| Konu: | AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 08.03.2012 |
ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı'nın 16'ncı maddesi üzerinde verilen önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyor, bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü de en içten dileklerimle kutluyorum.
Değerli milletvekilleri, çok sayıda konuşmacı bu tasarı üzerinde değerli görüşlerini ortaya koydular ancak ne ailenin korunmasının ne de kadına yönelik şiddetin önlenmesinin sadece yasalarla, bu yapılan düzenlemelerle olmasının mümkün olmadığını ben buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum. Sorunun çözümü eğitimle olacaktır. 21'inci yüzyıl, bütün dünya milletleri için, kendi vatandaşlarına, çocuklarına, kadınlarına, ailelerine ve insanlarına vermiş olduğu eğitim çerçevesinde? Dünya milletleri arasında buna göre bir sıralama olacağını hepimiz çok yakından biliyoruz.
Değerli milletvekilleri, toplumun temeli aile, ailenin de temeli evlilikle başlamaktadır. Aslında sorunun en önemli, bence düğüm noktası da burasıdır. Ülkemizde, mutlaka, bir okul veyahut da bir eğitim programı sonucunda, kadının ve erkeğin öncelikle kendilerini, sonra karşı cinsini tanıyacağı birtakım programlardan geçirilmek suretiyle hayatın bu en önemli kararı, en önemli müessesesi olan evlilik müessesesine hazırlanması gerekmektedir.
Ben uygulamanın içerisinden gelen, iki tane üniversite bitirmiş ve yirmi yıldan fazla bürokrat olarak Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çalışmış bir insanım. 2003 yılında, Sakarya ili Karasu ilçesinde, bu sorunun tam da çözümü anlamında, "evlilik okulları" adı altında birtakım eğitim programlarını Sakarya Üniversitesiyle beraber oradaki insanlarımıza getirip bu sorunun bir nebze de olsa çözümüne katkıda bulunmaya çalışmıştım.
Değerli milletvekilleri, bu evlilik okulları son derece önemli. Bugün Bakanlığımızın da, çeşitli vesilelerle, mecburi olmamak kaydıyla bu tür programları uygulama noktasında birtakım girişimleri var ancak ben, mutlaka, bunun mecburi programlar hâline dönüştürülerek bütün insanlarımızın bu eğitim programlarından geçirilmesinin doğru olacağına inanıyorum.
Hepinizin malumu, evlilik hayatta bir defa insanın başına geliyor, yüzde 99. Sıradan bir araç ve gerecin kullanılmasında bile birtakım eğitim programlarından insanlar geçirildiği hâlde, erkek ve kadın, hayatın en önemli müessesesi konusunda herhangi bir bilgisi olmadan bu sürecin içerisine giriyor. Daha sonra kadına yönelik şiddetten bahsediyoruz. İşte, bu evlilik programlarıyla öncelikle ortaya çıkabilecek bu sorunların çözümü konusunda kadının ve erkeğin bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Ayrıca, bu programda, dünyaya gelecek olan çocuğun eğitimiyle alakalı, ortaya çıkacak sorunların çözümüyle alakalı birçok bilginin bu vesileyle insanlarımıza verilmesi gerekiyor. Evlilikler bir sorunlar yumağına dönüştükten sonra, artık, yasalar çıkarmak suretiyle bu sorunun çözümünün çok da mümkün olmayacağını bizler de biliyoruz.
Bu Karasu'daki uygulamadan, onların geri dönüşümü olarak kadınlardan aldığımız geri dönüşlerde şunu söylemişlerdi: "Allah sizden razı olsun çünkü bizim, hayatımızda üniversite sıralarında oturma imkânımız olmamıştı. Bu programlar çerçevesinde üniversite sıralarında oturmanın zevkini bize yaşattınız." Kadınlarımız bunu söylüyordu. "Biz, her birimiz bir psikiyatriste, psikoloğa ihtiyacımız olacak şekilde sorunlarla iç içeydik. Bu vesilelerle, bu eğitim programlarıyla bu sorunlarımızı azalttınız." demişlerdi.
Değerli milletvekilleri, ben insanlarımızın maddi, manevi, sosyal ve inançlarımızın ve değerlerimizin de iç içe geçirildiği bu tür eğitim programlarından geçirilmek suretiyle bu sorunların çözümünün çok daha kolay olacağına inanıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENVER ERDEM (Devamla) - Bu yasanın halkımıza, kadınlarımıza, erkeklerimize hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Erdem, teşekkür ediyorum.