GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:14.11.2017

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bu torba yasanın bu maddesiyle 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu değişiyor ve tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması kolaylaşıyor.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye'de 2002 yılında 26,5 milyon hektar tarım arazisi varken bu alan on yılda 3 milyon hektar kadar azalmıştır, bunlardan 1 milyon hektara yakını amaç dışı yapılan tahsisler dolayısıyla olmuştur. Bakın, değerli arkadaşlarım, Türkiye giderek tarımda, tarım ve tarım ürünlerinde net ithalat yapan ülke olmaya doğru koşuyor. Türkiye, sadece fındık, kuru kayısı, kuru üzüm, yaş sebze ve meyve ihracatı yapıyor, burada net ihracatçı; bunun dışında, önemli tarım ürünlerinde, özellikle hububatta, yağlı tohumlarda, pamukta, tütünde -ki bunlar çok ciddi paralar demektir- net ithalatçı ülke konumuna gelmiştir.

Aynı şekilde, meraların da amaç dışı kullanılması sonucunda hayvancılıkta ciddi problemler ortaya çıkmış ve canlı hayvan ile karkas et ithal ediyoruz; işte, son günlerde Sırbistan'dan et geliyor filan diye konuştuğumuz durum.

Değerli arkadaşlarım, bu gidiş, gidiş değil. Bakın, hani hep diyorsunuz ya, 2002 ile 2016'yı, 2017'yi karşılaştırıyorsunuz ve çok iyi yere geldiğimizi söylüyorsunuz. Bakın, Türkiye'de 2003 ile 2016 arasında 17,5 milyar dolarlık hububat ithal etmişiz, 10 milyon ton pamuğa 17 milyar dolar vermişiz aynı süre içinde değerli arkadaşlarım. Bakliyatta da durum bu şekilde, çok ciddi, on dört yılda 2,5 milyar dolar bakliyat ithalatı yapmışız. Gerçekten, baktığımız zaman, yıllara doğru baktığımız zaman Türkiye tarımda net ithalatçı ülke durumuna doğru gidiyor.

Değerli arkadaşlarım, bunlar gerçekten ülkemizin, halkımızın, milletimizin -hani yerli ve millîyiz ya- geleceği demektir. "Tarım ürünleri" diyerek geçemiyoruz değerli arkadaşlarım yani bunlar bu ülkenin beslenmesi demektir. Bütün ülkeler artık tarım ürünlerini stratejik ürünler olarak kabul ediyor ve ona göre tedbirler alıyor, sizse para gelsin diye bakıyorsunuz. "Neresi daha fazla para getiriyor? Hemen bugün neresi daha fazla para getiriyor?"

Bakın, nerelere ayırmışsınız yani kanunda çok açık bir şekilde ortada, görülüyor. "Savunma sanayisine yönelik stratejik ihtiyaçlar" diyoruz. Peki, tarım arazisinden başka arazi yok mu bu ülkede? Tarım arazisinden çok çok daha fazla tarım ve başka amaçla kullanılmayan araziler var ama buralara gitmiyor. Niye? Yatırımcı gitmiyor, daha pahalı oluyor. "Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşimler..." Başka? "Petrol ve doğal gaz arama ve işleme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararına alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararına alınmış plan ve diğer yatırımlar..." Bu listeye baktığınız zaman her şey için ama her şey için, idare karar verirse tarım arazileri amaç dışı bir şekilde kullanılabilir.

Şimdi, bakın, ihanetten söz ediyoruz. İşte "yerli ve millî" diyor. Bugün parti sözcünüze sordular "MHP Genel Başkanının yapmış olduğu konuşma MHP ile AK PARTİ ittifakı olarak algılanmış, yapar mısınız?" filan diyor, "Millî ve yerli olanla her şey yaparız." filan... Kardeşim, bu nasıl millîlik ve yerlilik, size soruyorum. Yani, millîlik ve yerlilik nedir değerli arkadaşlarım. (AK PARTİ sıralarından "İşte, CHP..." sesi) "İşte, CHP..." filan, değil mi yani, CHP? Kırk sene evvel, yüz sene evvel CHP. Peki, bugün?

Bakın, değerli arkadaşlarım, siz "millî ve yerli" diyorsunuz, Türkiye çok ciddi ekonomik sıkıntı içinde. Bütçe delinmiş vaziyette, her taraftan vergi topluyoruz ama Sayın Başbakanlık... Çok karşı çıktılar grup başkan vekilleri ama öyle değil; Başbakan kendisi kabul etti, çocuklarının offshore'de paraları var. Bakın, Bakanlar Kurulu vergi cenneti ülkelerin listesini yayınlamadığından dolayı on bir senede milyarlarca lira para zarar ettik. Daha sonra çıkarmış olduğumuz varlık barışı dolayısıyla bu para yine bir kuruş vergi ödemeden geri geldi. Tüyü bitmemiş yetim hakkı, değil mi arkadaşlar, tüyü bitmemiş yetim hakkı?

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)