GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

MHP GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Şimdi, Uluslararası Şeffaflık Örgütü diye bir uluslararası kuruluş var. Bu, yolsuzlukla ilgili bir algı endeksi yapıyor. Geriye doğru, benim elimdeki bilgilere göre, bu 1995'e kadar gidiyor, belki daha da gerisi olabilir yani epeydir yapılan bir çalışma esas itibarıyla. Tabii, bu, nihayetinde algıyı ölçen bir şey yani burada durumumuz iyileştiği zaman "ülkemizde yolsuzluk azaldı", durumumuz kötüleştiği zaman "mutlak olarak yolsuzluk arttı." demek çok mümkün olmayabilir. Bu, nihayetinde, bu işle ilgili olarak anket yapılan kamuoyundaki algıyı ölçüyor fakat algı -işe iktisadi açıdan biraz bakacak olursak- bazen o kadar önemli oluyor ki yolsuzluk olmuş olsun, olmamış olsun, bir ülkede yolsuzluğun arttığına ilişkin algı kamuoyunda yaygınsa tabii, onun sizin ekonominize maliyetleri oluyor, onun faiz üzerindeki etkisi oluyor, işte kurunuz üzerinde etkisi oluyor gibi.

Şimdi, buradaki endekste Türkiye'nin durumuna baktığımızda, özellikle son üç yılda, daha doğrusu bu Hükûmet döneminde şöyle: 2004'e kadar bir kötüleşme trendi var, 2004'ten sonra algı endeksinde Türkiye'nin yeri bir miktar iyileşiyor, 2008'de durağanlaşıyor, 2008-2010 arasında durağan gidiyor, 2010 sonrasında ciddi bir çöküntü başlıyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sizin Hükûmetinizi yargılıyorlardı o dönemde, koalisyonu yargılıyorlardı o dönemde, onun için...

ERHAN USTA (Devamla) - Arkadaşlar, son üç yılda, 22 basamak birden Türkiye'nin Yolsuzluk Endeksi'ndeki sıralaması kötüleşmiş. Bu, öyle sıradan bir şey değil. Yani buradan "İlla şu oluyor, bu oluyor." demek istemiyorum. Bu bir endeks ve uluslararası bir endeks, buna yatırımcılar bakıyor. Üç yılda 22 basamak bir ülkenin durumunun kötüleşmesi bir felakete doğru gidiş demektir. Buna kayıtsız kalmak mümkün değil. Buradaki detaylara, teknik detaylara şimdi vaktimiz olmadığı için girmeyeceğim, oralara da baktığımızda aslında, sorular falan da son derece güzel. Yani o yüzden bunun üzerine düşmek lazım. Tabii, bu nedensiz de değil, onu söyleyeyim.

Şimdi, nedir yolsuzluğun önündeki en büyük engel? Bakın, 3 milyon kamu yöneticimiz var. Varsayalım ki devleti yöneten üst düzey siyasetçilerimizin hepsi tertemiz insanlar ama 3 milyon insanla çalışıyorsunuz. Bunların her bir durumda veya milyarlarca dolar... Yaklaşık 1 trilyon TL'lik kamu kaynağı harcanıyor. Her aşamada insanlar yolsuzluk yapabilir. Bunun çözümü nedir? Denetim sistemini etkinleştirmektir.

Sayıştayla ilgili bir kanun çıkarıldı çok gecikmiş olmakla birlikte, 5018 kapsamında daha erken çıkması lazımdı. Kanun çıktı, ondan sonra 3 defa Sayıştay tırpanlandı. Şu anda Sayıştay diye bir denetim yok. İç denetim -yarın grup önerisini getireceğiz- sistemi kurulmaya çalışıldı, on yıl kurul üyeliğini yaptım, uğraştık, ettik, önüne dünya kadar engel çıktı, iç denetim çalışmıyor. Müfettişlerin motivasyonu bozuldu. Böyle bir sistemde, denetimin olmadığı bir yerde yolsuzluğun artmış olması veya algının artmış olması yanlış değil.

Yolsuzluğa yol açan en önemli nedenlerden bir tanesi de ranttır, imar rantıdır. İmar rantıyla ilgili rant vergisi konulsun diye defalarca konuşuldu burada.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Devamla) - Çok affedersiniz Sayın Başkan.

Şimdi vakit olmadığı için onun detayına giremeyeceğiz. Ancak burası çözülmediği sürece, rant vergisi çözülmediği sürece bu yolsuzluğun önünü almak mümkün olmayacaktır.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Usta, teşekkür ederim.