yılında seçimler geldiği zaman yapılabilecek bir şey yok. Bu yeniden, bir daha uzatılacak, bir dönem daha "Köylerden bunu almayalım." diyeceğiz ve Meclis de bununla ilgili boş yere zaman kaybedecek çünkü köylülerin emlak vergisi ödeme şansı yok. Köyde yaşayan insanları devletin teşvik etmesi lazım.

Bugün kırsal nüfus günden güne azalıyor. 1980-1990'lı yıllarda yüzde 40'larda olan kırsal nüfus bugün yüzde 20'lere düşmüştür. Köyden kente göç hızla artmaktadır ve bu da kentlerde çok sayıda sorunu ortaya çıkarmaktadır. Köyde yaşayan insanlar teşvik edilmeli, köydeki insanlardan emlak vergisi, çöp vergisi gibi bedeller hiçbir zaman alınmamalıdır, buna kalıcı olarak çözüm bulunmalıdır.

Şimdi, öyle köyler var ki köyün suyu cazibeyle geliyor. Köylüler suyu yıllarca bedava içmişler ama şu anda, büyükşehir yasasıyla beraber, köylerden su parası alınıyor. Hiçbir maliyeti olmadan, köyün üzerinden, dağdan su gelmiş; köyün deposu var, hiçbir yatırım yapılmamış ama büyükşehir buralardan su bedeli tahsil ediyor, köylüler de buna karşı çıkıyor.

Ayrıca, hazine arazilerinin devrinde yine özellikle büyükşehir belediye sınırı içerisindeki sahillerin kiralanması ve devir işlemlerinde çok sayıda sorunla karşı karşıya bulunuyoruz. Sadece Mersin Büyükşehir Belediyesi bir tane sahilin kiralanması için yıllık 1 trilyon kira ödüyor. Allah aşkına, belediye sahili ne yapacak? Oradaki vatandaşların hizmetine sunacak. Türkiye'nin her yerinde bütün sahillerin oradaki belediyelere, vatandaşın hizmetine sunulmak üzere bedava devredilmesi lazımdır. Maliye Bakanlığı ayrı, belediye ayrı düşünülemez, hepsi devletin bir parçasıdır. Bunlarla ilgili de Hükûmetin gerekli düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz.

Bazı bölgelerde de hazine arazileriyle ilgili konulan fiyatlar maalesef çok yüksektir. Örnek olsun diye söylüyorum: Erdemli Sarıkaya'da dönümüne 50-60 bin lira bedel konmuştur. Köyde yaşayan insanların dönümüne 50-60 bin liralık bir bedelden bir gayrimenkulü satın alma şansı yoktur ve yıllarca bu sorun devam edecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - Bunu sorduğumuz zaman "Buradan birkaç kişi satın almış, onun için fiyat güncelleme yapılamıyor." deniyor ama bununla ilgili de bir yasal düzenleme yapılıp vatandaşın sorunu çözülmelidir diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.