GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:13.11.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; neredeyse 2018 merkezî yönetim bütçesinin bir ön hazırlığı olarak getirilmiş ama toplumsal yaşamın çok farklı veçhelerini etkileyen bir torba yasa gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Ülke ekonomisinin siyasi iktidar tarafından alabildiğine dış siyasi gelişmelere bağımlı hâle getirildiğini her geçen gün biraz daha yakıcı bir şekilde izliyoruz. Öyle ki bugün de tartışması yürüdüğü üzere döviz hedeflerinin, tahminlerinin, varsayımlarının veya adı ne olursa olsun tutturulamayışının anlaşılabilir tarafı şurasıdır: Ülkede iç siyasi gelişmeleri, iç ekonomik dengeleri alabildiğine dış siyasi gelişmeler belirlemektedir.

Şimdi şuradan vereceğim iki örnekle bu ülke ekonomisinin ne kadar kırılgan ve zayıf temeller üzerine oturduğunu göreceğiz. Geçen hafta bugün özellikle Amerika'yla yaşanan vize krizi sonrası tam da bu saatlerde Amerika Birleşik Devletleri'yle vize krizinin kısmi olarak aşıldığı açıklandı ve bir saat içerisinde Amerikan doları yüzde 2,8 düşüş yaşadı yani 3,89'dan 3,82'ye düştü. Şimdi, bu kadar hızlı düşüş sadece bir vize krizinin kısmi aşılmış olmasıyla açıklanabilir bir durum değildi ancak gecenin ilerleyen saatlerinde, biz sabaha uyandık ki Türkiye'nin Washington Büyükelçisi "Biz herhangi bir güvence vermedik." dedi, ondan sonra, iki saat içerisinde bir gün önceki seviyesine yine yükseldi. Düşünün, bir ülkedeki dövizin değerinin ülke para birimi karşısındaki seyrinin "peak" diyebileceğimiz, bir saat içerisinde yüzde 3 düşüş, birkaç saat sonra tekrar yüzde 3 yükseliş göstermesi, bir ülke ekonomisinin ne kadar zayıf temeller üzerine oturduğu açısından önemli bir karinedir.

Bir diğer husus -bugün örneğini vermiştim- bu ülke, ülkenin ekonomik kurmayları nefesini tutmuş, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Başkanının kim olacağına kendini bağımlı hâle getirmiş. Yani, oradaki ismin A, B, C, X, Y, Z, kim olacağı üzerinden biz döviz hedeflerini tartışmaya devam ediyoruz. Ne yaparsak yapalım...

Bakın, şu 502 sıra sayılı torba yasanın 77'nci maddesinde, özellikle gerekçe bölümünü okuyorum; hani, bugün döviz, dolar varsayımı, hedefi veya tahminleri açısından. 77'nci madde Hükûmetin 37 milyar liralık yani 37 katrilyonluk bir borç talebi için yasal güvence istemesi üzerine kurulu. Orada, 77'nci madde de çok net bir biçimde 2018 bütçesindeki çarpıcı gelişmeler açısından da bir nişanedir. "2017 yılında büyümenin desteklenmesi amacıyla geçici olarak yürürlüğe konulan teşviklerin finansmanı Orta Vadeli Program'da öngörülenin üzerinde gerçekleşen döviz kur artışının borç servisini artırması" diye bir ibare geçiyor. Yani bu, Hükûmetin aynı yıl içerisinde döviz hedeflerini tutturamayışı ve tutturamayışı üzerinden de ülkeyi Hükûmet eliyle 37 milyar liralık yeni borç altına alması üzerine kuruludur. Tabii, orada istenen 37 milyarlık borcu son beş-altı yılda bu ülke Hükûmet marifetiyle nereye dağıttı? Bakın, Kanal A'nın sahibi olduğu Elektromedin cezalarıyla birlikte 139 milyon liralık borcunun 17 Ağustos 2010; 2010/36 sayılı Karar'la Merkez Bankası Merkezî Uzlaşma Tutanağı'nda yüzde 99'unun silinmesi ya da Cengiz Holdingin 424 milyon liralık yani eski parayla 424 trilyonluk borcunun tamamının silinmesi ya da Albayrak Grubunun 100 milyon 368 bin liralık borcunun yine Merkezî Uzlaşma Tutanağı'nda yazıldığı üzere 1 milyon 220 bin liraya düşürülmesi. İşte, fakirden alıp vergiyi zengine dağıtan bir zihniyetin ülkeyi böyle kriz içerisinde debelenen...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET YILDIRIM (Devamla) - ...bir ekonomiye geri döndürmesi de beklenen bir sonuç oluyor. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yıldırım.