GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Midilli Adası sahilinde 3 çocuğun cesedinin bulunmasına, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanının bir HDP milletvekilinin komisyon çalışmasından çıkarıldığına dair yazısıyla ilgili Meclis Başkanlık Divanını göreve davet ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iki gün önce Dünya Çocuk Hakları Günü'ydü. Fakat hepimizin utanmasını gerektiren görüntüler ve haberler bir iki gündür medyaya düşmüş durumda. Midilli Adası'nda 3 çocuğun cesedinin bulunmasıyla bir aile faciasını öğrenmiş olduk.

Sayın Başkan, bu aile faciasını irdelediğimizde bu kişilerin FETÖ soruşturması nedeniyle ihraç edilen bir aile ve Yunanistan'a kaçmaya çalışıyor. Kimler bunlar? Fizik öğretmeni Hüseyin Maden, sınıf öğretmeni eşi ve 3 çocuğu. Bunlar ihraç edilmişler. Artık bu ülkede kendileri ve çocukları için bir gelecek olmadığı inancıyla, kim bilir hangi hayaller, umutlarla Ege Denizi'ni geçerek Avrupa'ya gitmek isteyen bir aile dramı. Bu olayın hesabını vermesi gerekenler çok net ortadadır. Hiçbir soruşturma olmadan, hiçbir mahkeme kararı olmadan herhangi bir hassasiyet gözetmeksizin insanları ihraç eden Hükûmet ve Hükûmete eklenerek cezaları basan yargı bu olayın birinci dereceden sorumlusudur. Unutulmamalıdır ki sözüm ona alçak bir darbeyle mücadele ederken suçları belli olmayan insanları bu yola sürükleyenler, inanın, zemzem suyuyla yıkansalar, bu mazlumların elleri iki cihanda yakalarında olacak ve bu hesaptan kurtulamayacaklar. Düşünün, anne, baba ve 3 çocuk. Çocuklar yalnız ailelerinin değil, değerli milletvekili arkadaşlarım, devletlerin ve tüm toplumların sorumluluğundadır. Çocukların sıfatları, kariyerleri, ideolojileri, para hırsları yoktur. Baskıdan ve çocukların geleceklerinden dolayı "umuda yolculuk" mantığıyla çıkılan yollarda ölen çocuklar, herkesin ama herkesin utancıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Yıldırım.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Dün Aylan bebek üzerinden siyaset yapanlar acaba hiç mi utanmıyorlar? Bizler bu ülkeyi nasıl yaşanmaz hâle getirdik? Ve bu baskıcı zihniyetin peşini bırakmayacağımızı, hesabını sormaktan geri durmayacağımızı belirtmek isterim.

Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu acı, bu Parlamentonun üstüne bir kara leke olarak düşmüştür.

Sayın Başkan, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Anayasa ve İç Tüzük'ü çiğneyerek bir vekilimize, yasal yetkilerini de aşarak, bir yazı yazmış ve bir komisyon çalışmasından çıkarıldığını ifade etmiştir.

Bu, Anayasa'yı, İç Tüzük'ü çiğnemek ve hadsizliktir. Bu, Anayasa'yı, İç Tüzük'ü neden çiğnemek anlamına geliyor? Çünkü yasama organının oluşumu, komisyonların teşekkülü ve dağılımı gücünü Anayasa'dan ve yetkisini İç Tüzük'ten almaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın siz de. Son bir dakika...

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim.

Başkanlık Divanı olarak bu konuda, yapılmış bu Anayasa'ya ve İç Tüzük'e aykırı işlem için takipçi ve girişimci olmanızı bekliyoruz Sayın Başkan.

Bakın, hiç kimse yaşam tarzlarından ve davranışlarından ötürü Anayasa çiğnenerek bir muameleye maruz kalamaz. Biz komisyonlardaki sayılarımızı ve yetkilerimizi halktan aldık, Anayasa'dan aldık, İç Tüzük'ten aldık.

İnsan Hakları Komisyonu Başkanı eğer bu hadsizliğini düzeltmezse, kendisine zaten zerrece saygımız kalmamıştır, kendisine kötü yöneleceğimizi ve Anayasa ve yasalara, İç Tüzük'e aykırı bu tutumunun hep karşısında olacağımızı ifade etmek istiyor, Meclis Başkanlık Divanını bu konuda göreve davet ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Araştıracağım Sayın Yıldırım.