GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:08.11.2012

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yabancılara toprak satışına yönelik Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tarihsel süreç olarak ilk kez Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme döneminde yabancı gerçek kişilerin ülkemizde mülk edinmelerine olanak tanınmıştır. 1854 yılında dış borçlanmalara başlayan ve 1874 yılına kadar 15 kez dış borçlanma gerçekleştiren Osmanlı Devleti, borçların ödenme görüşmeleri sırasında İngiltere'nin dayatmasıyla 1868 yılında yabancı gerçek kişilere Osmanlı topraklarında mülk edinme hakkı tanımıştır. Ancak, yabancılara mülk satışı Osmanlı maliyesinin toparlanmasını sağlamamış ve yine Avrupa devletleri tarafından Osmanlı hazinesine el konulmasını, Düyun-ı Umumiye idaresinin kurulmasını engelleyememiştir. Osmanlının geçirdiği bu tarihsel süreci, yabancılara mülk satışı konusunda özellikle ders almak amacıyla Genel Kurulun dikkatine sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bu süreç, hepimizin bildiği gibi ulusal Kurtuluş Savaşı'mızda durdurulmuş; ülke toprakları üzerinde, tam bağımsız, laik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyeti kuranlar toprağın sadece bir mülkiyet sorunu olmadığının, toprağın aynı zamanda devlet egemenliğinin asli ve vazgeçilmez bir unsuru olduğunun bilincinde olarak köylerde yabancıların taşınmaz edinmesini yasaklamışlar, ayrıca genel sınırlamalar getirmişler ve temel ilke olarak da karşılıklılık ilkesini özellikle ve özenle korumuşlardır.

12 Eylül 1980 darbesinden sonra iktidara gelen anlayış tarafından, Sevda Tepesi gibi, ülke topraklarımızın yabancılara peşkeş çekilmesinin önünü açan süreçse Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulmuş, ancak bugün gelinen noktada AKP İktidarı tarafından aynı süreç hoyratça devreye sokulmuştur.

Değerli milletvekilleri, karşılıklılık şartı aranmaksızın yapılan düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından ısrarla iptal edilmesine karşılık, 3 Mayıs 2012 tarihinde 6302 sayılı Yasa ile bu Yasa'nın 35'inci maddesiyle yabancıya toprak satışında karşılıklılık ilkesi kaldırılmıştır. İş yeri ve mesken olarak kullanma şartı kaldırılmıştır. Uygulama imar planı ve mevzi imar planı içerisinde bu amaçlarla ayrılmak ve tescil edilmek şartı kaldırılmıştır. Ülke genelinde yabancıların edinebileceği toprak miktarı 2,5 hektardan yani 25 dönümden 60 hektara yani 600 dönüme çıkarılmıştır. Merkez ilçe ve ilçeler bazında uygulama imar planı ve imar planı içerisinde kalan alanların toplam yüzde 10'unu aşmamak şartı da kaldırılarak çok daha geniş bir tanımlama getirilmiştir. Kısaca, AKP İktidarı tarafından yapılan son değişiklikle, ulus devletimizin sınırları içerisinde kalan her yerin ön koşulsuz ve ölçüsüz olarak yabancılara satılmasının önü açılmıştır. Fabrikalarımızı, limanlarımızı, bankalarımızı "babalar gibi" satan ve artık satacak bir şey bırakmayan Adalet ve Kalkınma Partisi için gelinen son nokta, ülke topraklarının satışı olmuştur.

Değerli milletvekilleri, toprak sadece basit bir mülkiyet sorunu değildir, ülke toprakları devletin egemenliğinin ve bağımsızlığının asli ve vazgeçilmez bir unsurudur. Bu nedenledir ki yabancılara toprak satışı konusunda ülkeden ülkeye değişen, üç ülke dışında bütün ülkelerde var olan sınırlamalar söz konusudur.

Örneğin İsrail'de ülke topraklarının yüzde 92'si devlete aittir. İsrail'de, bırakın yabancılara toprak satışını, İsrail Hükûmeti kendi vatandaşlarına dahi mülkiyet edinme hakkı tanımamaktadır. Keza, Körfez ülkeleri açısından baktığımızda, Türk vatandaşları Körfez ülkelerinde, bırakın taşınmaz satın almayı, taşınmaz üzerindeki çakılları bile satın alma hakkına sahip değildir. Yine, eski Demirperde ülkeleri Avrupa Birliğine geçiş sürecinde yabancılara toprak satışı konusunda çok uzun geçiş süreçlerini Avrupa Birliği ülkelerine kabul ettirmişlerdir.

Değerli milletvekilleri, belirtmek gerekirse şunu da belirtmek istiyoruz? Çünkü ırkçı bir anlayışla olaya yaklaşmıyoruz. Bu anlamda insan haklarına paralel, ölçülü bir toprak satışı konusunda herhangi bir tereddüt içerisinde değiliz. Ancak Türkiye'nin jeopolitik bakımdan dünyanın son derece önemli bir konumunda olması, dünyanın en duyarlı bölgelerine yakınlığı, büyük devletlerin çıkar çatışmalarının tam kavşağında bulunması, yabancılara toprak satışı konusunda geniş boyutlu bir değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.

Ayrıca, emperyalizmin sadece adının değiştiği ancak dünyadaki tüm enerji kaynaklarına, tarım alanlarına ve su havzalarına sahip olma hedefinden vazgeçmediği bir süreçte, yabancılara toprak satışının hassasiyeti asla ve asla göz ardı edilmemelidir.

Bugün gelinen noktada ise, seksen yıllık cumhuriyet tarihinde satılan toprak parçasının onlarca katı, ölçüsüz ve ilkesiz bir şekilde AKP İktidarı tarafından satılmaktadır. Ülkemizin geleceği ipotek altına alınmaktadır. Kısa erimli ticari çıkarlar uğruna ülkemizi borçlandıran, dünyadaki en büyük 2'nci cari açığı gerçekleştiren Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarının borçluluğu azaltma, cari açığı azaltma hevesleri uğruna ülke topraklarımız ölçüsüz bir şekilde, hoyratça bir şekilde, geleceği düşünmeden, çocuklarımızın geleceği göz ardı edilerek elden çıkarılmaktadır. Bu konudaki soru önergelerimize yanıt verilmemektedir. Sayın Bakan az önce buradaydı, özellikle 3 Mayıs 2012 tarihinde çıkartılan Yasa'dan sonra vermiş olduğumuz soru önergelerimizin hiç birisi yanıtlanmamaktadır.

Bugün, hepimiz biliyoruz ki başta GAP bölgesi olmak üzere, başta Ege ve Akdeniz Bölgesindeki geniş turizm alanları olmak üzere, ülke toprakları yabancılar tarafından kapatılmaktadır. Ancak, bu konuda vermiş olduğumuz soru önergelerimize, özellikle Sayın Bakan tarafından yanıt vermekten imtina edilmekte, yabancıya toprak satışı konusunda ülkemizin geldiği nokta, yurttaşlarımızın gözünden kaçırılmaktadır.

Bu nedenle, bizler, Milliyetçi Hareket Partisinin hassasiyetine katılıyoruz. Ülke topraklarımızın, ölçüsüz, ön koşulsuz ve ilkesiz bir şekilde satışının geldiği noktanın, ülkemizin geleceğini karartacak, çocuklarımızın geleceğini ipotek altına alacak derecede vahim bir noktaya geldiği konusunda biz de Milliyetçi Hareket Partisinin hassasiyetleriyle aynı noktadayız. Bu nedenle, bu konunun, ciddi ve derinlemesine araştırılması, gerçek rakamların, yabancıya satılan toprak miktarlarının gerçek rakamlarının Türk halkı önüne çok açık bir şekilde çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz.

 Ben, bu duygu ve düşüncelerle öneriye destek veriyor ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum.