| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 43'üncü madde üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
On beş yıldır yaptığı hataların hiçbirinin sorumluluğunu üstlenmeyen ve hep başkasını suçlayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bugün sizlere bazı tarih ve rakamlar vereceğim.
Gezi direnişinin başladığı günden bu yana tam bin altı yüz otuz bir gün geçti. Bugün Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesinin üzerinden bin beş yüz seksen yedi gün geçti. Bugün Berkin Elvan'ın öldürülmesinin üzerinden bin üç yüz kırk üç gün geçti ve katilleri hâlâ bulunamadı. Bugün Kabataş yalanının üzerinden tam iki yüz otuz iki cuma geçti. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın "Biz İstanbul'a ihanet ettik, hâlâ ihanet ediyoruz; ben de bundan sorumluyum." demesinin üzerindense yirmi dört gün geçti. Şehircilik Şûrası'nda "beton, beton" diye haykırmasından ise sadece altı gün geçti ve bizler bugün Gezi direnişinin, Gezi şehitlerinin, Gezi ruhunun ne kadar haklı ve ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Önce "Gezi"ciler için "hain" dediniz, tutmadı; yetmedi, Kabataş yalanını söylediniz, o da elinizde kaldı; Hoca Efendinizin gazetelerinde Gezi gençliği için boy boy manşetler attınız ve bu gençlere "terörist" dediniz ama bu da tutmadı. Bu yalanlar tutmaz ve asla tutmayacak da çünkü gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.
Değerli milletvekilleri, bugün geldiğiniz yerde hepiniz günah çıkarmaya başladınız. Erdoğan "İhanet ettik." diyor, sizler de "İhanet ettik." diyorsunuz. Erdoğan Gezi gençliğinin söylediği şeyleri söylüyor, sizler neredeyse "Gezi"ci oluyorsunuz. Gezi'de "Mesele üç beş ağaç değil." demiştiniz, biz de aynı şeyleri söyledik, "Mesele üç beş ağaç değil, rant." dedik, "talan" dedik, "ihanet" dedik. İşte şimdi Reis'iniz de aynı şeyleri söylüyor, "İstanbul'a ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum." diyor. "Gezi"cilere "çapulcu" demişti, şimdi "Ben de çapulcuyum." diyor. Bu sözleri tarih asla unutmayacak.
Değerli milletvekilleri, Erdoğan'ın konuşması gerçekten hepimize çok ilginç geldi. "İhanet ettik." diye isyan etmekte gayet haklı. Şehircilik Şûrası'nda "Bu beton şehirler insana huzur vermiyor. Beton, beton; orada ruh yok, huzur yok." diyor. Burada iki ihtimal var; Erdoğan ya 2019'da kendisine oy vermeyecek halka da o yüzden "Bana oy vermeyin, yoksa ihanet ederim." diye sesleniyor ya da on beş yıldır ülkeyi CHP'nin yönettiğini zannediyor.
Koskoca ülkeyi beton ekonomisiyle idare eden CHP miydi? TOKİ'yi Ankara'nın bitki örtüsü yapan Kılıçdaroğlu hükûmeti miydi? Çılgın proje, üçüncü köprü, havaalanı diye milyonlarca ağacı kesen, İstanbul'u beton kente dönüştüren CHP yönetimi miydi? Geçtiğimiz gün Erdoğan çıkıyor, "CHP zihniyeti camileri yıktı, biz inşa ediyoruz." diyor. Size soruyorum: Malatya'da cami yıkılıp üzerine AVM dikilirken CHP mi iktidardaydı? Gaziosmanpaşa'da rezidans için cami yıkılırken ülkeyi CHP mi yönetiyordu? Eğer öyle olsaydı yanlış bir şey yaptığımız için biz onurumuzla istifa ederdik ama siz bu sorumluluğun gereğini asla yapamazsınız.
Değerli milletvekilleri, seçim yaklaşınca Atatürkçü, çevreci, "Gezi"ci açıklamalar yaparak halkımızı kandırmaya çalışıyorsunuz. Hiç boşuna uğraşmayın, halkımız bu söylediklerinize asla kanmıyor. Bu ülkede kandırılan birileri varsa onlar sadece ve sadece sizlersiniz. Seçim zamanı böyle söylemlerle boşuna vakit kaybetmeyiniz, Türkiye'yi içinde bıraktığınız bu karanlık tablonun bedelini sandıkta ödeyeceksiniz. "İhanet" diyerek, "beton" diyerek şirin görünmeye çalışmayınız, ülkemizin her yerini betona çeviren sizlersiniz; Cerattepe'de, Yeşil Yol'da, Kuzey Ormanlarında ağaçları yok eden, doğayı talan eden sizlersiniz. Kaz Dağlarına 17 tane termik santrali kurduran, orada 1 gram altın için koca bir ormanı, dereyi, toprağı yok eden sizsiniz. Saraya 300 odalı yazlık yapılacak diye sit alanını imara açan sizsiniz. ODTÜ ormanlarını gereksiz bir yol için ortadan kaldıran sizsiniz. İstanbul'u gökdelenler, AVM'ler kenti yapan sizsiniz; deprem toplanma alanlarını ranta açan sizsiniz.
Şimdi "beton" diyerek boşuna ağlayıp sızlamayın. Sizin yaşadığınız metal yorgunluğu değil, asıl beton yorgunluğudur. Bu betonu siz kendi içinizde zaten yıkmaya başladınız. Biz de sizin bıraktığınız bu enkazı halkımızla birlikte seçimlerde temizleyeceğiz diyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)