GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:21.11.2017

HDP GRUBU ADINA AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis Genel Kurulunun ne kadar, hangi süreyle, hangi günlerde çalışacağından ziyade, hangi gündemlerle toplandığını ve hangi yasa tasarılarını tartıştığını ele almak çok daha doğru ve isabetli olacaktır.

Meclis Genel Kurulu, iktidar partisinin hazırlamış olduğu bazı yasa tasarılarını -ki bunların büyük bir çoğunluğunun özellikle hâlâ sermayeyi koruyan, sermayenin rantına daha büyük rantlar katmasına sebep olabilecek torba yasalar- Plan Bütçe Komisyonundan geçirmek suretiyle Genel Kurul gündemine getirmektedir. Oysa bu ülkenin gündemi ile Genel Kurulun gündemi, birbirinden epeyce bir zamandır kopmuş durumdadır. Halkın çektiği sosyal, siyasal, toplumsal, ekonomik sıkıntılar ile Genel Kurulun meşgul olduğu gündemler arasında ciddi bir orantısızlık vardır.

Yaklaşık iki yıldır şu Genel Kurul, yoksulluğu azaltabilecek, ekonomik refah düzeyini yükseltebilecek ve bunu da resmî rakamlara yansıtabilecek, maalesef, yasa tasarıları ya da genel çalışmalar yapamamaktadır. Çalışılan ve geçen torba yasalar, özellikle de ekonomi eksenli torba yasaların nedenleri doğru konulmadığı için sonuçlar da doğru alınamamaktadır.

Hep ekonomik tedbir amaçlı olarak getirilen yasa tasarılarının büyük bir çoğunluğu burada kabul edilince sonuçta işsizlik azalmıyor, hâlâ artıyor veya enflasyon düşmüyor, hâlâ yükseliyor, dövizin ateşi söndürülemiyor maalesef, Türk lirasıyla gerek euro gerekse dolar arasındaki makas giderek açılıyor, bu, son günlerde daha fazla bir hız kazanmış durumdadır ki döviz lehine.

Burada bütün bunlar, bu çalışmaların yapılıyor olmasına rağmen, maalesef, halkın gündelik yaşamını, toplumsal yaşamını, yaşam akışını rahatlatabilecek bir sonuç alınamamasının temel sebebi teşhisin baştan yanlış konulmuş olmasıdır. Bir savaş ekonomisine bu ülkenin yer altı, yer üstü zenginlik kaynaklarının cevap olabilmesi mümkün değildir çünkü "savaş ekonomisi" dendiği zaman sadece yapılan askerî harcamalar akla gelmemelidir. Burada, bozulan istikrar ve bozulan iç barış neticesinde uluslararası toplum nezdinde, uluslararası ilişkilerde yitirilen güvenin bu ülkeye sosyal, siyasal, toplumsal, diplomatik ve ekonomik bir refah getirmesi beklenemez diyorum, bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)