| Konu: | Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik'in 503 sıra sayılı 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 504 sıra sayılı 2016 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın yedinci tur görüşmelerinde soru-cevap işlemi sırasında yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.12.2017 |
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Bakanım, biz, tabii, üslubu farklı olan bakanları biliyoruz ama siz Avrupa Birliğinden sorumlu Bakansınız. Yani doğrusu, bu üslubunuzu yadırgadım, çok daha farklı cevap vermenizi isterdim.
Ben burada şimdi 15 Temmuz darbesinden söz ediyorum. Zaten bu Mecliste olan tüm partiler kınadılar bu darbeyi. Ama onun ötesinde, onun arkasında bunu fırsat bilerek asıl darbeyi o zaman yaptınız. Rakam veriyorum, diyorum ki: 120 bin insanı işten attınız, o insanlar açlıkla karşı karşıya. 180 gazeteci içeride. Barış isteyen akademisyenleri içeri attınız, onlar açlıkla karşı karşıya. Yani kısacası OHAL ilan ederek bu Parlamentoyu baypas ettiniz. Şu anda kanun hükmünde kararnamelerle istediğiniz insanın malına mülküne el koyuyorsunuz. Seçilmiş milletvekilleri cezaevinde, belediye başkanları cezaevinde. İstifa etmeyen belediye başkanlarını tehdit ederek onları görevinden alıyorsunuz. Peki, bu normal mi? Hangi darbe döneminde, 12 Martta, 12 Eylülde bu kadar insan mağdur edildi mi? Size soruyorum: Bunun adı darbe değil de nedir arkadaşlar?
Ondan sonra soru sordum size, diyorum ki: Bu ülkede Aleviler yaşıyor, bu ülkenin yurttaşları. Siz Avrupa Birliğinden sorumlu Bakansınız. Bu ülkede niye Alevileri eşit yurttaş olarak görmüyorsunuz? Avrupa'nın her ülkesinde cemevleri ibadet yeri olarak kabul ediliyor. Aleviler bu ülkede askerlik yapıyor, vergi veriyor, neden yurttaş olarak görmüyorsunuz, onlar yurttaşınız değil mi?
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Kim görmüyor? Ayrıştırıyorsunuz.
MEHMET TÜM (Devamla) - Yani vicdanen şimdi gerçekten buna inanıyor musunuz siz iki bakan olarak, cevap verin.
O nedenle diyoruz ki: Bu ülkede barış içinde, eşit koşullarda birlikte yaşamak istiyoruz.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Kim görmüyor vatandaş olarak?
MEHMET TÜM (Devamla) - Bakın, parmak kaldırarak, parmak indirerek bu ülkede sorunları çözemezsiniz. Bu sorunlar bizim ortak sorunlarımız. (CHP sıralarından alkışlar) Hepimiz birlikte bu sorunları çözmek zorundayız. Bu askerî darbeye de sivil darbeye de sonuna kadar karşıyız. Seçimle geldiniz de Hitler de seçimle geldi Sayın Bakanım, hiç önemli değil. Önemli olan, demokrasiyi içinize sindirmeniz gerekiyor ama içinize sindirmiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET TÜM (Devamla) - Sadece parmak kaldırıp indirerek olmaz. Yani iradenizi başka yere teslim etmeyin. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Özgürce düşünün, özgürce karar verin diyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)