| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
CHP GRUBU ADINA MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gece yarısı hepinizi saygıyla selamlıyorum.
502 sayılı torba yasanın üçüncü bölümü, 56 ila 83'üncü maddeler şu anda konuşma, görüşme yaptığımız bölüm.
Değerli arkadaşlar, bu torba yasayla ilgili herkes bir şey söyledi ama söylemeye de devam etmemiz gerekiyor. Gerçekten, bu torba yasa, Meclisin bu en temel görevi olan yasama görevini ciddi bir şekilde savsaklıyor.
Değerli arkadaşlarım, demokrasi, şeffaflığı da gerektiriyor. Milletin temsilcilerinin -temsilî demokraside- mecliste, parlamentoda ne yaptıklarını milletin bilmesi gerekiyor. İktidarlar genellikle bunun bilinmesini istemezler; muhalefet de bu çıkan yasalarda, bilgi asimetrisisini gidererek, ne yazıyor, ne yapmaya çalışıyorlar, bunları millete anlatmaya çalışır. Ha "Biz seçildik, istediğimizi yaparız." filan, tabii bunu hep söyleyip duruyorsunuz ama hayır, milletin istediğini yapmak durumundasınız. Bunun da cevabı vardır sizde, "Biz elbette milletin istediğini yapıyoruz, sürekli olarak seçiliyoruz." diyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, bir defa, bu yasa niye çıkıyor? 2017 bütçesinde çok ciddi bir şekilde delikler oluştu, sıkıntılar oluştu, hatta çöktü, o sebeple bu yasayı getiriyorsunuz ve bu yasanın en temel, en önemli ve en sorunlu maddelerinden bir tanesi de borçlanmayla ilgili; 37 milyar TL'lik bir borçlanma yetkisi alıyorsunuz. Bildiğiniz gibi, borçlanmaların nasıl olacağı kanunda çok açık bir şekilde yazıyor. Bütçede karar verilir buna. Bakanın yüzde 5 artırma hakkı var, artırılmış 2017'de; daha sonra, Bakanlar Kurulu yüzde 5 daha artırır, o da yapılmış; bunlar yetmemiş, şimdi 37 milyar TL'lik yeni bir borçlanma alıyorsunuz ve yasaya rağmen. Bu olmuyor değerli arkadaşlarım. Yani, bize kimse bir şey sormuyor filan... Tamam, sormuyor ama biz de bunları söyleyelim, notlarımızı düşelim. Böyle olmaz, bunu ek bütçeyle yapmak zorundaydınız, yapmadınız, birçok konuda da böyle davranıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, 2017 yılı bütçesinde, öngörünün çok ötesinde, 60 milyar TL'yi geçti borçlanmanız. Niye böyle oldu? Bu kadar borçlanmanıza rağmen niye böyle oldu? Uygulamış olduğunuz yanlış politikalar dolayısıyla oldu değerli arkadaşlarım. Dünya kadar teşvik verdiniz ve gelişigüzel verdiniz, bir de Kredi Garanti Fonu'nu kullanarak yine piyasaya 200 milyar TL para pompaladınız. Bütün bunlara rağmen murat edilenler, istenenler olmadı. İşsizlik azalmadı. "1 milyondan fazla insan iş buldu." diyorsunuz ama işsizlik rakamları artmaya devam ediyor. "Efendim, öyle değil, işte iş talebi arttı, o sebepten; ekonomi canlandı, o sebepten dolayı." diyorsunuz ama o öyle değil.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nereden bulmuşlar ya? Tesis mi yapıyorlar?
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Geçen seneki benzer aylardaki işsizlik oranıyla karşılaştırdığınız zaman oransal olarak işsizlik azalmadı değerli arkadaşlar, arttı. Enflasyon arttı bu politikalarınız sonrasında. Faiz arttı, kur arttı. Ekonomi gerçekten ciddi bir şekilde problemli, sorunlu olarak gidiyor.
Peki, ne yapıyorsunuz siz bu yasada? İşte 28 milyar TL'lik bir gelir sağlıyoruz diyorsunuz. Bu yasada sanıyorum 25-30 civarında madde vergiyle ilgili değerli arkadaşlarım. Bu vergilerin bir bölümü hazineye gelir getirici, bir bölümü ise gelir götürücü, yani harcamayı arttıran vergi düzenlemeleri. Vergi düzenlemelerinin bir kısmı yeni vergiler ya da mevcut vergilerde oransal olarak artma meydana geliyor. İşte motorlu taşıtlar vergisinden tütün kâğıdına, ÖTV'ye kadar daha çok geniş halk kitlelerini ilgilendiren konularda ciddi bir şekilde vergi artması söz konusu. 28 milyar lira buralardan toplanıyor.
Peki, gelir azaltıcı yani sizin için gider arttırıcı, hazine için, Hükûmet için, Maliye için gider arttırıcı vergi düzenlemeleri ne? Bu da büyüklere, zenginlere, kurumlara yapılan muafiyetler dolayısıyla geliyor değerli arkadaşlarım.
Bakın, bu Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülürken öyle maddeler var ki burada, insanların vicdanını, sizin de vicdanınızı sızlatacak maddeler var. Bu konuda ısrar ettik ama Nuh dedi, Peygamber demedi Maliye Bakanı. Bakın, bunlardan bir tanesi engellilere ve dolayısıyla gazilere araç alırken tanınan ÖTV indirimiydi. Bunu ortadan kaldırdılar işte belli değerdeki araçların üstünde olanlardan. Ya bunu yapmayın, buna mı kaldı Türkiye dedik. Israr ettiler. Hiç olmazsa dedik, hiç olmazsa gaziler için yapmayın. 6-7 bin kişi bunlar. 6-7 bin gazi var. Gaziler... Hamaset... Her gün konuşmuyor muyuz? Bizim için, vatan için ellerini, ayaklarını, organlarını kaybetmedi mi insanlar? 6-7 bin kişi arkadaşlar yani. Buna mı muhtaç oldunuz? Maliye Bakanı ısrarla, hatta gaddarca diyorum ben bu ÖTV muafiyetini maalesef şey yaptı.
Burada, netice itibarıyla, gerçekten güçlüye veriyorsunuz. Gerekçeniz de "Güçlüye, zengine verelim..." Zaten bütün piyasacıların, neoliberal sistemi savunanların bütün tezleri budur: Zenginlere, güçlülere verelim, ülke büyür; buradan orta kesim de fakir fukara olan da nasibini alır. Hiç böyle olmuyor değerli arkadaşlarım. Hele hele 2008 krizinden sonra böyle hiç olmuyor. Güçlüye veriyorsunuz, garibanlardan, zayıf olanlardan alıyorsunuz. Böyle bir düzenleme bu değerli arkadaşlarım, böyle bir yasa.
Bakın, bu durumu, Ankara'nın pazarlarından birinde -Dikmen pazarı deyin, Balgat pazarı deyin- bir pazarcının bana anlattıklarını size nakledeceğim değerli arkadaşlarım. Çok enteresandır. Yani izin veriyorsa Sayın Başkan, sesini de buradan dinletebilirim.
Saat on ikiye geliyor, soğuk, işte, hava yavaş yavaş ısınıyor. Şeylerini giymiş lahana satıyor. "4 lira." diyor, "4 lira." Ve hesabını yapıyor: "Tarlada 1 lira, 25 kuruş yükleme parası; 1,5 nakliye, etti 2,75. Ankara Belediyesi rüsum alıyor yüzde 18, ondan sonra biz bunu 4 liraya satmaya çalışıyoruz." "Bir de bunu buraya nasıl getirdim? Benim bir arabam var, 6 bin liralık. Bu arabaya trafik sigortası yaptırmadan trafiğe çıkamıyorum. 6 bin liralık arabaya 4 bin lira sigorta istediler yaptıramadım. Kaçak getiriyorum, bir kere yakalandım. Yakalandığımdan dolayı trafiğe çıkamıyorum çünkü 300 küsur lira ceza ödedim. Üç hafta, dört hafta o cezayı telafi edemedim." diyor. Bakın, vatandaşın durumu bu değerli arkadaşlarım.
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Ajitasyon yapıyorsun.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ne yapıyorum?
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Ajitasyon yapıyorsun.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ajitasyon yapıyorum. Evet, ajite ediyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri, ajite ediyorum. Bu pazarcı arkadaşın adına sizi ajite ediyorum, bu gariban adına ajite ediyorum. Bakın, sizin uygulamış olduğunuz ekonomik politikalar, şu anda el kaldırdığınız bu torba yasa bu adamdan alıyor, tuzu kurulara veriyor. Böyle bu. Ha, teziniz: Türkiye büyüyecek, bu gariban da alacak. Bu gariban bir şey alamıyor değerli arkadaşlar. Bakın, enflasyon yüzde 12, siz yeniden değerleme oranını ne yaptınız? Yüzde 14,75 mi Sayın Bakanım? Sabahtan beri sosyal medyaya bakıyorsunuz Sayın Bakanım ya, ne yazıyor orada ya? Bir de bizi dinleyin Sayın Bakan ya, ne olur. Yani yüzde 14,75 yaptınız. Bütün bu cezalar... Şimdi o kamyoncu yine trafikte yakalanırsa cezası artacak. Onlardan alıyorsunuz fakire, fukaraya, garibana yıkıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, vergileri artırmak istiyor musunuz? Size çok önemli 2 tane kaynak söyleyeyim, bakın kimse yapmaz bu kıyağı bu saatte size: Bir, rant. Kent rantlarını vergilendirin. Bakın, ben biliyorum işi. İstanbul Büyükşehire de aday oldum, o dönemde de söyledim bunu. İstanbul Büyükşehirde -şimdi gönderdiniz ya Sayın Topbaş'ı hatta Gürtuna'ya kadar da gidebilirsiniz- on beş sene içinde, asgarisini söylüyorum, tek tek de verebilirim size paftasıyla, şeyiyle, değer artırımdan dolayı, imar değişikliklerinden dolayı oluşan kent rantında toplanan para 250 milyar dolar. Bunu oturup bir yerde konuşabiliriz. 250 milyar dolar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hiç vergiye gerek yok. Vergileri bile kaldırabiliriz.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Bunlar kamu yararına yapılan değişikler idi ise bunları vergilendirelim arkadaşlar. Bu paraları bu garibanlardan almayalım, bunlardan alalım. Bir başkası da -konuşuyoruz, tartışıyoruz çok kızıyorsunuz- bu offshore meselesi arkadaşlar sadece Başbakan meselesi filan değil, onlarca insan var. Milyarlarca lira vergisiz bir şekilde gitti, Bakanlar Kurulunuz -yasadaki- vergi cenneti ülkelerin listesini yayınlamadığından dolayı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ve bunları da varlık barışıyla geri getirirken yine vergisiz getirdi.
Alın size kaynak değerli arkadaşlarım. Bu kaynakları değerlendirin, şu garibanın yakasından düşün.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)