GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:19.12.2017

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerinde görüştüğümüz bütçe tasarısı üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Konuşmama başlamadan önce aziz Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak doktrinimiz olan Dokuz Işık, vatanımızın, milletimizin, devletimizin korunması, güçlenmesi, yücelmesi ve muasır ülkeler seviyesinde hak ettiği değeri bulabilmesi için Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş'in bize değerli bir öğretisidir. Dokuz Işık doktrininin biri ilimcilik, bir diğeri de köycülük. Her ikisi de bugün bizim konumuz ama ben ilimcilikle başlamak istiyorum.

İlkelerimize göre, ilimde ileri olmak için çocuklarımıza, onların potansiyellerini değerlendirerek en iyi eğitim imkânlarını sunmayı başlıca görevimiz olarak kabul ediyoruz ve bunun da her zaman böyle olmasını arzu ediyoruz. Maalesef mevcut sistemden kaynaklanan pek çok sorun var ve üstün yetenekli çocuklarımızın farklı ülkeler tarafından kendilerine sunulan imkânlar sebebiyle ülkemizden ayrılıyor olması bizi üzüyor, endişelendiriyor. Eğitim sistemimizden kaynaklanan pek çok sorun olduğunu biliyoruz ama bunun yanı sıra, bilim ve teknoloji çalışmalarında yapılan hatalar ve eksiklikler de beyin göçünü artırmakta. Üstün yetenekli çocuklarımız maalesef mevcut sistem içerisinde fark edilememekte ve hak ettiği değeri bulamamakta.

Ben, TÜBİTAK'ın yaptığı birkaç hatadan bahsetmek istiyorum, bir iki de örnek vermek istiyorum: İlayda Şamilgil'i hatırlar mısınız, bilmem. İlayda, sıvılarda bulunan su oranını mıknatısla ölçebilen bir sistem geliştirmişti ve TÜBİTAK'a sundu ama finale bile kalamadı. Bu olaydan sonra, Polonya'da Nobel Fizik Ödülüne İlk Adım Yarışması'nda İlayda 1'inci oldu ve NASA'dan teklif aldı. İkinci sınıfta da NASA'da Mars projesinde görev almak üzere maalesef kaybettik.

Yine, yakın zamandan bir örnek, lise öğrencileri Mehmet Can Dursun ile İrfan Efe Boztepe; özellikle şeker hastalarında görülen açık yaraların geç iyileşmesi sonunda çözüm olarak yengeç ve karides kabuklarından oluşan bir yara bandı geliştirdi. TÜBİTAK bu projeyi kabul etmedi ama Amerika Birleşik Devletleri'nde bu proje liseler arası yapılan Genius Olimpiyatları'nda yarışmaya katıldı; 54 ülke içerisinde 2.450 proje arasından 1'inci seçildi. Bu çocuklarımız yine o devletten burs aldı.

Mehmet Türker -belki bunu hatırlarsınız- şu anda 27 yaşında; kolu olmayan engelliler için elektronik olarak baş hareketleriyle komuta edilen gözlük üretti ama yine TÜBİTAK tarafından reddedildi. İngiltere ve Amerika gibi 13 ülkedeki engelli dernekleri tarafından proje sahiplenildi, Çin'de bu proje ürünü üretilmeye başlandı.

Ben buradan daha birçok isim sayabilirim size, adını bilmediklerim, hatırlayamadıklarım da olabilir. Mutlaka o projelerin yarışmaya girdiği dönemde seçilen, 1'incilik kazanan projeler de değerli projelerdir ama bir şeyler yanlış gidiyor, biz bu çocukları kaybediyoruz.

Yine, bu konuda önlem almak zorundayız. Yetenekli, yaratıcı ve bilgi edinmeye istekli çocukları önceden keşfetmeliyiz, kendilerine hak ettikleri değeri vermeli, özeni göstermeliyiz. Yoksa başka ülkeler bu çocuklarımıza bizim verdiğimiz özenden, hak ettiği değerden fazlasını verebiliyor.

Eğitim sistemini yeniden yapılandırmalıyız. Üstün yetenekli çocuklarımızı tespit edip onlara uygun programlar geliştirmeliyiz. Yine, bu çocuklarımızın çalışmalarının taçlandırılacağı Türkiye Bilimler Akademisinin özenle finanse edilmesi, imkân ve kaynaklarının güçlendirilmesi de çok önemli.

Değerli milletvekilleri, ben bugün Orman ve Su İşleri Bakanlığının bütçesinin de görüşülüyor olması hasebiyle, biraz da seçim bölgem olan Aydın'ın sorunlarına değinmek istiyorum. Sayın Orman Bakanımız, delice zeytin ağaçlarının ıslahıyla ilgili bir projeniz mevcut ve bu proje şu anda uygulamada. Bu projede neden Aydın ili yok, ben bunu merak ediyorum. Zira, Aydın'da zeytin ağacı sayısı -resmî kurumlardan aldık bu bilgiyi- 22 milyon 201 bin 194, Türkiye geneline oranı yüzde 13. Aydın'da delice zeytin ağacı sayısı 2 milyon 324 bin 978, Türkiye geneline oranı dörtte 1. Resmî kurumlardan aldığımız bilgi böyle. Projeye bakıyoruz, çok daha az sayıda zeytin ağacının olduğu iller projede ama Aydın yok, bunu merak ediyorum.

Yine, Aydın'da daha önceden uyguladığınız fıstık ağaçlarının ıslahıyla, aşılanmasıyla ilgili bir proje vardı. Bu çok değerli bir projeydi, güzel bir sonuç verdi. Biz aynı projeyi incir ağaçları için de talep ediyoruz ki şöyle: Biliyorsunuz, dünyanın en iyi inciri Aydın'da üretiliyor. 2002'de incir ihracatı yapan sadece 6 firma vardı, bu rakam 2017'de 108 oldu. Dünyanın en iyi incirini üretince tabii ki talep fazla, uluslararası düzeyde incir talebi mevcut ve şu anda bunlara yetecek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DENİZ DEPBOYLU (Devamla) - Biraz daha süre rica edebilir miyim?

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

DENİZ DEPBOYLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Tabii ki talep fazla ama bunlara yetişmek için de incir üretiminin desteklenmesi gerekiyor. Bununla ilgili bizim bir önerimiz var. Biliyorsunuz, en iyi incir 600-800 metre civarı yükseklikte yetişiyor. Dağlık alanlarımızda makilik alanlar mevcut. Bu makilik alanlara incir fidanı dikilse, bu incir fidanlarının bakımı ve üretimi köylülerimize devredilse hem köylülerimiz kazansa hem memleket kazansa Aydın da mutlu olacak, memleket de bundan mutlu olacaktır diye düşünüyorum, ayrıca alanlar da mutlu olacak.

Yine, Menderes Nehri'nin temizlenmesi çok ciddi bir sorun. Bu, sadece Aydın'ı ilgilendirmiyor, Menderes'in geçtiği bütün illeri ilgilendiriyor.

Yine, jeotermal santrallerin suya, toprağa, tarıma verdiği zararın iyice araştırılıp bu konuda toplumun, Aydınlıların bilgilendirilmesini rica ediyorum.

Bu vesileyle bütçenizin hayırlı olmasını ve Aydın'ımızın da bu bütçeden payına düşen hizmeti almasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)