| Konu: | 679 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/806) ile İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 06.02.2018 |
MHP GRUBU ADINA MUHARREM VARLI (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün de kanun hükmünde kararnamelerin görüşülmesine devam ediliyor, bu vesileyle söz aldım. Olağanüstü hâl neden ilan edilir? Olağanüstü hâl, bir ülkenin bütünlüğüne, bir ülkenin sınırlarına ve bir ülkede yaşayan insanların hayatına kastedilen bir durum var ve böyle bir tehlike olduğu hissedildiği anda, terör örgütlerinin saldırısına uğranıldığı anda olağanüstü hâl ilan edilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti de 15 Temmuz gecesi yaşanan FETÖ darbe girişiminden sonra kendisine tehlike addederek olağanüstü hâl ilan etmiştir ve bu olağanüstü hâl kapsamında da yapılması gereken birçok şeyi -belki uzayacak, belki zaman içerisinde geriye düşecek mantığıyla- kanun hükmünde kararnamelerle çözme yoluna gitmiştir. İşte bugün o kanun hükmünde kararnamelerin Türkiye Büyük Millet Meclisindeki görüşmelerini yapıyoruz. İnşallah, milletimiz ve devletimiz adına hayırlı olur diyorum.
Şimdi, yapılan birçok düzenleme var. Burada bunların hepsini tek tek saymak, tek tek hepsine girmek mümkün değil çünkü o kadar çok madde var ki bunların hepsini tek tek konuşmamız mümkün değil ama geneli üzerinde baktığımız zaman bunların birçoğu ülkenin temel meseleleriyle ilgili, FETÖ terör örgütüne karşı alınacak devletin tedbirlerini ortaya koymak adına çıkartılan kanun hükmünde kararnameler. Bir kısmı da yine bölücü terör örgütü PKK'ya karşı çıkartılmış kanun hükmünde kararnameler. Dolayısıyla bu kanun hükmündeki kararnamelerin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülerek kanunlaşması da doğru olmuştur. İnşallah, dediğim gibi, milletimize, devletimize hayırlı sonuçlar doğurur.
Şimdi, burada birkaç günden beri özellikle bu Afrin operasyonuyla alakalı konuşmaları dinliyoruz, tanık oluyoruz, şahit oluyoruz. Yine yazılı ve görsel medyada da bunlarla alakalı konular gündeme geliyor sık sık. Efendim "Türk ordusunun Afrin'de ne işi var?" Ya Türk ordusunun Afrin'de elbette ki işi olmalı. Orada her gün sınırımızdan geçip efendim, Türk askerine, polisine, güvenlik güçlerimize, öğretmenlerimize, imamlarımıza kurşun sıkan terör örgütlerinin kafasını ezmek için Türk askeri orada. Biz işgalci bir ülke değiliz, tarihimiz boyunca da hiçbir zaman işgalci olmadık; gittiğimiz her yere de hizmet götürdük, insanlık götürdük, medeniyet götürdük. Bunu tarihi çok iyi bilen insanlar çok iyi anlayacaklardır ama tarihi bilmiyorlarsa onlara söyleyecek lafımız yok. Afrin'de de Türkiye Cumhuriyeti devletine büyük bir tehdit, Türk milletine büyük bir tehdit vardı. O tehdidin başını ezmek için Türk ordusu bugün oraya gitmiştir. Allah onların yardımcısı olsun. Eğer gerek duyarlarsa, çağırırlarsa, talep ederlerse biz de gitmeye, onlarla beraber şehit olmaya hazırız Allah'ın izniyle. Bu manada hiçbir tereddüdümüz ve endişemiz yoktur. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türk milletinin yüzde 90'ının da bu şekilde düşündüğüne inanıyorum ama bazıları "Türk askerinin Afrin'de ne işi var?" diyor. Yahu Allah'tan korkmazlar, hiçbir gün "Amerika'nın Menbic'de ne işi var?" dediniz mi, sordunuz mu ya? Hiçbir gün "Amerika'nın Afganistan'da, Irak'ta ne işi var?" diye sordunuz mu? Yani Amerika 10 bin kilometre öteden gelip de El Kaide'yi kendisine tehdit görüp Afganistan'ı işgal edecek, Irak'ı işgal edecek, Suriye'den Menbic'e yerleşecek, terör örgütüne silah dağıtacak, terör örgütünün bütün, efendim, sözde karakol olarak tayin ettiği veya sığınak olarak tayin ettiği yerlerde, orada izleri bulunacak, ondan sonra biz diyeceğiz ki "Türk ordusunun Afrin'de ne işi var?" Ama Amerika'ya "Senin orada ne işin var?" diye sormak hiç kimsenin aklına gelmeyecek. Niye? Çünkü bunu soranların birçoğu Amerika'yla oynaş hâlindeler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çünkü, Amerika onların işine geliyor, Amerika'nın orada olması onların işine geliyor. Çünkü, Amerika onları koruyor, onları kolluyor, onlara silah dağıtıyor, Türk ordusunun tanklarına onların silahlarıyla müdahale ediyorlar. Şehit olan birçok askerimiz Amerikan silahlarıyla şehit edildi. Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. İnşallah yeni şehitler vermeyiz, inşallah son şehidimiz olur, inşallah Afrin operasyonunu da başarıyla bir an önce tamamlarız. İnşallah, ondan sonra da Menbic sırada var ve ta Sincar bölgesine kadar bütün terör unsurlarının kafasını ezerek, Türkiye Cumhuriyeti devletine, Türk milletine tehdit oluşturan her yeri temizleyerek ordumuz sağ salim yeniden ülkesine döner ve orada güvenli bölgeler oluşturulur; bizim gayemiz bu. Biz Amerika gibi enerjisi için, yer altı zenginlikleri, yer üstü zenginlikleri için gitmiyoruz bir yere; bizim gitme sebebimiz kendi güvenliğimizi, kendi sınırlarımızı, kendi milletimizin bekasını korumak içindir. Eğer bunu anlayamıyorlarsa bir gün anlatırız Allah'ın izniyle onlara. Çıkmışlar hâlâ burada işgalcilikten bahsediyorlar, çıkmışlar burada insan haklarından bahsediyorlar. Ağrı Dağı'nın 5 bin metresinde hangi insan hakkından bahsediyorsunuz? Efendim, orada çoluğu çocuğu öldürürken, bebeklerin kafasına sıkarken hangi insan hakkından bahsediyorsunuz; o gün insan hakları aklınıza gelmedi mi hiç? Sivillerin öldüğünden bahsediyorlar, e, Kilis'te ölen siviller ne olacak? Reyhanlı'da ölen siviller ne olacak? Öğretmen senin çocuğuna eğitim vermeye gitmiş, PKK'lı teröristler kaçırıyor, götürüyor kafasına sıkıyor, öldürüyorlar; bunun hakkı ne olacak, bunun hakkını kim savunacak? İşte, bunun hakkını da biz savunacağız burada; erkek gibi, yiğitçe biz savunacağız burada.
Onun için değerli arkadaşlarım, Afrin operasyonu Türkiye için çok önemlidir, Türk devleti ve milleti için çok önemlidir.
Yine, Allah'ın izniyle Menbic'i de inşallah terör örgütünden temizleyeceğiz.
Biz, askerimizin bu manada üzerine düşeni en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyoruz. Türk ordusu her şeye rağmen, yapılan her şeye rağmen güçlü bir ordudur, her şeyin de üstesinden gelecek güce sahiptir Allah'ın izniyle çünkü Peygamber ocağı olarak bildiğimiz, inandığımız bir ocaktır. O ocaktan da inşallah iyi şeyler, hayırlı şeyler doğacaktır milletimiz adına.
Değerli arkadaşlarım, yine, bize insan hakları dersi vermeye çalışıyor Avrupa Birliğinin bazı devletleri. Yine, Amerika Birleşik Devletleri bize insan hakları dersi vermeye çalışıyor. Yahu, bu Kızılderililer nereye gitti arkadaşlar? Afrika'yı boydan boya işgal ettiniz, Afrika'nın insanlarını getirdiniz köle yaptınız kendinize, ondan sonra dünyada birçok ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini aldınız kendi ülkenize götürdünüz, kendi ülkenizi ve kendi insanlarınızı zengin ettiniz. Sizin bize hangi insan haklarından bahsetmeye hakkınız var? Haddiniz de yok böyle bir şeyden bahsetmeye. Yani, siz tarihte sömürgeciliğinizle, tarihte insanların tamamının neslini kurutmakla, o insanları köle yapmakla meşhur olacaksınız; bu, bütün dünyaca bilinecek, bütün tarihçiler bunu yazacak, ondan sonra kalkacaksınız Türkiye Cumhuriyeti devletine insan haklarından bahsedeceksiniz; insan biraz utanır ya, biraz sıkılır ya.
Almanya, Yahudileri diri diri fırınlara atarken insan haklarını hiç düşünmediniz mi? Amerika, Kızılderilileri yok ederken hiç düşünmediniz mi insan haklarını? Ama şimdi kalkmışlar, bize bu konuda ders vermeye çalışıyorlar. Oysaki Türk ordusu sivillerin ölmemesi için, zaten insan haklarını koruduğu için bu operasyon bu kadar gecikti yoksa ikinci gününde Afrin'in içerisine girer, yerle bir ederdi Türk ordusu. Buna da gücü yeter Allah'a çok şükür ama siviller ölmesin, insan haklarını en iyi şekilde koruyalım diye itina gösteriliyor.
Şimdi, kale gibi betondan sığınaklar yapmışlar. Hangi terör örgütünün bunu yapmaya gücü yeter? Ben size soruyorum değerli arkadaşlar: Hangi terör örgütünün bunu yapmaya gücü yeter? Elbette ki bir devlet gücüyle yapılmış bunlar oraya. Şimdi, kalkacaksınız ondan sonra insan haklarından bahsedeceksiniz, sivillerin öldüğünden bahsedeceksiniz. PKK'lı sivil kıyafeti giyecek, savaşacak "Sivil öldü." diyeceksiniz. Ne güzel iş ya! Apo'nun resimlerini asacaklar "Efendim, PKK'yla ne bağlantısı var?" diyeceksiniz. İşte bire bir bağlantısı var, YPG ile PKK aynı; ikisi de Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk milletini tehdit ediyor. Onun için bunların başını ezeceğiz, ezeceğiz, ezeceğiz.
Hepinize hayırlı akşamlar. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Varlı.