| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 22.11.2017 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, herkes 24 Kasımla ilgili bir şeyler söyledi. Ben, önce, hepinize hayırlı sabahlar diliyorum. Başta Başöğretmen Atatürk ve en son, geçtiğimiz hafta vefat haberini aldığım ilkokul öğretmenim İsmail Ünal olmak üzere ebediyete göç etmiş bütün öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; kalanların da başarılı, sağlıklı, huzurlu bir ömür yaşamalarını diliyorum.
Değerli arkadaşlar, Öğretmenler Günü ve öğretmen deyince ben size eğitimle ilgili birkaç senedir takip ettiğimiz, arkadaşlarımızın da bildiği bir hususla ilgili serzenişte bulunacağım, fikrî takip yapmayacağım ama önce bir pasaj sizlere okuyacağım, siz kimin söylediğini çok iyi biliyorsunuz.
"Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum." diyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Şehir ve Medeniyet Toplantısı'nda bunu söylüyor. Bunu niye söyledim? 24 Kasım Öğretmenler Günü ve ben -İstanbul Milletvekilimiz Sayın Arzu Erdem, Sayın Yedekci dâhil olmak üzere- Şişli'de mesleki teknik okulların olduğu yere kendim bizatihi birkaç defa gittim. Bu olayın ilk çıktığından beri de Plan ve Bütçe Komisyonunda ilgili bütün bakanlarımıza, Çevre ve Şehircilik Bakanına da Millî Eğitim Bakanına da ilgili bakanlara, Vakıflar Genel Müdürlüğüne de defalarca söyledim. Tam Şişli'nin göbeğinde, değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanının söylediğinin tam aksine, bir rant abidesi, bir AVM, rezidans yükseliyor. Bizim uyarılarımız üzerine -meseleyi bildiğiniz için, bir de beş dakikada hepsini söyleyemem ama- Bulgar Eksarhlığı'na çıkan o okulun yeri, bu abuk sabuk 2011'deki KHK'yle, hiç sorgulanmadan, azınlık vakfı diye verilen mülkiyetten dolayı verildi; orası yüzde 50 müteahhide verildi, bizim baskılarımız sonucunda bir kısmının yine okul yapılmasına Millî Eğitim Bakanlığı karar verdi. Tam ondan sonra üç defa yeniden protokol değiştirildi. En son ekim ayının sonunda bir daha değiştirildi, müteahhidin önce okulları yapıp sonrasında AVM, rezidans verme sözü de ekim ayı sonunda yapılan protokolle maalesef geçersiz hâle getirildi. Yani yangından birazını kaçırdık okul yeri olsun diye; önce okul yapılacak, sonra rezidans ve AVM yapılacak ama yine Millî Eğitim Müdürlüğünün baskısıyla... Sayın Bakana sordum Komisyonda, yine bir şey yok. Yani böyle bir garabet var. Orayı 1958 yılında Maliye Bakanlığı -arkadaşlarımız burada- tahsis ederken "Okul yeri olsun." diye şerh düşmüş ve demiş ki: "Eğer Bulgar Eksarhlığı ya da Bulgar Konsolosluğu burayı isterse devlet kamulaştırıp, parasını verip okul yeri yapsın." Gidip gördüm arkadaşlar, "Okulun bir kısmını taşıyalım." diyorlar. O atölyeleri birkaç senede yeniden yaptırma şansınız yok, Türkiye'nin değil, dünyanın sayılı firmaları orada atölye kurmuş; teknik lise, motor lisesi, bir sürü; bir kampüs var. Yani ısrarla önce bir yapıyoruz, bir daha tadilat, bir daha yapıyorlar, baskı geliyor, bozuluyor, bir daha tadilat. Şimdi, yine müteahhidin lehine son bir düzenleme; "Önce rezidansı, AVM'yi yapayım, okullar kalsın." Herhâlde sonra bir daha tadilat olacak, okulu komple çıkaracağız.
Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi böyle bir şeyle karşı karşıya bırakmayı doğru bulmuyorum. Onun için Sayın Cumhurbaşkanının İstanbul'la ilgili söyledikleriyle başladım. Orası bütün dar gelirli ailelerin çocuklarının okuduğu, defalarca benim gidip kampüsü de gördüğüm bir yer. Yeniden öyle bir şeyi yapma şansımız yok. Hadi, madem razı olduk, "Protokol yapılmış." dediler, önce o okulun yerleşeceği kısım yapılsın, sonra siz rezidansı yapın. Şimdi yeniden oralar kazılmış, geçtiğimiz hafta içerisinde veliler, öğrenciler herkes şeye gelmiş yani eylem içerisinde, itiş kakışlarla. Maalesef kış gününde şimdi orası başka okullara kaydırılıyor. Teknik lise, atölyesi olmayacak, yapacak uygulaması olmayacak, böyle bir garabet var.
Ben bu Öğretmenler Günü vesilesiyle, defalarca söylediğim bu olayı yeniden Sayın Bakanların da dikkatine sunmuş olayım. Osman Bey İstanbul'u iyi biliyor, oraları da. Bizim adımıza, tekrar, Millî Eğitim Bakanına da Gençlik ve Spor Bakanımız olarak gençler adına götürmüş olsun diyorum.
Hepinize hayırlı sabahlar, tekrar hayırlı çalışmalar diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Günal.