GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 506 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Sevgi Vakfı tarafından kurulan üniversitenin açılışıyla ilgili kararı elbette destekliyoruz. Lokman Hekim Üniversitesi isminden de anlaşılacağı üzere genelde sağlık üzerine bölümlerin açıldığı, tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin ve diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu, ayrıca bir de mühendislik fakültesinin bulunduğu bir üniversite.

Ben bir mühendisim. Tabii, sağlıkla mühendisliği iç içe çok uygun bulmadığımı burada belirtmek istiyorum yani diş hekimliğinin, tıp fakültesinin içerisinde... Lokman Hekim liselerini de biliyoruz -bunlar sanıyorum yine aynı vakfın- bunlar genelde sağlık üzerine çalışan bir lise. Buradaki mühendisliğin medikal mühendislik ya da tıbbi bir mühendislik olmasını arzu ederdik ama biz, Türkiye'nin neresinde bir okul açılacak olsa, hastane açılacak olsa, üniversite açılacak olsa bunun elbette sonuna kadar destekleyicisi olacağız bugüne kadar olduğu gibi.

Yalnız, bu üniversitelerle beraber, Bakanlar Kurulundan geçtiğimiz yıl otuza yakın üniversitenin kurulmasıyla ilgili karar alındı. Yalnız, bir yıldır bunlar daha önceki sıra sayılarına getirilmesine rağmen geri çekildi. Millî Eğitim Bakanımızın kendi memleketi Sivas'ta, benim memleketim Mersin Tarsus'ta "Teknoloji üniversitesi kurulacak. Üniversite hayırlı olsun." diye Sayın Ahmet Davutoğlu'nun resmiyle "billboard"lara asıldı ve vatandaşlara sözler verildi ama maalesef, bu yıl yine bu üniversitelerinin birçoğunun açılamadığını görmekteyiz. Yapılacak olan sınavda yine bu üniversiteler maalesef öğrenci alamayacak. Hükûmetin bir an önce, söz vermiş olduğu, bu Bakanlar Kurulundan geçen 30'a yakın üniversitenin kurulmasını da Meclise getirmesini ve vatandaşa vermiş olduğu sözlerini yerine getirmesini bekliyoruz.

Tabii, eğitime yapılan yatırımları bakanlarımız, milletvekillerimiz bu kürsülerden defalarca anlatıyorlar, "Bütçeden şu kadar pay ayırdık, bu kadar yatırım yaptık." Ama ben şunu söylüyorum: Eğitim sadece para harcamakla, sadece bina yapmakla, sadece öğretmen ataması yapmakla maalesef eğitim olmuyor.

Ben 3 çocuğu okullarda okuyan bir veliyim aynı zamanda. Benim 3 çocuğum ayrı sınav sistemlerinden geçerek okullara gittiler. Okullarda, maalesef, şu anda -ben Sayın Bakanımızın bir araştırma yapmasını rica ediyorum- sigara tüketimi, uyuşturucu tüketimi, alkol tüketimi... 2002 yılından bu tarafa nereden nereye geldik, bunu da Bakanlığın bir araştırması lazım. Gerçekten korkunç bir durumda. Benim oğlum 11'inci sınıfa gidiyor, "Baba, sınıfımda sigara içmeyen 2 öğrenci var." diyor, Ankara'da okuyor. "Sınıfımda sigara içmeyen 2 öğrenci var." diyor. Millî Eğitim Bakanlığının -ben, Gençlik ve Spor Bakanlığının Plan ve Bütçe görüşmeleri sırasında da söyledim- yani uyuşturucuyla, sigarayla mücadelede Gençlik ve Spor Bakanlığıyla el ele vererek gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması için ciddi programlar uygulamasını...

Gençliğin en büyük tehdidi şu anda obezite, sağlıksız yaşam, alkol ve uyuşturucu. Spor yapan bir gençlik... Gençlik ve Spor Bakanlığıyla, yine, bağlantılı olarak, gençlerimize her gün okullarda mutlaka zorunlu spor dersi konulması... Sadece haftada bir saatlik, iki saatlik beden eğitimi dersleriyle sağlıklı bir nesil yetiştirmemiz maalesef mümkün değil.

Yine, internet bağımlılığı, televizyon bağımlılığı ve belli oyun programları gençlerimizin en büyük sorunları. Bunlarla ilgili de daha eğitici programların, kamu spotlarının hazırlanması, gençlerin bütün bu kötü alışkanlıklardan kurtarılması gerekmektedir. Maalesef, ben sadece gençler arasında değil... Şu anda belki Mecliste bulunan 550 milletvekilinin bile günlük birkaç saati Facebook, Twitter, internet, WhatsApp Messenger, mesajlara bakmakla geçiyor ve bu geçen zamanın çoğunluğu israf. Türk toplumunun gerçekten günlük mesaisinin, çalışan insanlar dâhil, belki öğretmenler dâhil... O gün televizyonlarda belki hepiniz izlediniz, otobüs kullanan şoför, cep telefonundan internet üzerinden maç izliyor. Bunlarla ilgili de daha eğitici programların yapılması ve caydırıcı bazı kararların alınması... Yani elbette herkes bilgiye ulaşabilmek için internet kullanabilmeli, internet ağı yaygın olmalı ama biz maalesef teknolojiyi yerinde ve verimli bir şekilde kullanamıyoruz. Üretemiyoruz zaten, üretmekte sıkıntımız var ama maalesef kullanmakta çok... Herkes hemen teknolojiye ulaşmak istiyor ve bunun sonucunda da gerçekten toplum çok büyük bir, yoğun mesaisini bununla uğraşmakla geçiriyor.

Ben bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.