GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:43
Tarih:20.12.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA RECAİ BERBER (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, saygıdeğer vatandaşlarımız; 2018 yılı Gelir İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Grubum ve şahsım adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, bir devletin başta savunma, adalet, güvenlik, eğitim gibi kamu hizmetlerinin en önemli finansman kaynağı vergilerdir. Aynı zamanda maliye politikasının da önemli araçlarından biri olan vergi uygulamalarında ülkemizin en önemli kuruluşu olan Gelir İdaresi Başkanlığının 2018 yılı bütçesi 3,2 milyar TL olarak öngörülmüştür.

Gelir İdaresinin en önemli görevi, mükellef haklarını gözeterek ve vergiye gönüllü uyumu sağlayarak vergilerin zamanında ve tam olarak ödenmesini temin etmektir; gönüllü uyumun sağlanamadığı durumlarda bunun gerekçelerini analiz etmek, uyum risklerini tespit etmek, değerlendirmek ve bu risklere göre onlara yönelik tedbirler almaktır. Bundan dolayıdır ki Gelir İdaresi Başkanlığınca daha kaliteli, hızlı ve kapsamlı hizmet sunma anlayışı benimsenmiş ve bu çerçevede birçok uygulama hayata geçirilmiştir.

AK PARTİ hükûmetleri döneminde gelişmiş ekonomilerin vergi idareleriyle aynı perspektifte 2005 yılında Gelirler Genel Müdürlüğü, Gelir İdaresi Başkanlığı olarak yeniden yapılandırılmış ve günümüze kadar birçok yeniliğe imza atmıştır. Mükellef odaklı bakış açısıyla kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak suretiyle gelişen ekonomik hayatı yakından takip etmiş, uygulamalarına da bu doğrultuda yön vermiştir. Bugün Başkanlığa doğrudan bağlı olarak 30 vergi dairesi başkanlığı, 453 vergi dairesi müdürlükleri, 479 mal müdürlükleriyle vatandaşlarımıza hizmet verilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi sizlere Gelir İdaresi Başkanlığının mükelleflere sunulan hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacıyla teknolojik imkânların vergilendirmede kullanılmasına yönelik çalışmalarından bahsetmek istiyorum.

Bilindiği üzere, vergi tahsilatında en önemli unsurlardan biri vergi bilincinin toplumda geliştirilmesidir. Buna yönelik olarak Gelir İdaresi Başkanlığınca birçok etkinlik ve uygulama hayata geçirilmiş, bu kapsamda Vergi İletişim Merkezi'yle mükelleflere danışmanlık hizmeti veriliyor, her yıl yapılan Vergi Haftası etkinlikleriyle mükellefler ziyaret edilerek sorun ve önerileri alınıyor, Millî Eğitim Bakanlığıyla yapılan ortak çalışmalarla da öğrencilere vergi bilinci konusunda eğitimler veriliyor. 2017 yılı Ekim ayı itibarıyla Vergi İletişim Merkezi 610 binin üzerinde danışmanlık hizmeti vermiştir.

Ayrıca, günümüzün temel olgusu olan bilgi toplumuna katkı sağlamak adına mükellefin bilgiye anında ulaşması için e-posta, kısa mesaj, rehber, broşürle bilgilendirme çalışmaları sürdürülmektedir. Mükellef Geri Bildirim Sistemi'yle mükelleflerimizin sorun ve önerileri alınmaktadır.

Gelir İdaresi Başkanlığı, mükellef haklarını gözeterek yüksek kalitede hizmet sunmak amacıyla teknolojinin bütün imkânlarını kullanmaktadır. Bu kapsamda, vergi beyannameleri başta olmak üzere bildirimler ile birçok konuda işlemler tümüyle elektronik ortama aktarılmıştır; e-fatura, e-arşiv, e-defter bunlardan birkaçıdır. Bu uygulamalarla mükelleflerimizin vergi ödevlerini yerine getirirkenki maliyetleri ciddi oranda azalmıştır. Ayrıca, daha ileri bir uygulamayla, önceden hazırlanmış kira beyan sisteminin kapsamını genişleterek 1 Mart 2016 tarihinden itibaren hızlı beyan sistemine geçilmiş; bu kapsamda, mükellefler, kira gelirlerinin yanı sıra, ücret, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç iratlarından elde ettikleri gelirlerine ait beyannamelerini vergi dairelerine gitmeden, bir uzman yardımı almaya gerek kalmaksızın internet erişimiyle her ortamdan masrafsız şekilde verebilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, kayıt dışılık dünyanın her yerinde ülkelerin ekonomik yapısını bozan, haksız rekabete yol açan, gelir dağılımının yapısını olumsuz etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Aslında ekonomik faaliyetleri "kayıtlı-kayıt dışı" diye ayırmak vergi kaçırmanın masum ve normal görünmesine yol açmaktadır. "Kayıt dışı faaliyet" demek vergi kaçakçılığı demektir. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında, Gelir İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda, 2008-2010, 2011-2013 dönemlerini kapsayan eylem planları başarıyla uygulanmıştır. Diğer taraftan, vergiye gönüllü uyumun artırılması ve kayıtlı ekonomiye geçiş kapsamında daha önce uygulanan iki eylem planını daha da ileriye götürerek Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı'nı 15 kurumun sorumluluğu, 51 kurum ve kuruluşla birlikte yürütmektedir.

Esasen bugün, eskiye göre vergide vatandaşlarımızı motive eden en önemli husus vatandaşın ödediği vergilerle hükûmetlerimizin her alanda gerçekleştirdiği yatırımlardır ve hizmetlerdir. İnsanımız hayatın her alanında, ulaşımda, sağlıkta, eğitimde yani günlük hayatında kendisine dokunan her alanda devletin hizmetlerini yaşıyor ve görüyor, dolayısıyla da bu aslında vergi ödemede vatandaşı motive eden en önemli hususlardan biri çünkü vatandaş verdiği vergilerin artık kendisine hizmet olarak, eser olarak döndüğünü bizzat günlük hayatında da yaşıyor ve bununla ilgili sonuçları bizzat görüyor.

Değerli arkadaşlar, yeri gelmişken tabii, bu hizmetleri veren 38 bin fedakâr çalışanıyla Gelir İdaresi Başkanlığımız, Gelir İdaremizin ücretsiz çalışanları konumunda olan 100 binlere varan meslektaşımız, muhasebeci, mali müşavir, yeminli mali müşavirlerimiz ile vergisini tam ve zamanında ödemeye gayret eden, bilinçli hareket eden vatandaşlarımıza, vergi mükelleflerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum.

Konuşmamın bu bölümünde şu hususa da değinmek istiyorum: Bugün, dönemimizde vergi idaresinde Gelir İdaresi Başkanlığı ve vergi denetiminde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı olarak belki de gelir idaresinin Maliye Bakanlığı kurulduğundan bu yana gerçekleştirilen en önemli reformları olarak hayata geçirilmiştir. Şimdi, Maliye Bakanımızın da sık sık açıkladığı üzere, önümüzde, bizi bekleyen ve Maliye Bakanlığından beklediğimiz en önemli reform var. Artık, 21'inci yüzyılda -daha önce gerçekten sistem olarak çok güzel dizayn edilmiş gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi başta olmak üzere- vergi sistemimizin yeniden ele alınıp... Çünkü geçtiğimiz yıllarda, özellikle son katma değer vergisinin uygulamaya girdiği 1984 yılından bu yana çok değişiklikler oldu; pek çok kanunla, hatta vergi kanunu olmayan kanunlar içinde yapılan düzenlemelerle çok değişiklikler oldu ve dolayısıyla da takip etmek artık uzmanların bile zorlandığı bir hâle geldi. Nasıl Türk Ticaret Kanunu'nu hep birlikte geçen dönemde baştan sona ele alıp yeniden düzenledik, şimdi de vergi kanunlarımızın inşallah, Maliye Bakanlığımızın, Gelir İdaremizin çalışmalarıyla başta Katma Değer Vergisi Kanunu olmak üzere Kurumlar Vergisi, aynı şekilde Gelir Vergisi Kanunu'nun 21'inci yüzyılda, yeni dönemde, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde uygulanmak üzere yeniden alınıp -belki tabii ki teknik konularda çok uzmanlık, ihtisas isteyen insanların çalışabileceği ama- vatandaşın artık neyin vergilenip neyin vergilenmediğini çok rahat bilebileceği bir sisteme geçmemiz gerekiyor. Bunun da esasında, temelinde yatan, bizim vergi kanunlarımız, zamanında, biliyorsunuz, vergilendirilecek kazançları saymıştır yani şunlar, şunlar, şunlar tadadi olarak sayılmış; hâlbuki artık vergilendirilmeyecek kazançları istisna olarak belirtmek, Türk vatandaşı olan, Türkiye'de ikamet eden şahıs ve kurumların bütün vergi gelirlerinin vergiye tabi olduğunu belirtmek, belki bu kapsamda işte, veraset ve intikal vergisi gibi servet vergisi mahiyetindeki vergileri de bir kazanç, irat olarak değerlendirip... Yani daha doğrusu, bütün vergileri yeniden dizayn etmek suretiyle hem çatısını hem de detaylarını artık takip edilebilir, güncel hâle getirmek, yeni bir sistem kurmak gerekiyor. Maliye Bakanlığının hem yapısal olarak bugüne kadar gerçekleştirdiği reformlar hem de ekonominin kayıp ve kaçaklarına yönelik almış olduğu önlemlere paralel olarak bugün geldiğimiz noktada buna çok büyük ihtiyaç var.

Ayrıca, Maliye Bakanlığı geçmişte hep klasik olarak "Vergi indirimine karşıdır." diye algılanmıştı ama bugün hem 2008 krizini atlatmamızda yani Türkiye'de -Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle- 2008 dünya krizi teğet geçtiyse bunda en büyük paylardan birisi Maliye Bakanlığına aittir çünkü çok radikal bir şekilde vergi indirimleriyle ekonominin önünü açmıştır, 2009 yılından itibaren Türkiye yeniden çok yüksek oranlarda büyümeye kavuşmuştur. Bugün yine dünyanın en önemli, en büyük büyümesini gerçekleştirmişse Türkiye ekonomisi, geçtiğimiz aylarda, biliyorsunuz, belli mallardaki katma değer vergisinin indirimiyle bu ekonomilere sağlanan destekle bu gerçekleşmiştir. Dolayısıyla artık vergi politikalarını bir maliye politikası ve ekonomi politikası aracı olarak etkin bir şekilde kullanmasından dolayı da Maliye Bakanlığımızı ve Gelir İdaremizi tekrar tebrik ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RECAİ BERBER (Devamla) - 2018 yılı bütçemizin milletimize, Maliye Bakanlığımıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Berber.