GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:13.11.2017

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 33'üncü madde üzerine Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

33'üncü madde transfer fiyatlandırmasındaki harçların kaldırılmasıyla ilgili. Yurttaşlarımızın beklediği bir madde, ondan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi olarak tabii ki destek veriyoruz. Ama, bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak anlayamadığımız ya da anlamakta zorluk çektiğimiz konu şu: Her 5 kişiden 1'i çiftçi. Siz bu çiftçiyi görmüyorsunuz. Acaba gözlüğünüz mü yok? Çiftçimiz ciddi anlamda borçlu. Bankalardan kredi alabilmek için tarlasını ipotek ediyor. Siz ne yapıyorsunuz? "Gıda enflasyonu" diyorsunuz, sanki gıda enflasyonunu çiftçi yaratıyor. Uygulamalarınızla çiftçiyi cezalandırıyorsunuz. Enflasyonu düşürmenin bütün dünyada bir tek yolu vardır, o da üretimi artırmak, verimliliği artırmak, üreticiyi destekleyerek maliyetleri düşürmek. Siz gıdadaki fiyat artışlarını çiftçinin yaptığını düşünüyorsunuz. Çiftçiden ne istiyorsunuz?

Üç üründen bahsedeceğim: Bir, buğday. Türkiye'nin birçok bölgesinde buğday yetiştirilir. Mayıs ayından başlayarak temmuz ayının ortalarına kadar hasat yapılır, çiftçide bir beklenti oluşur. Niye? Alın terinin karşılığını alacak, borçlarını ödeyecek, çoluğuna çocuğuna harçlık verecek ve geçimini sağlayacak. Siz ne yapıyorsunuz? Bayramın 3'üncü günü bir kararname çıkarıyorsunuz, ithalattaki gümrük vergilerini düşürüyorsunuz. Ama önce bazı bölgeleri kayırıyorsunuz. 1 lira 20 kuruştan bazı bölgelerde buğday satılıyor, Trakya bölgesine gelince 85 kuruşa düşüyor. Niye? Bayramın 3'üncü günü Resmî Gazete'yi basıyorsunuz, diyorsunuz ki: "750 bin ton buğday bu ülkeye sıfır gümrükle girecek." Kimi düşünüyorsunuz, çiftçiyi mi? Hayır, sanayiciyi düşünüyorsunuz. Bayramda insanlara hediye verilir. Sizin çiftçiye verdiğiniz hediye, Allah aşkına, bu mu?

Gelelim ikinci ürüne, kırmızı et. Ya, artık, dilimizde tüy bitti yani hiçbir şekilde ithalatla bir ülke kalkınabilmiş mi? Kim kazanıyor bundan? Başka ülkelerin çiftçileri kazanıyor, bunu taşıyanlar kazanıyor, bunu satanlar kazanıyor. Kim kaybediyor? Yine bizim çiftçi kaybediyor. Ne zaman bunu yapıyorsunuz? Son altı yıldan beri yapıyorsunuz. Tam 5 milyar dolar verdik. 5 milyar doların karşılığında et fiyatı düştü mü, kıyma fiyatı düştü mü? Hayır.

Bakın, bugün TÜİK verilerini açıkladı. Kırmızı et üretimi düştü Türkiye'de. Yani diyorsunuz ki: "Ey besici, bu et fiyatını sen artırıyorsun." Hâlbuki siz o besicinin hayvanına dünyanın en pahalı yemini yediriyorsunuz, ondan sonra da fiyatı düşürmesini bekliyorsunuz. Fiyatı düşürmenin tek yolu iki tane kayırdığınız 81 ilde mağazası olan market zinciri mi? Artık birazcık üreticiyi düşünelim, besiciyi düşünelim.

Biraz çıkın sorun bakalım seçim bölgelerinizde hayvan pazarlarında hareket var mı, hayır, yok, artık hayvan bile satılmıyor. Neden? E, çünkü siz ithalatla ayda 10 bin ton eti sözüm ona yoksul vatandaşlara yediriyorsunuz, insanları da kategorize ediyorsunuz. O marketlerden biri poşetle et, kıyma aldığı zaman dışarıdaki ne diyor? "Bakın, bu yoksul." Niye? Çünkü 29 liradan kıyma almış. İnsanları hemen toplumda afişe ediyorsunuz. Bunlar yanlış arkadaşlar.

Üçüncü ürün... Bakın, pazar günü bir kararname daha çıkardınız. Üçüncü ürün de, yine, Edirne'nin çok önemli bir ürünü olan ayçiçeği. Yılda 3,5-4 milyar dolarlık biz yağa para ödüyoruz. Bunun da en önemli kalemi ayçiçeğinde. Ayçiçeğinde geçen sene güzel bir durum yaşandı, üretimde 200 bin tonluk bir artış vardı. Şimdi, 3,5-4 milyar para verdiğiniz bir üründe 200 bin ton üretim artmış, "Aferin" demeniz lazım çiftçiye. Siz ne yapıyorsunuz? Pazar günü bir kararname çıkarıyorsunuz ve gözetim fiyatını 540 dolardan 400 dolara düşürüyorsunuz. Yani kime çalışıyorsunuz? Acaba çiftçiye mi çalışıyorsunuz, yoksa ithalat lobilerine mi çalışıyorsunuz? Yazık, günah! Artık bu çiftçinin cebinden elinizi çekin ya. Bu kadar da olmaz arkadaşlar. Borçlandırdınız... Gıda enflasyonunu yaratan çiftçi değil sizin ekonomi politikalarınız.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gaytancıoğlu.