GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 506 sayılı yasanın 4'üncü maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Evet, benden önceki konuşmacı arkadaşım da belirtti: 2015 seçimleri öncesi Başbakan olsun, Mersin Milletvekili ve Bakanımız Lütfi Elvan olsun "billboard"larda yayınladılar ve ilan ettiler, her gittikleri yerde de bunu vadettiler, Tarsus'a bir üniversite kurulmasını. Geçtiğimiz yasama yılında da bunu Komisyona getirdiler, yalnız, Hükûmet geri çekti, bir an önce bu vaatlerini yerine getirmelerini Hükûmetten bekliyoruz.

Evet, son yıllarda yaşanan gelişmeleri ben sizinle kronolojik olarak paylaşmak istiyorum. Bir Rusya komşumuz var. Rusya'yla ilişkilerimiz çok iyiydi. Sonra ne oldu? Bir uçak düşürme olayı yaşadık, arkasından şunları duyduk: "Ben emir verdim, sen emir verdin." Herkes sahip çıktı. Arkasından ne oldu? Rusya'dan bir ambargo geldi, ilişkilerimiz bozuldu, ekonomik ve siyasi kriz yaşadık Rusya'yla. Daha sonra ne oldu? Gidildi, özür dilendi Rusya'dan.

Evet, yine, komşumuz Suriye'yle ilgili neler yaşadık? Esad'la kardeş olduk, canciğer olduk, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi, bizim bölgeden de insanlar, iş adamları gittiler. Sınırları açtık, kapıları açtık, vizeyi kaldırdık. Ondan sonra bu Esad'a dedik ki: "Bu, Esed'dir ve katildir." Arkasından "Emevi Camisi'nde namaz kılacağız." dedik. İran, Rusya ve Esad yandaşlarıyla sonunda oturmaya, görüşmeye başladık, Esad'lı geçişe mecbur kaldık. İç savaş sonucu 500 bin insan öldü. 6 milyonun üzerinde insan ne oldu? Mülteci oldu. DEAŞ'ın doğmasına sebep olduk, PYD'nin güçlenmesine sebep olduk. 3,2 milyon mülteci geldi Türkiye'ye ve Hükûmetin ifadesine göre de 30 milyar dolar harcadık.

Bir Zarrab meselesi çıkardı bu Hükûmetimiz ortaya. Önce dediler ki: "Muteber iş adamı" Sonra bunun rüşvetler verdiğini söylediler, yalnız, bakanlar tarafından koruma altına alındı arkadaşımız, birileri "Ben önüne yatarım, altına yatarım." gibi laflar etti. "Kaçırılan Türkiye vatandaşı" oldu. Sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne nota verdik "Nerede benim vatandaşım?" diye. Sonra ne oldu? Bu, casus oldu, aynı muteber iş adamı. Daha sonrasında da bunun mallarına el koyduk.

Evet, maalesef bizde kandırılma çok oluyor. Irak Başbakanı İbadi bir kandırdı vatandaşları. Ondan sonra kim kandırdı? Esad kandırdı. Arkasından, Abdullah Öcalan ile PKK kandırdı. Başka? Barzani de kandırdı. Evet, bir de Fetullah Hoca kandırdı. Evet, böyle de bu Hükûmetin kandıranları var.

Evet, Başbakan ve Cumhurbaşkanımızın ağzından düşürmediği laflar var. Ne diyorlar? "Biz yerli ve millîyiz." Her gün söylüyorlar bunu, dinliyoruz. Peki, siz yerli ve millîyseniz çocuklarınızın bu offshore hesapları nasıl oluyor? Bu kara para transferleri nasıl oluyor? "Benimle ilgili soruşturma açın." diyor Başbakan, soruşturma için araştırma önergesi veriliyor, burada AKP'li arkadaşlar tarafından reddediliyor. Binali Yıldırım'ın kendisi diyor "Soruşturma açın." diye. Bu, aynı zamanda Türkiye'den bir vergi kaçırmadır.

Şimdi, burada Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçlar var. Ne suçları işleniyor? Bir, vergi kaçırma suçu var. İki, görevi kötüye kullanma suçu var. Üç, çıkarı sağlama suçu var. Dört, ülke itibarını zedeleme suçu var. Beş, ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak da zarara uğratma suçu var. Demek ki suçlular kimler? Cumhurbaşkanı, Başbakan, eski bakanlar ve banka yetkilileri. O zaman ne olması lazım? Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nde şimdi namuslu, dürüst ve cesur vergi memurları ve savcılar arıyoruz, onları göreve davet ediyoruz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kuyucuoğlu.