GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:15.11.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son bir yıldır ekonominin vermiş olduğu açıklar ve ekonomideki kötü gidişat üzerine ha bire torba yasalar ve ek bütçelerle durumu kurtarmaya çalışıyoruz. Şüphesiz, ekonomik sıkışmışlığı aşmak için özellikle yoksul halk kesimlerinin durumunu, bu yoksulluk halini, zorda olma hâlini gidermek için alınacak tedbirler önemlidir. Bunun için eğer siz varsıllar ile yoksullar arasında bir denge gözetmiyor, onlardan toplayacağınız vergiler arasında bir dengeyi önünüze koymuyor, çıkan faturada en az pay sahibi olan yoksulların üzerine daha fazla yeni vergi yükleri bindirerek aşmaya çalışıyorsanız böyle bir değişikliğin, böyle bir yasal düzenlemenin vicdani, ahlaki ve hakikat ölçüsü zayıftır. Elbette ki bu ülkede bu ekonomik gidişatı düzeltebilmek insanların satın alım gücünü ve bununla birlikte mutluluğunu ve huzurunu yükseltebilmek önemlidir. Ancak bu kadar etrafından dolanarak o kadar yoksul halkı mal kaybına, can kaybına uğratacak güvenlikçi politikalar üzerinden bunu sağlamaya çalışmanın faturası her açıdan bu ülkeye fazladır. Sağır sultan da iyi biliyor ki bu ekonomik gidişatın kötü olmasının yegâne sebebi vardır; o da son iki-iki buçuk yıldır ülkenin içerisine girmiş olduğu şiddet sarmalı ve bu şiddet sarmalına karşı geliştiren aşırı güvenlikçi politikalardır.

Bakın, değerli milletvekilleri, bugün Plan ve Bütçe Komisyonunda 2018 merkezî yönetim bütçesi üzerine İçişleri Bakanı kendi Bakanlığının bütçesini sundu ve sunuş konuşmasında tümüyle canlar üzerine, ölümler üzerine, ölüm skorları üzerine, tutuklamalar ve gözaltı sayıları üzerine bir bütçe sunuşu üzerinden başarı öyküsü çizmeye çalıştı. Her kim ki bir Hükûmetin başarısını ölümlerin, gözaltıların, işten atmaların, siyasi soykırım operasyonlarının üzerine kurmaya başlamışsa artık çıkışı olmayan bir tünelin içerisine girdiğini, eğer ona akıl telkin eden birileri yoksa ve geri dönüşünü sağlayamıyorsa o Hükûmetle birlikte ülkenin gidişatının çok kötü olacağı apaçık ortadadır.

Düşünün, bu ülkede en fazla yatırımın olduğu bakanlıklardan biri, Sayın Başbakan Yardımcımızın da uzun süre bakanlığını yaptığı Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüdür. Bu ülkenin yeterince hapishanesi bulunmasına rağmen, hâlâ en fazla yatırım harcamalarının yeni cezaevlerine yapılıyor olması, bu ülkenin demokrasi karnesi açısından oldukça önemli bir problemdir. Bu ülkenin daha fazla cezaevine, bu ülkenin daha fazla suç üreten bir siyasi ve idari atmosfere değil, bu ülkenin daha fazla barışçıl politikalara ve o ülkeyi oluşturan insanların devletine, ülkesine aidiyet ve sahiplenme duygusunu artırdığı bir atmosfere ihtiyacı vardır. Bugün Hükûmetin önündeki en büyük problem bu ülkeyi oluşturan etnik, dinsel, inançsal, kültürel, mezhepsel farlılıklarıyla birlikte bu farklı kimliklerin birbirine duyduğu hoşgörüdür. Bu ülkede son iki-iki buçuk yılda kaybedilen budur. Bununla birlikte can kaybettik, bununla birlikte mal kaybettik, bununla birlikte ekonomiyi kaybettik, bununla birlikte yoksulluğu artırdık, bununla birlikte kardeşliği, hoşgörüyü, kadirşinaslığı kaybettik biz ve bütün bunların bileşkesi olarak daha fazla faturası yoksul halk kesimlerine kesilen sıkı ekonomi politikalarına evrildik.

Bu ülkede 2018 merkezî yönetim bütçesinin yüzde 80'ine yakını vergilerden gelmekte, vergiyi zenginler ödememekte, hatta zenginlerin var olan borçları silinmekte ama yoksula daha fazla yük bindirilen, işte, bu gibi düzenlemelerle işi toparlamaya çalışmaktayız ki bunlar nafile cabalardır. Bunun reçetesi çok kolaydır; hem canımızı hem kardeşliğimizi hem de birliğimizi güçlendirecek olan barışçıl politikaları öncelemektir. Bakın, biz -100 binin üzerinde kişiyi işinden ederek- bir örgütsel gerçekliği ifade etmeye çalışıyoruz, ki, kimse... Kalkıp 100 bin, 200 bin sayılarıyla suçlu üzerinden bir örgüt oluşturamazsınız. Bunun adı örgütsel ve siyasi bir suç gerçekliği değil, bunun bir sosyolojik arka planı vardır. Sosyolojik değerlendirmelerle bu sorunu daha rahat aşabileceğimizi düşünüyor, bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yıldırım.