GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:20.03.2018

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

533 sıra sayılı torba kanun tasarısı 4706 sayılı Hazineye ait taşınmazların tarımsal üretim yapmak üzere tarımsal amaçlı kooperatifler, tarım satış kooperatifleri ve tarımsal üretici birliklerine kiraya verilmesiyle ilgili kanun. Tabii, bu kanundan bizim anladığımız şu: Daha öncesinde Hükûmetin, devletin elinde bulundurmuş olduğu tarım işletme, üretme çiftliklerini kiraya verip sattığını biliyoruz ama sıra geldi köylünün merasına. Aslında, bu kanunun çıkış amacı, yapılış amacı köylünün merasının satışa sunulmasıdır, kiraya verilmesidir. O yüzdendir ki böyle bu kanunun... O köylülerimiz zaten kendi aralarında bu mera alanlarını kendi hayvanlarını otlatarak, ekim yaparak kullanmaktadır. Bu mera alanlarını alıp kimlere vereceksiniz? Bunu Hükûmete burada sormadan edemiyoruz.

Şimdi, çiftçiden yana olmadığınızı biliyoruz. Her türlü tahıl ürününü yıllardır, on beş-on altı yıldır ithal ediyorsunuz. Türkiye'deki bundan on yıl önce buğday üretim alanlarının 9 milyon hektarken 2017 yılında 7 milyon 700 bin hektara düştüğünü görüyoruz. Nohudu ithal ediyorsunuz. Nohut ekim alanı geçen yıl yüzde 46 küçülmüş yani 350 bin hektar nohut arazisi ekilirken 2017 yılında 180 bin hektar olmuştur. Türkiye'de TÜİK'in araştırmalarına göre 2005 yılında 41 milyon 200 bin ekili alan varken bu sayınının 2010 yılında 38 milyon hektara düştüğünü görüyoruz.

Şimdi, TÜİK bir taraftan böyle bir açıklama yapıyor, Tarım Bakanlığı da diyor ki: "27 milyon hektar alanımız var." Bu alanlar da 23 milyon hektar alana düşülüyor. Şimdi, devletin işleyişinde, çalışmasında Bakanlık öyle konuşursa, TÜİK böyle konuşursa bu vatandaş sizin neyinize inanacak? Yani bunların hepsi bir şekilde; böyle uydurma, kaydırma şekliyle devlet yönetilebilir mi? Devletin bir kuralı vardır, devletin elindeki doneler, birimler, sayılar noktasına virgülüne halka sunulmak zorundadır.

Şimdi, diğer taraftan, yıllardır vatandaşımız ekim alanlarını boş bırakıyor. Neden boş bırakıyor? Ektiği üründen kâr edemeyince şehre göç ediyor. Bunu sağlayan sizsiniz, üretim alanlarını boş bıraktınız. Burada sıralamak da istiyorum aslında. 2016 yılında 4 bin ton nohut ithalatı varken 2017 yılında 11 bin tona çıkmış, 3 bin ton kuru fasulye ithalatımız varken 2017 yılında 11 bin tona çıkmış yani yüzde 267 artış olmuş. Fasulyeyi ekmeyiz, nohudu ekmeyiz, mercimeği ekmeyiz, arpayı ekmeyiz, buğdayı ekmeyiz yani hepsini ithal eder duruma gelmişiz. Böyle bir durumda siz çiftçinin yanında nasıl yer alabilirsiniz? Şu anda ithalatı iyi beceriyorsunuz ama ihracatta şu anda soğan üreticisi, patates üreticisi, sarımsak üreticisi ürünlerini depoda çürütmekte. Siz üreticinin yanında, ihracatçının yanında yer almayacak mısınız? İhracatı desteklemeyecek misiniz?

Şu anda Nevşehir'de patates depolarda çürümekte. Çorum'da, Eskişehir'de, Konya'da, Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde soğan üreticisi depolarında soğanı çürütmektedir. Bu da sizin uygulamalarınızla oluyor. Orta Doğu'nun göbeğine daha önceki yıllarda tüm bu ürünlerimiz ihraç ediliyordu. Ürünümüzü Azerbaycan almaz, Gürcistan almaz, Suriye almaz, Irak almaz. Kime satacağız bu ürünleri? Üretim yaparken desteklenmesi de gerekiyor, bunu yapmayanlar sizsiniz. Bugüne kadar AKP hükûmetleri bunu yapmıştır. Sayın üreticim, bundan sonra da bunu yapacağını bilmeniz gerekiyor diye düşünüyorum.

Hepinize saygılar arz ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)