| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 19.12.2017 |
CHP GRUBU ADINA KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresinin bütçesi üzerine söz aldım. Biliyorsunuz, bu bütçe rakamı 2 milyar 20 milyon liradır. Tabii, bu kadar küçük bir bütçeyle gerçekten küçük ölçekli işletmeleri desteklemek, geliştirmek, onları yaşatmak mümkün değildir. Bir de işin içine gerçekten gayrikanuni, araştırılmadan, soruşturulmadan birçok işletmeye can suyu olarak verilmek istenen kredilerin yandaşlara, kendi taraftarlarınıza verilmesi suretiyle bu krediyi heba edecek bir noktaya taşımışsanız, o zaman zaten normal bir esnafın, işletmenin gelişmesi, çalışması ve Türkiye piyasasında yaşaması mümkün değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
Öncelikle esnaflarımızın yaşatılması için, işletmelerin yaşatılması için, gerçek anlamda kimin ihtiyacı varsa ona verilecek şekilde araştırmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. Eğer bunu yapmamışsanız... Komisyonda da söylemiş, birçok soru sormuş, "Bu KOSGEB kredilerinin ne şekilde, kime verildiği noktasında bir araştırmanız oldu mu?" demiştim, hâlâ cevap alamadım ve "Bunlarla ilgili, bu yanlış kredileri kendi yandaşlarına, tanıdıklarına veren kişilerle ilgili bir soruşturma yaptınız mı Sayın Bakan?" dedim, maalesef, onun da cevabını alamadım. Onun cevabını da bekliyorum Sayın Bakan.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Cevabı gönderdik.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - AKP'li ilçe başkanlarına, il başkanlarına veriyorlar, başka kimseye vermiyorlar. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Haksızlık yapmayın ya!
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Haksızlık yapan sizsiniz, biz sadece söylüyoruz haksızlığı.
KAZIM ARSLAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, piyasanın tıkandığı bir noktada gerçekten, ülkenin gerçeklerine bakmadan, üretimi artırmadan, üretimi artırdıktan sonra bunun satışına kolaylıklar sağlamadan, ihracatımızı artırmadan sürekli ithalata dayalı bir ihracatı öne çıkarmak suretiyle, kamuoyuna söylerken de "İhracatımız şöyle arttı, böyle arttı." diyerek sürekli dış ticaret açığı veren bir ekonominin gerçekten uzun süre yaşaması mümkün değildir. Bakanlığınızın öncelikle Türkiye'nin ihracatını daha çok artırarak ithalatını karşılayacak bir çalışmayı ortaya koyması gerekir.
Ayrıca, esnaflarımızın yaşaması için, yıllardan beri sürüncemede olan, alışveriş merkezlerinin her köşebaşında açılması suretiyle bakkal dükkanının kapanmasına, terzinin kapanmasına, berberin kapanmasına olanak sağlayacak bu yapıdan Türkiye'nin bir an önce kurtulması gerekiyor. Eğer bunu yapmazsanız daha çok kapanacak esnafın olduğunu, dükkânın olduğunu, kepengin kapanacağını açıklıkla bilmenizi istiyorum Değerli Bakanım.
Evet, değerli dostlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, esnaf ülkemizin gerçekten temel direğidir. Eğer siz esnafa destek yapacağınız yerde onun vergilerini artırıyorsanız, onun yaşamasına olanak sağlamıyorsanız, onun işyerini kapatmasına yönelik işlemlere seyirci kalıyorsanız, AVM'lere seyirci kalıyorsanız gerçekten Türkiye ekonomisinin yaşaması çok zor şartlarda olur diye belirtmek istiyorum. Ayrıca, çiftçimize verilen desteklerin az olması, çiftçimizin kazanmaması, kazanamaması, maliyetlerin yüksek olması sebebiyle eğer çiftçi kazanamıyorsa, topraktan artı değeri piyasaya getiremiyorsak, esnafımız da alışveriş yapamıyorsa, borcunu ödeyemiyorsa bu piyasanın rahat bir şekilde dönmesi mümkün değildir ve tıkanma noktasına gelir ki bugün Türkiye'nin durumu budur. (CHP sıralarından alkışlar) Piyasa şu anda tıkanma noktasındadır. Bunun bir an önce aşılması gerekmektedir. Ayrıca, borçlarını ödeyebilen, gerçekten yaşayabilecek bir çalışmanın bir an önce devreye sokulması ve vergilerin de azaltılmak suretiyle devletin böyle olağanüstü bir dönemde olağanüstü fedakârlıklar yaparak hem esnafın hem sanayicinin yaşamasına olanak sağlanması hem de üretimin artırılması için, ihracatın artırılması için yeni bir çalışmaya, yeni bir planlamaya, programa ihtiyaç olduğunu söylemek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, gerçekten baktığımız zaman birçok işletmelerin kapandığını, icra işlemleriyle karşı karşıya kaldıklarını belirtmek istiyorum. Piyasa borçlarının giderek arttığını, kapanan şirket sayısının 11.502'ye çıktığını, bir yılda gerçekten kapanan şirketlerin sürekli artış yaptığını, açılanlarının da az olduğunu artık görmeniz gerekiyor.
NECİP KALKAN (İzmir) - Açılan sayısı her zaman fazla Kazım Bey.
MURAT DEMİR (Kastamonu) - 3 kat arttı.
KAZIM ARSLAN (Devamla) - Ekonomide hayal tüccarlığı yaparak, "Krizi atlattık." diyerek, "Yüzde 11 büyüdük." diyerek gerçekten bir yere varamazsınız çünkü bu büyümenin piyasa yansıması yoktur, iş dünyasına yansıması yoktur. Değerli arkadaşlarım, ne işçinin ne çiftçinin ne köylünün ne esnafın ne sanayicinin ne ihracatçının bu büyümeden kesinlikle pay alma durumu da söz konusu değildir. O nedenle kabarık bir oranla "Biz sanayimizi büyüttük, ekonomimizi geliştirdik." diyerek vatandaşımızı kesinlikle kandıramazsınız, oyalayamazsınız. Artık bu düşünceden vazgeçmek durumundasınız. Birçok şirketimiz, birçok esnafımız vergisini ödeyemeyecek durumdadır. Hatta sigorta primlerini ödeyemeyecek durumda olan esnaflarımız vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Arslan.
KAZIM ARSLAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, böyle bir süreç içinde gerçekten birçok şirketin tasfiye edildiğini, yine TOBB'un verilerine göre 2010 yılından 2017 Haziranına kadar imalat sanayisinde toplam 17.123 şirketin kapısına kilit vurulduğunu, bunları görmeniz gerektiğini belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, gerçekten ekonomi iyi gitse, piyasalar iyi olsa herkesin şöyle bir oh demesi lazım, rahatlaması lazım. Ben hiçbir kesimin rahatladığını göremiyorum. Ayrıca, değerli milletvekilleri, olağanüstü hâlle ülkemizi daha uzun süreç içinde yönetme imkânı yoktur. Böyle bir ortamda hukuk güvenliği kalmamıştır. Hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkede ne dış yatırımcı gelir ne de Türkiye'de bulunan işletmeler yeni yatırımlar yapma hevesinde olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAZIM ARSLAN (Devamla) - O nedenle, iş dünyasının hevesini kıracak, heyecanını kıracak olağanüstü hâl uygulamasından bir an önce vazgeçilerek artık Türkiye'nin normalleşmesi gerektiğini belirtmek istiyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)