| Konu: | Ankara Milletvekili Vedat Bilgin'in (3/1392) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 18.01.2018 |
AYHAN BİLGEN (Kars) - Sayın Başkan, ben Vedat Hocayı Türkiye Günlüğü dergisinden çok dikkatle takip eden birisiyim. Gerçi o dönemde birlikte yazdıkları arkadaşlardan bazıları şu anda cezaevinde, yine Türkçeyi en iyi kullanan çok değerli yazarlar, akademisyenler cezaevindeler, o dergiye büyük hizmeti geçenler. Dolayısıyla benim cümlelerimin başında "somut şiddet"ten önce kurduğum cümleleri de Vedat Bey gayet iyi biliyordur. Dedim ki: Fransa'da kapatılan televizyon yok, Fransa'da gazeteciler cezaevinde değil, Fransa'da işten atılan on binler yok. Dolayısıyla somut şiddetle ilişkilendirerek artık güvenliğe de bir faydası yok dedim. Bu sözümün "Türkiye'ye yönelik bir şiddet yok." diye tarifi doğrusu beni çok şaşırttı. Ama Türkiye'ye yönelik şiddetle ilgili isterseniz birkaç örnek vereyim: Mesela, 10 Ekimde hayatını kaybeden insanların daha acıları devam ederken, daha yaralılar hastanedeyken "kokteyl terör" diye tarif edildi. Dünyanın neresinde, hangi güvenlik teorisinde "kokteyl terör" diye bir kavram var Allah aşkına? Birbiriyle alakasız, birbiriyle ilişkisiz grupları birlikte anmak, tam da o eylemi yapan örgütün propagandasını yapmaya hizmet etmez mi?
Değerli arkadaşlar, dün Millî Güvenlik Kurulu OHAL'in neden uzatılması gerektiğine dair gerekçesini ifade ederken diyor ki: "İnsan hakları, haklar, özgürlükler ve demokrasinin korunması için OHAL'in uzatılması gerekiyor." Siz bana dünyadan bir tek örnek verin, OHAL'le demokrasisini korumuş, OHAL'le insan haklarını, özgürlükleri korumuş bir tek ülke söyleyin ben sözümden geri döneceğim.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.