GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:09.11.2017

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; izninizle, bu maddede de size Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasını anlatmaya devam ediyorum.

İzmir İktisat Kongresi'nde fikir temeli atılan bu fabrika, sadece kurulduğu ilçeyi geliştirip ünlendirmekle kalmamış, ünü "Atatürk modeli" olarak tarihe geçmiş ve Venezuela'da bir eş modeli yapılmaya çalışılmıştır. Ülke içinde tanınan Nazilli basmasının ünü ise kıtaları aşmış, dünyaya yayılmıştır.

Şimdi, güzel bir şey göstereceğim size: 2002 yılında dünya güzeli seçilen Azra Akın'ın o gün giydiği kıyafet Jüri Özel Ödülü'yle ödüllendirilmiş ve birinci seçilmişti. Bu elbisenin kumaşı Nazilli basmasıydı. Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası sadece bir fabrika değildi, hayata geçirilmiş ve başarıya ulaşmış en büyük muhteşem sosyal projeydi. Fabrikanın hemen karşısında 264 dairelik 1.000 kişilik lojmanı, bekâr işçiler için 3.500 kişilik bekâr işçi pavyonu vardı. İşçileri fabrikaya bedavaya taşıyan "Gıdı Gıdı" treni vardı. Fabrika çalışanlarının ihtiyaçları dikkate alınarak 1 fırın ve 1 kooperatif kurulmuştu. Fabrika bünyesinde kurulan hamam hem çalışanlara hem de Nazilli'ye hizmet veriyordu. İçinde bir dâhiliye, bir kadın doğum, bir çocuk, bir röntgen mütehassısı ve bir diş doktoruyla birlikte hemşireleri, eczacısı, hasta bakıcılarıyla çalışanlara ve ailelerine ücretsiz hizmet veren bir ameliyathanesi olan 40 yataklı hastanesi vardı. Hastane personeli sadece çalışanlara hizmet vermemiş, çevre köylere çalışmaya gidip özellikle sıtma savaş konusunda mücadeleye destek vermişti. İçinde eğitmenleriyle birlikte hemşire ve yardımcı personelinin çalıştığı, çalışan işçilerin çocuklarına bakım sağlayan bir kreşi vardı. Fizik laboratuvarı, mekanik odası ve atölyesi vardı. Fabrikada işçilere okuma yazma öğreten ve aynı zamanda meslek eğitimi veren bir okul vardı. Fabrikanın "Sümerbank İlkokulu" adında bir ilkokulu vardı. Fabrika bünyesinde Sümerbank Basma Fabrikası Camisi vardı. Fabrikada sadece işçilere değil Nazillili genç kızlara yönelik biçki dikiş, nakış kursları açılmıştı. Fabrika bünyesinde futbol, basketbol, voleybol alanları, güreş minderleri, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardı. Fabrika işçilerinden oluşan futbol, basketbol, voleybol, atletizm takımları, bisiklet, güreş, yüzme ve boks alanlarında faaliyet gösteren sporcuları vardı. Takımın rengi lacivert beyazdı. 700 kişilik sinema ve tiyatro salonu ve bu fabrikanın işçilerinden oluşan bir tiyatro grubu vardı. Yine, çalışanlardan oluşan müzik grubu vardı. Bu grup Aydın, Nazilli, Denizli'de verdiği konserlerle çok sesli müziği sevdirmiş, tanıtmıştı. Bu fabrikanın fabrika dışında da resmettiği resimlerle sanatı sürdüren ressamları vardı. On beş dakikalık konferanslar, müzik yayınlayan bir radyosu vardı. İşçi ve memurlar için biriktirme sandıkları, işçi ölüm ve hastalık sandıkları oluşturularak bir yardımlaşma ağı oluşturulmuştu. Devletin memurlarına alışveriş yapması için verdiği çekler, özellikle verdiği giysi yardımları ve halka bedava basma dağıtma hizmetleri vardı. 7 Ekim 1953'te Nazilli'ye gelen Şair ve Ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu Nazilli'deki değişimi şöyle kaleme almıştı: "...Altı saat içinde altı lunapark geçtik... Bir de ne görelim şehir baştan aşağı neon ışıkları içinde. Nazilli dediğin nedir ki? Anadolu'da küçük bir kaza değil mi? Gecenin on ikisinde ışık, elektrik ışığı içinde yüzen bir Anadolu kasabasını görmek insanı nasıl sevindirmez? Nazilli'nin iki yakasını bir araya getiren bir ışık fermuarı ta Basma Fabrikasına kadar uzanmış. Sarı yerine hafif yeşilimtırak bir ışık. Bu ışığın altında yürüdük. Birkaç adım ötede aynı ışıklarla donanmış birkaç otel sıralanmış. 'Burası kaza değil, vilayet merkezi.' diyorum. 'Burasını bu fabrika bu hâle soktu.' diyorlar."

Fabrikanın ihtiyacı olan elektrik enerjisini üretebilmek için bir elektrik santrali kurulmuştu. Bu santral 4 kazan ve 3 türbinliydi, 2.500 kilovat gücündeydi, sadece fabrikaya değil Nazilli'ye de ihtiyacı olan elektriği sağlıyordu. Peki, bu fabrikaya ne oldu? İzninizle, onu da 21'inci maddede size dile getireceğim.

Saygılarımı sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)