GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:21.11.2017

MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu torba yasada yeni yeni ek vergiler vatandaşlarımızın sırtına yükleniyor ama bir taraftan da dünyanın parasını kazanan, insanların cebine el atmış GSM firmalarının borcu siliniyor.

Şimdi, biz, zaman zaman burada önergeler veriyoruz, zaman zaman çıkıp konuşmalar yapıyoruz, zaman zaman bu konudaki eleştirilerimizi ve yapılması gereken doğruları söylüyoruz. Bunları söylediğimizde de ne yazık ki Hükûmet tarafından çok fazla itibara ve dikkate alınmıyor.

Mesela, "Buğday hasadı başladığında buğday ithalatı yapmayın." diyoruz. O dönemde buğdayın kilosu 1,1 liradan birdenbire 70 kuruşa kadar düştü. Şu anda tohumluk buğday ne kadar biliyor musunuz arkadaşlar? 1,65 lira. Gübrenin kilosu ne kadar? DAP gübresi 1,6-1,7 lira. Diğer gübreler ne kadar? 1,2 lira civarında seyrediyor. Yani buğday serbest piyasada 1,1 liradan yer bulurken, birdenbire buğday ithalatı açılınca, 70 kuruşa kadar düştü. Çiftçinin elinden çıktıktan sonra da şimdi buğday yeniden 1,1 liralarda. Yani böyle bir uygulamayla ne yapmaya çalışıyorsunuz, bunu anlamak mümkün değil.

Diyoruz ki gelin, çiftçilerin ecrimisille ektikleri tarım arazilerinin fiyatlarını biraz düşürelim, "Yok efendim, bu, Maliyeye ek yük getirir." Gelin, satış yapacağımız zaman daha uygun fiyata satalım, çiftçiler alsın bu tarlaları diyoruz, "Yok, efendim, ek yük getirir." Ya, peki, GSM firmalarının borçları silinirken devlete ek yük getirmiyor mu bunlar? Maliyeye ek yük getirmiyor mu bunlar? Bu ek yükler nereden çıkacak? Kimler karşılayacak? Ya, mazot konusunda mazottaki ÖTV'yi, KDV'yi kaldıralım dediğimizde, "Efendim, şu anda bunu kaldıramayız, ihtiyaç var." deniyor. Ya, peki, lüks yat ve kotrası olanlar yani 20 milyon dolara lüks yat ve kotra alanlar, bunu kullananlar, lüks geziler yapanlar 1,7 liradan mazot koyuyor da çiftçinin 1,7 liraya mazot koyması sizin gözünüze çok mu geliyor? Yani, çiftçi traktörüne 5 liraya mazot koyuyor ama 20 milyon dolara aldığı yat ve kotraya 1,7 liraya mazot koyuyor o zengin, kimse artık.

Değerli arkadaşlarım, bakın, çiftçi bu ülkenin gerçek üreten ve hepimizin doymasını sağlayan, hepimizin evine giren sebzesini, meyvesini, ekmeğini, zeytinini, peynirini üreten insanlar, etini üreten, sütünü üreten insanlar. Şimdi, Tarım Bakanı övünüyor "Ucuz et yedireceğiz." diye. Doğru, insanlarımız ucuz et yesinler, biz de buna tarafız ama ucuz et yemenin formülü üreticiyi cezalandırmaktan geçmez. Gelin, şu yıllardan beridir faaliyete geçiremediğiniz meraları bir faaliyete geçirelim, ucuz yem verelim çiftçiye. Yani yem fabrikaları dayatıyor zammı, dayatıyor zammı, yem fabrikalarına hiçbir şey yok, üretici cezalı, üretici suçlu. İthal et getirerek mi bu ülkenin et problemini çözeceksiniz? Belki kısa vadede ucuz et verebilirsiniz, kısa vadede insanları popülist politikayla memnun edebilirsiniz ama inanın ki gelecekte çok daha büyük bir probleme şu anda katkı sağlamış oluyorsunuz Hükûmet olarak. İnsanlar hayvancılıktan nefret eder, para kazanamazsa bir daha hayvancılığa dönemezler. Bakın, şu anda düve ithalatını serbest bıraktınız, buna seslenmiyorum; düve ithalatında bir sıkıntı yok, düve ithalatı yapılsın, Türkiye'nin düve sayısını 5 milyonlara, 7 milyonlara çıkaralım ama et ithalatı doğru bir uygulama değil. Et ithalatı doğrudan doğruya üreticiyi cezalandıran bir uygulamadır, üretici perişan durumdadır, aldığı hayvana -affedersiniz- yedirdiği yemin, çobana verdiği paranın karşılığını şu anda alamamaktadır. Eğer cezalandıracaksanız aracı firmaları cezalandırın, eğer cezalandıracaksanız yem üretenleri cezalandırın ama bunun suçu üreticide değil değerli arkadaşlarım.

Çiftçinin Ziraat Bankasına olan borçlarının faizini çiftçinin lehine silelim. dediğimizde, "Ek yük getirir." diyorsunuz ama öbür tarafta, milletin kanını somuran GSM firmalarının 3 milyar lira borcunu siliyorsunuz. Yani ne denir buna? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Hepinize saygılar. (MHP sıralarından alkışlar)