| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 21.11.2017 |
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 88'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Bu tasarıyla, kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan su ve atık su bedellerinin, miktarına bakılmaksızın, sabit tarife ücreti olarak belirlenmesi ve konutlar için belirlenen en düşük tarifenin yüzde 50'sini geçmemesi öngörülmektedir. Tasarı olumludur. Suyla ilgili, çıkan yasadaki karışıklıktan dolayı, çok değişik su faturalarıyla vatandaşlar karşı karşıya kalmaktadır. Köy ve beldelerimizdeki suların çoğunluğu cazibeyle gelmektedir.
Özellikle, seçim bölgem olan Mersin'de bazı köylüler bizlere şunu söylüyorlar: "Büyükşehir yasasıyla beraber köylerimizden ton başına 3 lira, 4 lira gibi rakamlar talep ediyorsunuz, bizim köyümüzün her tarafı su." diyorlar. Atık su da yok ama çıkan yasayla belediyeler köylülerden su parası talep ediyor. Tabii, köy ve beldelerin, kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi için ben buradan Hükûmete şunu öneriyorum: Köyde yaşayan nüfus yüzde 40'dan yüzde 20'ye düşmüş. Şu anda hâlâ köyden kente göç yoğun şekilde devam etmekte ve bununla beraber çarpık yapılaşma ve şehir hayatının zorluğu insanları canından bezdirmekte. Gelin, üreten insanları, çalışan insanları, emekli insanları, tekrar, köyde yaşamayı cazip hâle getirerek köylerine geri döndürelim. Köyde ve beldede yaşayan insanlardan belli bir rakama kadar sudan para almayalım, belli bir rakama kadar elektrikten para almayalım. Ama, maalesef yapılan yanlış uygulamalarla insanlar aynı şartlarda köyde yaşama... Yarın, 2019 itibarıyla köyde yaşayan insanlardan emlak vergisi ve çöp vergisi de alındığı zaman köyde yaşamakla şehirde yaşamak aynı olacak ve köyden kente göç yoğun bir şekilde devam edecek. Onun için, Hükûmetin bu tasarıdan sonra tekrar bunu değerlendirmesini ve kırsalda yaşamanın, köyde yaşamanın, üreten insanların desteklenmesi adına köyde yaşayan insanlardan belli bir rakama kadar hiç su parası alınmamasını talep ediyoruz. Gelin, hep birlikte bunu düzenleyelim.
Yine, kış mevsimine henüz yeni giriyoruz ama elektrik kesintileri vatandaşları canından bezdiriyor. Bugün Mersin'in birçok ilçesinde on saat, on iki saat elektrik kesintisi oldu. Şu anda yüzlerce insan bize mesaj atıyor "Beşiktaş maçını izleyeceğiz, elektrik yok." diyorlar. Allah aşkına, TEDAŞ ne iş yapıyor? TEDAŞ müdürünü aradığımız zaman "Efendim, kırk yıldır yatırım yapılmamış, şimdi biz yatırım yapacağız, bakım yapacağız, trafo koyacağız." diyor. Allah aşkına, bu kırk yılın on beş yılı size ait, AK PARTİ'nin amblemi ampul. "Ülkeyi aydınlatacağız, dünyayı aydınlatacağız." diyorsunuz ama insanların evlerindeki bir lambayı yakacak kadar bile elektrik yok. Hükûmetin bu konuyla ilgili... Artık, kış sezonuna giriyoruz, bundan sonra özellikle Çukurova'da insanlar klimayla ya da elektrikli sobayla ısınıyorlar, Enerjisa'ya gerekli desteğin verilerek elektrik sorununun bir an önce kökten çözülmesi gerekiyor.
Sayın Bakanım, bir diğer önemli problem de akaryakıt sektörünün sorunları. Ben geçtiğimiz yıl buradan bütçe görüşmeleri sırasında akaryakıt sektörüyle ilgili alınması gereken önlemleri size sıralamıştım ama maalesef, sektörün sorunları aynen devam ediyor. Akaryakıt sektörünün çoğunluğu kaçakçıların elinde şu anda. Kaçakçılık Türkiye'de eskiden katırla eşekle belki sınırdan mazot, benzin getirip köylüler kendilerine bir geçim kapısı oluşturuyorlardı ama bugün kaçakçılık artık katırla yapılmıyor, eşekle yapılmıyor. Kaçakçılık gemilerle yapılıyor, kaçakçılık petrol boru hatlarıyla yapılıyor. Kayıt dışının önlenmesi adına bütün petrol istasyonlarına otomasyon sistemi kuruldu, yedi sekiz yıldır bütün akaryakıt istasyonlarında otomasyon sistemi var. Ama Türkiye'de ana dağıtım firması sayısı 100'e yaklaştı şu anda. Hiçbir ana dağıtım firmasının deposunda otomasyon sistemi yok. Sayın Bakan size sesleniyorum, bunu kurmamanızın acaba bir sebebi var mı? Bu akaryakıt firmalarının bir ayrıcalığı mı var? 100'e yakın akaryakıt firmasının deposunda, maalesef, otomasyon sistemi yok. Kaçakçılığı akaryakıt ana dağıtım firmaları yapıyor. Şu anda irsaliyeyle çıkış yapıyorlar, fatura kesme yok, yedi gün sonra faturalandıracaklar. Eğer yolda bir çevirme yoksa, maliyeciye yakalanmamışsa götürüyor dışarıdan herhangi bir yere bu satışı yapıyor, aynı irsaliyeyle yarın başka birisine de akaryakıt satıyor. Buradan bunu dile getirmemize rağmen, maalesef, bununla ilgili geçtiğimiz yıl içerisinde bir önlem almadınız.
Ayrıca geçtiğimiz hafta sonu Mersin yine kaderiyle baş başa kaldı. Her dönem söylediğimiz, arkası dağ, önü deniz olan bir kent, yağan ilk yağmurla beraber yine seller altında kaldı. Mersin'in içerisinden on üç tane dere geçiyor ve bu derelerin tamamının mülkiyeti Maliye Bakanlığına ait.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şimşek.
BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - Sayın Başkanım toparlıyorum, bir dakika...
BAŞKAN - Buyurun, peki.
BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - Sayın Başkanım, en azından büyükşehir belediye sınırı ve belediye sınırı içerisinde kalan derelerin tahsisinin Bakanlık tarafından belediyelere devredilmesi... Bu, çok önemli bir konu. Belediye, buranın, derenin ıslahını yapacak ya da iyileştirmesini yapacak; talepte bulunsa aylarca, yıllarca bürokrasiyle uğraşıyor. Orman Bakanlığı da maalesef... Orman Bakanına geçtiğimiz yıl sel baskınından sonra da buradan seslenmiştik, kendisi de buradaydı. "Bu dereleri ıslah edelim, Mersin'i yine sel basacak." dedik ama maalesef Orman Bakanı bir tane çivi çakmadı, 3 tane motopomp gönderdi, "Bu akan suları tahliye ettik." dedi, "Gerekli yatırımları yaptık." dedi. Sadece Mersin'in içerisinden geçecek derelere yapılacak yatırım miktarı 2 milyar. Bu dosya Sayın Cumhurbaşkanına sunuldu. Hükûmetin bununla ilgili gerekli desteği vermesi...
Türkiye'de en çok narenciye nerede yetişiyor? Alacağınız cevap: Mersin. En çok muz nerede yetişiyor? Alacağınız cevap: Mersin. Türkiye'nin sebze ve meyve ihracatını neresi yapıyor? Alacağınız cevap: Mersin. Türkiye'yi doyuran kent Mersin.
Hükûmetin de Mersin'i ihmal etmemesini, Mersin'e sahip çıkmasını talep ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)