| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, HDP'nin, kadın cinayetleriyle ilgili vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Konumuz kadın cinayetleri ve uzun zamandan beri bu konuyla ilgili hepimiz tabii ki çalışmalar yapıyoruz. Gazi Meclisimizin bilhassa kadın milletvekillerinin eminim ki çok büyük hassasiyeti var bu konuda.
Cinayete kurban giden kızımızın nasıl öldürüldüğüne de bir bakmak gerekiyor. O tüfeği alan kişinin, saplantılı olarak kendisini taciz eden kişinin bunu internet üzerinden satın aldığını hatırlayalım. İnternet üzerinden kontrolsüz olarak silah satışlarının yapılmasının önüne geçilmesi, öncelikle tüm cinayetlerin engellenmesi için çok önemli unsurlardan bir tanesi. Bunun mutlaka kontrol altına alınması gerekiyor. Ardından toplumun bilinçlendirilmesi ve milletimize bu anlamda bir eğitimin verilmesi elbette ki çok daha önemli. Bilhassa genç kızlarımız bu tarz tacizlerle, bu tarz özellikle tehditlerle karşı karşıya kaldıkları durumlarda emniyet birimlerine gitmekte ya da ailelerine bunu anlatmakta zorluk çekiyorlar ve bunu kendileri halletmek istiyorlar. Kendileri halledeyim derken de maalesef böyle bir fiille karşı karşıya kalıyorlar. Caydırıcı cezaların olması gerekiyor. Bu caydırıcı cezalarla birlikte... Evet, iyileştirmeler yapıldı ancak iyileştirmeler yeterli mi? Değil. Özellikle, hâkim karşısına çıkan kişinin bir gün önce vahşice bir cinayet işlemiş olması ve bu cinayeti işledikten sonra "Pişmanım, yapmasaydım keşke." demesi yeterli olmamalı, bu fiili işleyenler mutlaka yüksek derecede caydırıcı cezalarla karşı karşıya kalmalı.
Caydırıcı cezaların yanı sıra düzenlemeler de önemli. Bu konuyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bir soru önergemiz de vardı. Soru önergemizde Sayın Bakana şunu sorduk, dedik ki: "Yeni düzenlemeyle nüfusu 100 binin üzerindeki ilçelerde kadın sığınmaevi olmalı. Bu anlamda tüm ilçelerde bu kural yerine getirildi mi, getirilmedi mi?" Orada sayının çok düşük olduğunu gördük. Yani tehditle karşı karşıya kalan kişi veya darp gören bir kadın -ki kadınlar bizim başımızın tacı, her birimiz anayız- evlatları da bununla karşı karşıya kalabileceği için sığınmaevleriyle ilgili müracaatlarda bulunduğunda yeteri kadar yer olmaması sebebiyle, maalesef, sıra beklemek zorunda. Sıra beklerken de bu sefer koruma altına alınmadıkları için bu kendisini taciz eden, kendisini tehdit eden caninin farklı saldırılarıyla karşı karşıya kalmaktalar. Kadın sığınmaevine kabul edildikten sonra orada bilhassa meslek kazandırılması ve o kadınlarımızın da bu travmalardan kurtulması için gereğinin yapılması gerekmektedir.
Dediğim gibi, kadınlar başımızın tacı, onların ayağına taş değmemesi için hepimiz elimizi taşın altına mutlaka sokmalıyız.
Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)