GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:15.11.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasanın 56'ncı maddesi işsizlik sigortasıyla ilgili teknik bir düzenleme. Ancak, tutanaklardan baktım, Komisyonda özellikle bu 502 sıra sayılı torba yasa sunulurken Sayın Bakan "Önceki düzenlemede bir hata yapmışız, şimdi onu telafi ediyoruz." diye konuşmasında bir cümle kullanıyor. Biz de söyleyelim: Uzun zamandan beri söylediğimiz husus, özellikle işsizlik sigortasıyla ilgili olarak baştan beri hatalar yapılıyor. Bugün o hataların devamı aynen olduğu gibi işler hâlde.

Değerli milletvekilleri, ülke olarak herkesi yakacak ama özellikle de yoksulları daha fazla yakacak bir sürece iktidarın marifetiyle girmiş bulunuyoruz. Yoksul halkı daha fazla yakacak bu süreç diyoruz çünkü zenginler zenginleşmeye devam ediyor. Daha önce mütemadiyen ifade ettim, tekrar söyleyelim: 2002'den 2015'e doğru gelirken on dört yıllık süre içerisinde bu ülkenin servetlerinin tamamının yüzde 39'una sahip olan en zengin yüzde 1'lik kesim bu iktidarın 14'üncü yılının sonunda yüzde 59'u aşan bir servete sahip olmuştur yani zengin zenginleşiyor. Zenginler ile yoksullar arasındaki makas alabildiğine açılıyor. Peki, neden işsizlik sigortasıyla ilgili yeni bir düzenleme ihtiyacı var ve yoksullar neden daha fazla yoksullaşıyor? Çünkü Hükûmet marifetiyle devletin hazinesinden özellikle şirketlere garantiler verilerek vergi vermeyen, yanlış yönetilen şirketler veya yanlış yönetiliyormuş gibi görünen şirketler özellikle finanse ediliyor. Bununla ilgili birçok örnek verebiliriz: Albayraklar, Kanal A ya da Cengiz Holdingin vergilerinin nasıl sıfırlandığını Maliye Bakanlığı merkezî tespit tutanaklarından olduğu gibi görebiliyoruz.

Bir de Başbakanın kendi ifadesi var, diyor ki: "Kredi Garanti Fonu sayesinde 30 bin şirket iflastan kurtulmuştur." Bu kurtulan şirketler hangi şirketlerdir ve nasıl kurtuluyor; söyleyelim, Başbakanın ifadesiyle "Kredi Garanti Fonu'nun katkısıyla" iflastan kurtulan şirketler kimin parasıyla, elbette yoksul halkın vergileriyle kurtuluyor.

Devletin yine bir seçim atmosferine girildiği bir dönemde seçim atmosferi üzerinden, seçimler üzerinden ekonomik programlar yaptığını gösteren bir veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum değerli milletvekilleri. Bakın, Ekonomi Bakanlığının Sayıştay raporundan bir cümle size okuyayım. Sayıştay, Ekonomi Bakanlığı için söylüyor ki: "Bazı şirketlerin vergi ödememeyi kurumsal bir hâle getirdiği tespit edilmiştir." Düşünsenize, bazı şirketlerin vergi ödememeyi kurumsal hâle getirdiğini bizzat Sayıştay raporunda görebiliyoruz. Niye ödesinler ki? Nasıl olsa belli periyotlarla önce aflar, sonra batan şirketlerin yoksul halkın vergileriyle kurtarımı Hükûmet marifetiyle pekâlâ sağlanıyor. Bir yandan, şirketler önce vergi vermeyecek, aflarla o yükümlülükten kurtulacak; sonra bilinçli bir şekilde kendini borçlandırarak o borçlar yoksul halkın vergileriyle kapatılacak. Peki, halk neye mahkûm oluyor? İşte, onu da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bir verisiyle ifade edeyim: Bu ülkede 10 milyon 610 bin kişi 2016 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından sosyal yardım almış.

Şimdi, hâl bu iken, bu ülkedeki her 8 kişiden 1 kişi -tırnak içinde, bütün halkımızın affına sığınarak söylüyorum- neredeyse sadaka kültürüyle dilenci hâline getirilmişken kalkıp burada büyük şirketlerin hazine yardımıyla kurtarılmasını marifet sayan bu anlayışı anlayabilmek veya kabul etmek mümkün değildir.

İşsizlik Fonu, 2017 sonunda 116 milyar liraya ulaşmış. Peki, bunun ne kadarı amacı için kullanılmış? Yani işsiz kaldığı için kendisinden, önceki yıllarda kesilmiş olan fondan istifade eden bütün işsizlerimizin istifade etme oranı 116 milyar içerisinde sadece 11 milyar. Yani İşsizlik Fonu'nun yüzde 10'unun altında bir rakam amacı için kullanılıyor, yüzde 90'ıysa işsiz için, emekçi için, yoksul için değil, büyük şirketleri kurtarmak için kullanılan ve bu ekonomik programla övünen bir iktidar gerçekliğiyle karşı karşıyayız diyorum.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Yıldırım.