| Konu: | 14 Mart Tıp Bayramı'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 14.03.2018 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce tüm sağlık camiasının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlar, her biri birbirinden değerli meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunarım.
Yine, bu vesileyle, Millî Mücadele ve Kurtuluş Savaşı'mızda gösterdikleri kahramanlıklarıyla adlarını kalplerimize kazımış, ebediyete intikal eden tüm tıbbiyeli büyüklerimizi, Afrin ve ülkemizin dört bir köşesinde terörle mücadele sırasında şehadete eren kahraman Türk evlatlarını rahmetle anarak sözlerime başlamak istiyorum.
Muhterem vatandaşlar, Tıp Bayramı olarak kutlanan bugün birçok mecrada sağlık camiasının sorunlarının ve önerilerinin gündeme getirildiği yegâne gün olarak kabul edilmektedir. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak neredeyse hemen hemen her gün sağlık camiasının sorunlarını ve çözüm önerilerimizi gündeme getiriyoruz. Biz, her zaman doğru, başarılı sağlık politikaları için takdirlerimizi sunuyoruz. Yanlış, eksik ve yetersiz sağlık politikaları için de yapıcı eleştirilerimizi yapmaya ve bunları kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.
Camiamızın burada kısıtlı bir sürede anlatılamayacak kadar çok sorunu bulunmaktadır. Ancak öncelik sırasına göre bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum.
Sağlık çalışanlarının en önemli sorunu özlük hakları, hem çalışırken hem de emeklilikte alınan maaşlar gerçekten çok az ve bu nedenle donanımlı personelin kamudan kaçmasının önüne geçilemiyor. Sağlık personelimizin maaşlarını hak ettikleri düzeye getirerek bu kötü gidişatın önüne geçilmelidir.
Diğer bir konu ise döner sermaye ödemeleri. Başlangıçta makul sayılabilecek düzeydeki döner sermaye ödemeleri günden güne azaldı. Bununla birlikte döner sermaye gelirleri emeklilik maaşlarına yansıtılmadığı için emekli olmayı hak eden sağlık çalışanları emekli olamıyor ya da emekli olanlar başka yerlerde çalışmaya devam ediyorlar çünkü emekli maaşları onca yıllık yoğun ve vefakâr çalışmalarının karşılığında gerçekten kabul edilemeyecek kadar az.
Diğer önemli bir husus ise yıpranma payı. Yedi gün yirmi dört saat, gece gündüz birçok zorluğa, imkânsızlığa rağmen vatandaşlarımıza sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarımızın analarının ak sütü gibi helal olan yıpranma payının derhâl verilmesi gerektiğine inandık. Seçim beyannamemizde de belirttiğimiz gibi, her dört yıla bir yıl yıpranma payı sağlıkçılarımızın hakkıdır.
Özlük haklarının haricinde, bize tanınan beş dakikalık kısa bir süre içerisinde detaylı olarak ifade etme imkânı olmayan sağlıkta şiddet, yardımcı sağlık personelinin atama ve meslek tanımları hakkındaki sorunları, tıp eğitiminin kalitesi, sağlık hizmetlerinden alınan katılım payları, millî ilaç ve aşı sanayisinin geliştirilmesi, aile hekimlerimizin sorunları konularındaki önerimizi de Meclise sunduk. Her fırsatta bu konuları kamuoyu nezdinde gündeme getirmeye çalışıyoruz. Sağlık Bakanımızdan bu 14 Martta özellikle emekli maaşları olmak üzere, çalışanlarınızın ücretlerinde artış, yıpranma payının verilmesi, döner sermayelerin emekliye yansıtılması konularında müjde bekliyoruz.
Muhterem vatandaşlar, biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak hem sağlık çalışanlarını hem de vatandaşlarımızı birlikte memnun eden, aile hekimlerimiz ile öncelikle koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerine önem veren, eğitim ve AR-GE çalışmalarına öncelik tanıyan, her alınacak kararda ilgili tüm tarafları toplayarak onların görüş ve onayını alan ideal bir Türk sağlık sistemini arzuluyoruz. Tüm politikalarımızı da bu yönde inşa ettik. Özellikle koruyucu ve önleyici tıp yaklaşımını kesinlikle ülkemiz için öneriyoruz. Yani hastalıklar ortaya çıkmadan önce tanı konulup bu hastalıklar için gerekli önlemler alındığı takdirde hem vatandaşlarımız bu oluşacak hastalıklardan korunacaktır hem de millî gelirimize büyük oranda katkı sağlanacaktır.
Genel Kurulu saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)