GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Tasarı'nın 103'üncü maddesi üzerinde MHP adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz tasarı, mahiyeti itibarıyla üç temel hususa dayanmaktadır. Birincisi, borçlanma. Hazinenin borçlanma limitleri, ilk defa, 2009 yılından bugüne 37 milyar lira artırılmaktadır. İkincisi, üç iletişim şirketinden alacağımızdan vazgeçilmektedir. Üçüncüsü de, vergileri artırıyoruz. Neleri artıyoruz? Motorlu taşıtlar vergisini artırıyoruz, kurumlar vergisini, gayrimenkul sermaye iradı vergisini artırıyoruz. Diğer yandan da, Maliye Bakanlığına bağlı Kefalet Sandığının paralarını -bir kısmını veya tamamını, bilemiyorum- Türk Patent ve Marka Kurumunun bir miktar parasını maliye bütçesine aktarıyoruz.

Bunları niçin yapıyoruz? Mali disiplin bozulmuş maalesef, yeni yıl bütçesine bir buçuk ay kala çare arıyor Hükûmet. Sorumlusu kim? Herhâlde vatandaş değil; sorumlusu, en tabii, Hükûmet. Bozmadığı mali disiplinin ceremesi ödetilecek vatandaşa. Dolar 4 TL'ye dayandı, avro 4,6 seviyesine yükseldi, iki yıllık gösterge kâğıdında faiz ilk defa yüzde 14 seviyesine yükseldi. Faiz, kur, enflasyon, işsizlik oranları rekor kırıyor. Bunlar gidişatın iyi olmadığının göstergeleridir. Gerçek budur.

Hâl böyle olduğu hâlde "İşsizlikte geriye doğru gidiş başlamıştır. Ekonomide sıkıntılı bir süreç yoktur." diyemeyiz, denmemesi lazım. Bunları söyleyebilmemiz için vergilere bakmak lazım. Vergiler düşüyor mu? Hane halkı, firma, ülkenin toplam borcu, iç borçlanma tahvil faizleri, faiz, kur, enflasyon, işsizlik oranları azalıyor mu? Azalmıyor maalesef, keşke azalsa. Gerçekleri görmek zorundayız. Problemleri yanlış edersek çözümünde de başarılı olamayız, olan herkese olur.

Değerli milletvekilleri, gelirleri artırmak çok önemlidir. Ancak bundan çok daha önemli olan şey tasarruftur; israfı, kaçakları önlemektir, lüks giderleri azaltmaktır. Bakınız, Sayıştayın 2016 yılı Raporu'na göre, "temsil ve tanıtım giderleri" altında yapılan harcama 500 milyon lirayı aşmıştır. Bunca kronik problem varken biz har vurup harman savuramayız, savurmamalıyız.

Burada, çok önemli olduğuna inandığım, ülke geleceğini ipotek altına alan bir yap-işlet-devret örneğinden çok kısa olarak bahsedeceğim. Örneğimiz, Kütahya Zafer Bölgesel Havaalanı'dır. Proje maliyeti 50 milyon avrodur. 24/11/2012 tarihiyle işletmeye açılan havaalanı otuz bir yıl, üç ay, yirmi yedi gün firma tarafından işletilecektir. Firmaya avro üzerinden iç hatlarda yılda 500 bin, dış hatlarda 350 bin yolcu garanti edilmiştir; her bir yurt içi yolcu için iç hatlarda 2 avro, dış hat yolcusu için 10 avrodur. İlk on yılda garanti edilen yolcu sayısı yüzde 5 artırılarak ödeme yapılacaktır. Açıldığı günden yani 2012'nin sonundan 2015 sonuna kadar, üç yıl içinde toplam 15,2 milyon avro ödeme yapılmıştır. 2013 yılında gerçekleşen yolcu sayısı, 2014 ve 2015 yıllarında azalmıştır. Havayoluyla taşımacılık, trend olarak yükselişte olmakla beraber, Ankara-İzmir yüksek hızlı treninin devreye girmesiyle gerçekleşecek yolcu sayısı daha da azalacaktır. Garanti edilen yolcu sayısına göre gerçekleşme, iç hatlarda yüzde 5, dış hatlarda yüzde 3 gibi düşük seviyede kalmıştır. Başka bir ifadeyle, idare iç hatlarda yüzde 95, dış hatlarda ise yüzde 97 yanılmıştır.

Değerli milletvekilleri, mevcut verilere göre, her yıl garanti edilen yolcu sayısı yüzde 5 artacağı için 2015'e kadar ödediğimiz 15,2 milyon avro bedel 2016 yılında 5,5 milyon avroyu geçecektir. 2017'de bu rakam 6 milyon avroya yaklaşacaktır. Topladığımızda, en geç 2021 sonunda proje maliyeti amorti edilecektir. Geriye kalan yirmi iki-yirmi üç yıl daha avro olarak ödeme yapılacaktır. Her yıl 9-10 milyon avro ödendiği zaman toplam ödeme veya firmanın toplam kârı 200-220 milyonu geçecektir. Bunun adı, yanlış hesap yapanlar yüzünden dar gelirlilerden topladığımız vergilerin zenginlere aktarılmasıdır. Yanlış yapanın yanına kâr kaldığı müddetçe bu ülke iflah olmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Devamla) - Diğer yap-işlet-devret projeleri de böyle ise vay hâlimize diyorum.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tor.