| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 07.03.2018 |
GÜRSEL EROL (Tunceli) - Sayın Başkanım, öncelikle yeni Meclis Başkan Vekilliğinizin hayırlı olmasını diliyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
GÜRSEL EROL (Devamla) - Genel Kurulumuzu da sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, ben dönem dönem bu kürsüde değişik yorumlara neden olan, kimi zaman söylemlerim HDP tarafından tepkiyle karşılanan, kimi zaman söylemlerim AKP tarafından alkışlarla karşılanan konuşmalar yaptım. Bir daha buradan bu konuşmalarla ilgili bir değerlendirme yapmak isterim. Tabii ki benim siyaset çizgim ve Tunceli'de siyaset yapma anlayışım, tarzım herkes tarafından bilinen bir tarzdır ve burada bugün aslında anlatmak istediğim, konuşmakla ilgili söz talebimin gerekçesi Erdal İnönü'nün 1990'lı yıllarda Fazilet Partili milletvekillerinin milletvekillikleri düşürülürken Anayasa Komisyonunda yapmış olduğu konuşmadır. Her milletvekilinin siyasal düşüncesinin, fikirlerinin, anlayışının, düşüncesinin ve konuşmalarının özgürlük kapsamında olması gerektiğini ve bu anlamda Refah Partili milletvekillerinin milletvekilliklerinin düşürülmesine "hayır" oyu kullanmasının gerekçesini anlatmıştır.
Sayın milletvekilleri, bu Mecliste çoğu zaman sizin geçmişten gelen arkadaşlarınızla ilgili haksız uygulamalar yapıldı; Merve Kavakcı'ya yemin ettirilmedi, milletvekilliği düşürülen arkadaşlarınız oldu. Bunların hepsi bir haksızlıktır. Bir milletvekili, seçildikten sonra, yasama süresi içerisinde görevini yerine getirmekle ilgili sorumluluklarını yerine getirirken yargılanabilir mi? Evet, yargılanabilir ama o milletvekili tutuksuz yargılanmalı, suçu sabit görülünceye kadar da tutuksuz hâli devam etmeli; eğer bir terör örgütüyle bağlantısı hukuken sabit görülürse ve mahkemeler bununla ilgili bir karar vermişse yalnızca milletvekilliği düşürülmemeli, aynı zamanda cezaevine de gönderilmeli. Ama yine aynı şekilde, geçen hafta bir milletvekilinin, Ahmet Yıldırım'ın, HDP Grup Başkan Vekilinin Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı milletvekilliğinin düşürülmesi siyaseten de hukuken de ahlaken de doğru değil. Bakın, ben bunu CHP Grubu içerisinde en keskin HDP karşıtı olarak bilinen milletvekili olarak söylüyorum. Siyaseten ayrı düşünebiliriz, siyaseten birbirimize karşı tavırlarımız farklı olabilir ama bu Parlamentoda görev yapan milletvekillerinin seçildikleri, geldikleri illerdeki seçmenlerinin düşüncelerini, ifadelerini özgürce ifade etmelerinden kaynaklı milletvekilliklerinin düşürülmesi hiçbir şekilde doğru değil.
Sayın milletvekilleri, tarihimizde dönem dönem "kahraman" diye adlandırılan insanların sonra hainlikle suçlandıklarını ve yargılandıklarını hepimiz biliyoruz. Bunların en somut örneği, belki de sizin döneminizin en başarılı kararı Kenan Evren'in yargılanmasıdır. Kişiye dayalı bir hukuk düzeninin kurulması, yarın bize Kenan Evren gibi sonuçlar doğurabilir. Burada, bence, milletvekillerinin milletvekilliğinin düşürülmesini değil, tam tersine, milletvekillerinin anayasal haklarının korunması, kendi seçmen kitlelerinin, kendilerine oy veren seçmenlerinin o milletvekillerinden istedikleri davranış şekilleriyle ilgili yargılanmadan, özgürce davranabilmelerini sağlayabilmeliyiz. Ki sizler, geçmişte bunun en sıkıntılı dönemini ve sürecini yaşayan milletvekillerisiniz ve sizin demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere, kişisel haklara, kişisel düşüncelere daha fazla önem vermeniz gerekirken sizin gibi düşünmeyen, sizin değerlerinize ters düşen yorumlar yapan milletvekillerini düşürmeniz, tutuklu yargılamanız hakka da hukuka da adalete de sığmaz sayın milletvekilleri. Ben, bir daha milletvekili adayı olmayacak birisi olarak, bu görev sürem içerisinde Parlamentonun saygınlığı açısından AKP'li milletvekillerini bilgilendirmek ve uyarmak isterim.
Ahmet Yıldırım'ın milletvekilliğinin düşürülmesi doğru değildir, milletvekillerinin tutuklu yargılanması doğru değildir; sabit görülen bir suçu varsa yalnızca yargılanmamalı, aynı şekilde, suçu sabit görülmüşse onunla ilgili cezai işlem de yapılmalıdır ama milletvekili olduğu süre içerisinde herkes yasama görevini yerine getirmelidir. Bu düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Erol.