| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 21.11.2017 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 92'nci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Görüştüğümüz maddeyle, 5520 sayılı Kanun'un geçici 9'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında yer alan "2017 takvim yılında" ibaresinin "2017 ve 2018 takvim yıllarında" şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir. Böylelikle, imalat sanayi yatırımları için ilgili kanun kapsamındaki yatırım teşviklerinden daha yüksek oranlarda faydalanılmasına imkân veren ve sadece 2017 yılını kapsayan düzenlemenin 2018 yılında da uygulanması amaçlanmaktadır. Tasarının gerekçesinde, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik kararları desteklemek için özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltılması ve borçlarına taksitle ödeme imkânı getirilmesi, ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması, vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözülmesinin öngörüldüğü belirtilmektedir.
Bilindiği gibi, bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltılması, yatırımların teşvik edilerek istihdamın artırılması amacıyla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A maddesinde indirimli kurumlar vergisi uygulamasına imkân tanınmıştır. 6770 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesiyle anılan kanuna eklenen geçici 9'uncu maddeyle de 2017 yılı için yatırım teşvik oranlarının artırılarak uygulanması sağlanmıştır. Bu şekilde rasyonelleştirilmiş teşvik politikası yoluyla, imalat sanayisi yatırımlarının cezbedilmesi, yatırımların hızlı bir şekilde artırılması ve üretken alanlara yönlendirilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, mükelleflerin 2017 takvim yılında gerçekleştirdikleri imalat sanayisine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için uygulanacak olan ve anılan maddede belirtilen yatırım indirimi oranları yüzde 55 yerine yüzde 70, yüzde 65 yerine yüzde 80, yüzde 90 yerine yüzde 100 olarak uygulanmıştır. Yeni düzenlemeyle bu uygulama 2018 yılı sonuna kadar geçerli olacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus ise uygulamanın yalnızca belirtilen tarihler arasında yapılacak teşvik belgeli yatırım harcamalarını kapsadığıdır. 2018 yılı sonrasında, yine 2016 ve önceki yıllarda Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A maddesinde yazılı azami oranların yani yüzde 55, yüzde 65 ve yüzde 90 oranlarının uygulanmasına devam edilecektir.
Değerli milletvekilleri, sürdürülebilir yüksek oranlı bir büyümenin temini ve üreten bir ekonomi için üretim ve istihdam sağlamaya dönük yatırımlar teşvik edilerek iş ve yatırım ortamı iyileştirilmeli, katma değerli ve teknoloji yoğun yenilikçi bir üretim ekonomisi tesis edilmelidir. Seçim beyannamemizde, yüksek teknolojili, yüksek katma değer ve istihdam sağlayan yatırım projelerine yüzde 100'e kadar yatırım indirimi verilerek sigorta primi işveren payının belirli oran ve süreyle devlet tarafından karşılanacağı, orta ve uzun vadede büyümeye ivme kazandırılması ve istihdamın artırılması için yapısal nitelikli tedbirlerin alınmasının yanında, özel kesim tarafından yatırım kararı verilmiş teşvik belgeli projelerin hızla gerçekleştirilmesini destekleyici tedbirler alınacağı belirtilmiştir. Buna göre ülkemizin sahip olduğu imkân ve potansiyelin sektörel haritasının çıkarılması, yatırım teşviklerinin objektif kriterlere göre belirlenerek birimler bazında tematik olarak verilmesi, belirli yörelerimizin sektörel cazibe merkezi hâline getirilmesi yerinde olacaktır. GAP, DAP, DOKAP, KOP gibi bölgesel kalkınma projelerinin hızla tamamlanarak bölge insanının yoksulluktan kurtarılması ve büyük şehirlere göçün de önüne geçilmesi gerekmektedir. Sıcak para akışına dayalı ve üretmekten çok tüketmeye, bilgi ve teknoloji yoğun rekabetçi yatırımlar yerine hizmet sektörüne dönük yatırımlara ve rant ekonomisine dayalı yaklaşımlar sürdürülebilir olmadığı gibi, Türkiye ekonomisinin geleceği için de önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır. Türkiye'nin rekabet gücü yüksek bir ekonomiye kavuşması şüphesiz hepimizin arzusudur. Bu nedenle, yatırım teşviklerinin artırılmasını olumlu bulduğumuzu ancak bunların geçici değil kalıcı hâle getirilmesinin gerektiğini değerlendiriyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)