GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:30.11.2017

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 7'nci maddesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygılarımla selamlıyorum.

Bu vesileyle, 2009 yılından beri devam eden ve uzun yıllar Sayıştay raporlarına da giren, yapanın yanına kâr kaldığı bir batık kredi ilişkisinden, Türk Eximbankın 19 milyon 524 bin 565 avroluk bir proje kredisinden bahsetmek ve dikkatinize sunmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Eximbank 2 adet gemi inşası için kredi kullandırıyor. Miktarını az önce söylemiştim. Kredi kullandırırken firmalar araştırılır, kural bu. Uzmanlarımız var, istihbarat elemanlarımız var. Vatandaşın çok küçük kredi talepleri için kılı kırk yardığımızı hepimiz biliyoruz.

Firmanın durumu banka uzmanları tarafından inceleniyor. Firmanın talep ettiği krediyi ödeyemeyeceği, firmanın kredi değerliliğinin bulunmadığı uzmanların hazırladıkları raporlarda belirtildiği hâlde bu kredi veriliyor. Kredinin dönüşü olmadığı değerlendirildiği hâlde, maalesef kredinin geri dönüşüne uygun teminat da alınmıyor. Kredi verilmeden önce hazırlanması gereken firma istihbarat raporunun kredi kullandırmaya başlanıldığı tarihten üç ay sonra hazırlandığı, kredinin güncel istihbarat ve analiz raporu olmadan verildiği... Banka hukuk müşavirliğinin olumsuz görüşüne rağmen verilen krediye karşılık, daha önce başka bir bankaya birinci dereceden ipotek verilen Ereğli'deki tersane arazisi teminat olarak alınıyor. Kredinin geri dönmemesi üzerine tersane arazisi satılarak ilk derece ipotek sahibi olan bir başka bankanın alacakları ödeniyor. Eximbank teminat olarak aldığı bu araziden hiçbir şey elde edemiyor.

Yine, bu krediyle ilgili olarak ikinci ve üçüncü dereceden ipotek olarak alınan İstanbul Beykoz'daki imarı bulunmayan bir arazi satışa çıkarılıyor. 3 defa satışa çıkarılmasına rağmen alıcı çıkmadığı için buradan da bir tahsilat yapılamıyor. Hoş, alıcı da çıksa arazi ilk derece ipotek sahiplerinin alacaklarını ancak karşılayacak durumda olduğu için yine elimize bir şey geçmeyecekti.

Proje, gerçekleşme aşamalarında ciddi bir şekilde kontrol edilmiyor maalesef. Başbakanlık Teftiş Kurulundan bu konuda soruşturma isteniyor. Soruşturma raporunda, banka yönetim kurulu üyeleri ile kredilerden sorumlu banka personelinin Bankacılık Kanunu'nda belirtilen suçları işledikleri sonucuna varılıyor. Görevliler hakkında, Bankacılık Kanunu kapsamında işlem yapılması gerektiği belirtiliyor. Ancak, 2012 yılından beri banka yönetim kurulu üyeleri ve krediden sorumlu banka personeli hakkında hiçbir işlem yapılmıyor. Bunun üzerine Sayıştay, raporlarda, Yönetim Kurulu üyeleri ile krediden sorumlu banka personeli hakkında idari, mali ve cezai yaptırımların uygulanmasını istiyor. Sayıştayın 2009 yılından beri soruşturulmasını istediği batık kredi olayı ancak 2012 yılında soruşturulabiliyor fakat aradan geçen süre içerisinde hiçbir işlemin de yapılmadığı ortaya çıkıyor.

Sayıştay, bütün bu aşamaları geçtikten sonra, kredinin açılış ve işleyişine yönelik gerçekleşen mevzuata aykırı eylemler nedeniyle kredinin tahsil edilmeyen kısmının sorumluluğu bulunanlardan tahsili hususunda zaman aşımı süreleri de dikkate alınarak mali sorumluluk davası açılmasını, firma hakkında gecikmeksizin idari ve yasal yönden yasal takibe başlanmasını, borçlu firmanın zaman kazanmaya yönelik erteleme, yapılandırma taleplerinin değerlendirmeye alınmamasını da belirtiyor. Sonuçta, gemiler kızakta, kredi kullanılmış, teminatlardan da bir şey elde edilememiş. Devamında da yapımı için kredi verilen ancak kredi battıktan sonra yarım kalan 2 geminin icra yoluyla satılması için kıymet takdiri yaptırılıyor. Gemilerin takdir edilen değerinin yarısı üzerinden iki defa icra yoluyla satışa çıkarılıyor, sadece yarı değeri üzerinden maalesef alıcı çıkmıyor. Bu defa, İstanbul Üniversitesinden öğretim görevlisi bilirkişi ekibi oluşturularak gemilerin son durumu hakkında inceleme ve keşif yaptırılıyor, 2 geminin hurda olarak satılması hâlinde 6.400 ton çelik ihtiva ettiği tespit ediliyor, gemilerin hurda olarak en fazla 1 milyon 550 bin avroya satılabileceği hesaplanıyor. Kredi tutarı 19 milyon 524 bin, Türk parasıyla, bugünkü değerle 90 milyon; gemilerin hurda değeri 1,5 milyon avro yani bugünkü değerle 7 milyon Türk lirası.

Değerli milletvekilleri, bu olayda gözüken, baştan sona yanlış işlemler sonucunda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Devamla) - İki cümlem kaldı Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen, buyurun.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Devamla) - Değerli milletvekilleri, çok enteresan bir olay. Sonuç olarak, bu olayda gözüken, baştan sona yanlış işlemler sonucunda 85 milyon liralık kredinin battığıdır. Sayıştay raporlarına, Başbakanlık raporlarına rağmen bir şey yapılamamıştır, yapanların yanına da kâr kalmıştır.

Arz ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tor.