| Konu: | Terörle mücadelede şehit olanlara Allah'tan rahmet dilediğine, HDP milletvekillerinin terörist cenazelerinde PKK adına taziyeleri kabul etmelerine, DEAŞ, PYD ve PKK'nın bölgeyi dizayn etmek isteyen emperyalist güçlerin maşası olan örgütler olduğuna, İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın NATO tatbikatında Atatürk'e ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırıya ilişkin bazı ifadeleri ile İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin FETÖ'yle ilgili bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 21.11.2017 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bugüne kadar terörle mücadelede şehit olan tüm kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Şuna inanıyorum ki milletimiz bu aziz kahramanları asla unutmayacaktır. Türkiye terörle amansız bir mücadele verirken, vatan evlatları şehit ve gazi olurken HDP milletvekillerinin terörist cenazelerinde boy göstererek terör örgütü PKK adına taziyeleri kabul etmeleri tam bir utanç vesikasıdır. Bir yandan "barış" "kardeşlik" diyeceksiniz, diğer yandan güvenlik güçlerimizi şehit eden teröristlere sahip çıkacaksınız; insafı, vicdanı, kutsal değeri ve ahlaki olan hiç kimse bu ikiyüzlülüğü yapamaz. Hiçbir terörist cenazesini kaçırmadan tüm terörist cenazelerinde bulunmak ve bu cenazelerde propaganda yapmak, terör örgütü adına siyasal faaliyette bulunmanın ispatı niteliğinde değil midir? Polisimizin, askerimizin acısını paylaşmak, cenaze törenine katılmak yerine PKK paçavralarının önünde poz vermek, terör örgütünün yanında saf tutmak değil midir? Çocuk katillerine, asker ve polis katili teröristlere verilen her destek milletimize kurşun ve bomba olarak dönmektedir. Bu desteği verenler de bu suçun ortağı ve iştirakçisidir. Bu suçu işliyorsanız ondan sonra sızlanmayacaksınız, "Bizi bağımsız Türk yargısı neden yargılıyor?" demeyeceksiniz çünkü bütün bu yapılanların hukuk devletinde karşılığı ortadadır.
Yine, hatırlanacak olursa Suruç saldırısı için burada aylarca Türkiye'yi suçlayanlar, Suruç saldırısını yapan DEAŞ'a Rakka'da güvenlik koridoru sağlayarak tahliye eden terör örgütü PYD'ye en ufak bir şey söyleyememektedir. Nerede sizin Suruç hassasiyetiniz? Bakın, Suruç saldırısının emrini veren DEAŞ'lıları sizin sırtınızı dayadığınız PYD serbest bıraktı, onlara koridor açtı. Dilinizi mi yuttunuz? Niye burada bunlarla ilgili tek bir söz söylemiyorsunuz? Hani sizin insani hassasiyetiniz? Demek ki derdiniz, ölen insanlar değil, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak ve terör örgütünün sinsi emellerine destek vermektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Unutmayın ki DEAŞ da PYD de PKK da -terör örgütü- bölgeyi dizayn etmek isteyen emperyalist güçlerin maşası olan örgütlerdir, bunların hepsi ortaktır ama milletimiz müsterih olsun ki Türkiye bu kirli oyunu bozacaktır.
Aynı şekilde, NATO tatbikatında cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik çirkin saldırıya ilişkin dün Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Engin Altay'ın Cumhurbaşkanımızın ismini de ifade ederek "Bu bir tezgâhtır." ifadesini kullanması tam bir fecaattir. NATO Genel Sekreterinin ve Norveç devletinin Türkiye'den özür dilediği bir ortamda ve Türkiye'ye karşı yapılan edepsizlik aşikârken CHP grup başkan vekilinin Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanını suçlayıcı söylemleri tek kelimeyle ayıptır.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamayla bu çirkin hareketi tasvip etmezken, CHP grup başkan vekilinin bu beyanatlarda bulunması, CHP'nin ne söylediğini bilmeyen, dün söylediğini bugün tevil eden, şaşkın ve tutarsız söylemlerinin bir örneğidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, eğer uygun görürseniz...
BAŞKAN - Son bir dakikalık sürenizi veriyorum.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Türkiye'ye yönelik bir saldırı olduğunda "Bu, Recep Tayyip Erdoğan'ın işine yarar." anlayışıyla böyle saçma açıklamalar yapmak, ana muhalefeti gülünç, trajikomik ve ibretlik duruma düşürmektedir. Türkiye'ye yönelik her saldırıyı, sırf Hükûmet ile Cumhurbaşkanı yıpransın diye algı operasyonuyla desteklemek, milletin çıkarlarını düşünen bir ana muhalefetin işi değildir; bu, olsa olsa "İktidara giden her yol mubahtır." diyenlerin bir pervasızlığıdır.
Bakın, bu anlayışın bir diğer örneği de geçtiğimiz gün yine CHP Milletvekili İlhan Kesici tarafından sergilenmiştir. Bu CHP milletvekilinin 15 Temmuzda vatandaşlarımızı katleden FETÖ'yü aklama çabası ekranlara yansımıştır. Bu CHP milletvekili, spikerin ısrarlı sorularına rağmen, darbenin arkasında teröristbaşı Fetullah Gülen'in olduğunu bir türlü söyleyememiştir, dili bunu söylemeye varmamıştır. Yani, FETÖ'ye suçlama yöneltmekten bile uzak durmuştur. Bu, şehitlerimize ve gazilerimize karşı bir saygısızlıktır. Bu, FETÖ'yü suçsuz gösterme çabasına hizmet eder.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, CHP Grubuna buradan soruyorum: İlhan Kesici'nin FETÖ'yle ilgili sözlerinin arkasında mısınız?
BAŞKAN - Size de bir dakika ek süre vereyim, tamamlayın lütfen. Yeni bir ek süre vermeyeceğim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi buradan Cumhuriyet Halk Partisine soruyorum: İlhan Kesici'nin FETÖ'yle ilgili bu sözlerinin arkasında mısınız? İlhan Kesici CHP'nin FETÖ'yle ilgili açıklanmayan görüşlerini mi açıklamıştır? İlhan Kesici kamuoyundan özür dileyecek midir?
Teşekkür ederim.