GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulun sevgili emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu küçük torba içerisinde tabii ki bir yeni üniversitenin kurulması nedeniyle aslında üniversitelerimizin hâlipürmelalini de tartışma fırsatı bulduk işin doğrusu. Şimdi, bugün Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi eski rektörünün, iki dönem rektörlük yapmış olan rektörünün duruşması vardı.

Değerli arkadaşlar, yıl 2008, Dicle Üniversitesinde rektörlük seçimleri yapılır ve şu anda "FETÖ'cü" denilen rektör üçüncü sırada seçilir, AKP iktidarı, üçüncü sırada olmasına rağmen onu rektör olarak atar. Görev yaptığı süre içerisinde -rakama dikkatinizi çekmek istiyorum- 1.991 öğretim üyesi, öğretim elemanı değil, öğretim üyesi ataması yaptığı iddianamede var. Seçildikten hemen sonra, daha doğrusu, seçilme dönemindeki propagandası şuydu: "Ben cemaatlerin ortak adayıyım." Dört cemaatin ortak adayıydı, bunu herkes bilir değerli arkadaşlar. Yönetim, rektör ve üç rektör yardımcısı her bir cemaatten olmak üzere paylaşıldı. Genel sekreterlik de bir cemaate verildi ama daha sonra o cemaatle sorun yaşadı, genel sekreterliği o cemaatten aldılar, yine bir başka cemaatin üyesine verdiler. Bu süreçte, hemen gelir gelmez Dicle Üniversitesinde -kayıtlara bakın- 100'ün üzerinde demokrat, aydın öğretim üyesi üniversiteden istifaya zorlandı. Muhalif olanların kadroları verilmezken Dicle Üniversitesi tam bir öğretim üyesi ihraç merkezi oldu. En kısa sürede doktoraları tamamlandı, yardımcı doçentlikten doçentliğe atamaları sağlandı ve Türkiye'nin dört bir yanına öğretim üyesi ihraç edildi.

Değerli arkadaşlar, 2012 yılında partimizin Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş bir konuşma yapıyor Diyarbakır'da ve Hükûmeti uyarıyor, diyor ki: "Sanıyor musunuz ki Diyarbakır'da kamu ihaleleri, akademisyen atamaları, memur atamaları, inanıyor musunuz ki cemaatten habersiz yapılıyor? Çünkü gerçekten, tamamı cemaat bağlantısı saikiyle yapıyordu. Çünkü o dönem akademide, bürokraside, ekonomide yükselmenin yolu cemaatten geçiyordu."

Değerli arkadaşlar, il valisi kim? Hüseyin Avni Mutlu. Rektör kim? Hükûmetin iki dönem üst üste atadığı Ayşegül Jale Saraç. Bu uyarılara kulak asılmıyor ve üniversiteler bu kadar bu hâle getirilmişken şimdi "Fetullah'la ilgili birtakım uygulamalar yapıyoruz..." "Hiç bağımız yoktu." Peki, hiç bağınız yoktu, 3'üncü sıradaki adayı hangi saikle atadınız değerli arkadaşlar? Bunun bir açıklamasının olması lazım. 1'inci değil, 2'nci değil, nasıl oluyor da hangi saikle siz, 3'üncü sıradaki adayı atadınız, iki dönem üst üste atadınız?

MUSTAFA ILICALI (Erzurum) - YÖK'ten geliş sırası nasıl?

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - YÖK'ten geliş sırası da yine farklıydı, o sırada da oynama yapıldı.

Değerli arkadaşlar, sonuç olarak üniversitelerimiz FETÖ'den alındı, Metöye verildi, başka cemaatler arasında dağıtıldı. Sanıyor musunuz ki bu durum sadece Dicle Üniversitesindeydi? Birçok üniversite rektörlüğünün şu cemaat, bu cemaat diye verildiğini herkes bilmiyor mu? Peki, bunları yapacaksınız, şimdi de "Fetullah'la hiçbir bağımız yok, hiçbir ortak iş yapmadık, bunun siyasi ayağı yok." diyeceksiniz. Vallahi, bunu kimse yemiyor.

Şimdi, aynı şey, son dönemde, Reza Zarrab'la ilgili. Birçok iş yapacaksınız, birçok rüşvet alındığı, verildiği bu ülkede bilinmeyen bir şey değil ama... Hatta, bu ülkede yargılanmasının önünde "Önüne ben yatarım." diyen bakanlar olacak, yargılanması engellenecek; Amerika'ya gidince ve iş birliğini ifşa edince, aha, "terörist" "ajan", bir sürü yakıştırma yapıyoruz ve hiçbir bağımız yokmuş gibi. Değerli arkadaşlar, "vatandaşımız için" deyip 2 kez nota vermediniz mi? Verdiniz. Peki, bu kadar iş birliğiniz, bu kadar beraber iş tutmuşluğunuz varken, bu kadar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - ...hırsızlık, yolsuzluk işine bulaşılmışken, çocuklarınız yurt dışında yatırım yaparken "Hiçbir bağlantımız yok." demeniz ve bu ülkenin insanlarının gözünün içine baka baka sanki hiçbir suçunuz, günahınız yokmuş gibi davranmanız artık gerçekten halk tarafından görülüyor, biliniyor.

Ben, bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.