| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 13.11.2017 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 42'nci madde Türkiye'de ikametgâhı, iş yeri, iş merkezi bulunmayanlara KDV'de kolaylıklar sağlanmasını öngörüyor. Peki, kim bunlar, iş yerleri yok, ikametgâhları yok Türkiye'de? Tabii ki, Suriyeliler. Biz böyle anlıyoruz. Kim bu Suriyeliler, neden Türkiye'de yaşıyorlar, sayıları kaç? E, sizin uyguladığınız niteliksiz dış politika sayesinde Türkiye'ye gelmiş, bizim baştan misafirimiz olarak gördüğümüz ama sizin övünerek 30 milyar dolar harcadığınız Suriyeliler.
Şimdi biz burada günlerdir torba yasalarda tartışıyoruz, diyoruz ki: "İşte, devletin vergi açığı var, bütçe açığı var, vergi toplayalım, bu açıkları kapatalım." Doğru bir dış politika uygulasaydınız, Türkiye'nin klasik dış politikası olan yurtta barış, dünyada barış politikasını uygulasaydınız bu Suriyeliler burada olur muydu? Evlerinde rahat ve huzurlu bir şekilde yaşarlardı. Türkiye de klasik olarak ara bulucu ülke rolüne soyunmuş olurdu ve tüm dünyaya olduğu gibi, bu coğrafyaya da barış getirirdi.
Şimdi, siz bu 30 milyar doları gözünüzü kırpmadan bunlara harcıyorsunuz, çiftçiye gelince hiçbir şey yok. Ya, yasa var, "Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'i çiftçiye destek olarak verilir." diyorsunuz. Ben de hesapladım, tam 4 milyar dolar yani 17 milyon çiftçiye 4 milyar dolar para veriyorsunuz yılda ama 3 milyon Suriyeliye 30 milyar doları gözünüzü kırpmadan verebiliyorsunuz. Sonra da piyasaları düzenleyemiyorsunuz, ne et fiyatını düşürebiliyorsunuz ne ekmek fiyatını düşürebiliyorsunuz, hiçbir şeyi düşüremiyorsunuz, çözümü yine gümrük vergilerini sıfırlamakta buluyorsunuz; yazıktır günahtır arkadaşlar.
Bakın, geçen maddede konuşurken yarım kaldı, oradan devam etmek istiyorum. Yağlı tohumlu bitkiler 4 milyar dolar, yazık günah ya, 4 milyar dolar... 17 milyon kişiye bir yılda verdiğiniz parayı sadece bitkisel yağı tüketmek için veriyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kimden alıyorlar, onu da söyle.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Devamla) - Evet, yani bunu arabaya koymuyoruz arkadaşlar, beslenmek için harcıyoruz. 50 milyon dönüm arazimiz boş iken biz her yıl 4 milyar doları Rusya'nın çiftçisine, Arjantin'in çiftçisine, Ukrayna'nın çiftçisine veriyoruz; yazık günah değil mi? Ve 200 bin ton üretim arttı, siz bunu bile desteklemekten acizsiniz. Ya, üretimi artan, dışarıya döviz ödediğimiz bir üründe daha nitelikli bir politika uygulamamız gerekmez mi? Daha fazla destek vermeniz gerekmez mi? Evet, bunun vergisi vardı çünkü Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması'nı imzalamışız. Gümrük vergilerini artıramıyoruz. Koruma oranımız yüzde 27, daha yukarı çıkartamıyoruz. Başka politikalar uyguluyorsunuz, doğru. 540 dolara çıkarmışsınız ithalat gözetim fiyatını. Bunu niye 400 dolara düşürüyorsunuz? Neden çiftçi biraz para kazanmaya başlamışken, tonunu 2 bin liradan sattığı ürünü, şimdi siz gümrük vergisini düşürüyorsunuz, yine aracılara, yine ithalatçılara para kazandırıyorsunuz, 400 dolara düşürüyorsunuz. Şimdi, birdenbire, ben Edirne'deki arkadaşlarla konuşuyorum, tonu 2 bin lira olan ayçiçeği 1.700 liralara düşüyor. Kim kazanıyor? Yine aracılar kazanıyor, yine ithalatçılar kazanıyor. Kim kaybediyor? Ette olduğu gibi, buğdayda olduğu gibi, arpada, mısırda, soyada, tütünde, daha birçok üründe olduğu gibi, kim kaybediyor? Çiftçilerimiz kaybediyor. Yazık günah değil mi! O çiftçiler bu Kurtuluş Savaşı'nı yapmadı mı? O çiftçiler Çanakkale'de savaşmadı mı? Mustafa Kemal Atatürk ne dedi onlara: "Köylü milletin efendisidir." Siz efendiyi ne duruma getirdiniz? Yani, lütfen, bunları görelim. Birazcık dişimizden, tırnağımızdan esirgediğimiz paraları, elin yabancısına veriyorsunuz ama bize geldiği zaman, gençlerimiz işsiz, gençlerimiz iş bulamıyor, hele üniversite mezunu...
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Olayı saptırmayalım, gerçek bağlamından uzaklaştırmayalım. Suriyelilere verilen paranın her kaynağı belli. Milletin vergilerini oraya vermiyoruz, saptırmayın.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Devamla) - Bakın, üniversite mezunu insanlar arasında ciddi bunalım var, depresyon ilacı kullanan dünya kadar insan var, bunu görmüyorsunuz, hep kendi yandaşlarınızı düşünüyorsunuz. Yazıktır, günahtır ya!
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Gaytancıoğlu.