GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ankara Milletvekili Aydın Ünal'ın Halkların Demokratik Partisinin adını anarak ve kadın cinsiyetine dönük içindeki kini, nefreti kusan, ucuz bir algı operasyonu amaçlayan köşe yazısına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:54
Tarih:01.02.2018

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP'de milletvekilliği yapan "Aydın Ünal" adlı kişi, partimizin adını anarak kadın cinsiyetine dönük içindeki kini, nefreti kusan, izzet ve iffet açısından alabildiğine problemli, ucuz bir algı operasyonu amaçlayan bir yazıyı bugünkü köşesinde yazmıştır. Daha önce de bu kişi, farklı muhalefet partilerine dönük zehirli diller kullanan, haddini aşan, kendini aşan yazılar yazmıştır.

Tabii ki tüm halkımızın takdir edeceği üzere bugün yazdığı yazıdaki hiçbir kelimeyi buradan anamayacağım; anmam durumunda tüm halkımıza karşı mahcubiyet duyacağım bu kötü dil, hakaretamiz ifadeler bir yetmezliktir aslında. Düşünceleri ifade ederken insanlar, kendine yetememe durumunda hakarete başvururlar. Birbirimize karşı en sert muhalefeti yapabiliriz biz, mesela Sayın Bostancı partimize dönük çok sert muhalefet eder ama -kendisinden biraz nasiplenmesini dileriz- hiçbir zaman hakaret etmemek için büyük özen gösterir. Bu anlamda, biz de özellikle tüm halkımızın bizi izlediği, kamusal görev yaptığımız bu ortamda iktidar partisini veya diğer siyasi çevreleri eleştirirken hakaret etmemeye özen gösteririz.

Şimdi, insanda az biraz aile mefhumu olsa inanın, seviyesi bu kadar düşük bir yazı yazmaz veya konuşmalarına dikkat eder. Dil, deyim yerindeyse yerlerde sürünüyor. Şimdi, neymiş, sözüm ona -hani HDP'yi de işin içine katacak ve birkaç yerde anacak ya- PKK'yi kötüleyecek diye, onu kötülerken partimizi, onun kadın meclis grubunu, partimizin genel merkezindeki kadın meclisini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, ek sürenizi veriyorum.

AHMET YILDIRIM (Muş) - ...partimizin kadınlarını ve organlarını ve onun sloganlarını sinkaflı, tecavüzlü, onur ve namustan yoksun onca sözle birlikte anmak tam bir ucuzluk, tam bir acziyet, tam bir düşkünlük hâlidir. Bizler kamusal ve toplumsal görevler üstlenmiş insanlarız ve sorumluluk mevkisindeyiz, başta ailemiz ve akrabalarımız olmak üzere bütün çevremize ve halkımıza karşı ve vekâletini aldığımız halkımıza karşı sorumluluk hissederiz. Konuştuklarımız, yazdıklarımız takip edilir. Mesela ben bugün bu kişinin yazmış olduğu yazıyı yazarsam bir daha eşimin, çocuklarımın yüzüne bakamam; bu kadar düşkün bir dil. Neymiş? Efendim, PKK'nin uluslararası algısı iyiymiş de kötülemek işi Aydın Ünal'a düşmüş. Ya ne yazıyorsan yaz kardeşim. Partimizin adını, onun kadın meclisini, kadın grubunu bu kadar sinkaflı, tecavüzlü sözle birlikte anmak -tekrar söylüyorum- bir acziyettir, bir düşkünlüktür, bir düşünce yoksunluğudur. Yoksa şunu söyleyelim...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET YILDIRIM (Muş) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Eğer bu kadar hani kadının onuruna düşkünse benim hemşehrim olan Vartolu 78 yaşındaki Sisi ananın ölümle pençeleşirken hâlâ Tarsus Cezaevinde tutulup hastaneye götürülmemesine de biraz sahip çıksın. Açık söylüyoruz, hiç kimsenin layüsel, eleştiriden ve muhalefetten azade olduğuna inanmıyoruz. Herkes bizi eleştirebilir ama kalkıp bu kadar sinkaflı, tecavüzlü ucuzcu bir dil kullanan bu kişiye yazdığı yazıyı misliyle bütün partimizin kadınlarından özür dileyerek kendisine iade ediyorum.

Teşekkür ederim.