| Konu: | Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 28.03.2018 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergemizle sanatın üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım, şu anda görüştüğümüz 535 sıra sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun bazı maddelerini değiştiren tasarıdan önce, defalarca, yapılan değişikliklerle katma değer vergisinde muafiyetler getirilmiştir. Hemen hemen her alanda, aklınıza gelebilen her alanda değişik şekillerde muafiyetler getirilmiştir. Yani hizmet alımı, satımı, FATİH Projesi, serbest bölgeler; altın, gümüş, platin arama, satma; aklınıza ne gelebiliyorsa her konuda vergi muafiyeti getirilmiştir. Şu anda görüşmekte olduğumuz tasarıyla da yine bazı konularda katma değer vergisi muafiyeti getiriliyor. Bunlardan bir tanesi de yabancılara verilecek sağlık hizmetlerinden katma değer vergisi alınmayacak. Gazetelerde, medyada "Arapların Türkiye'de saç ektirmelerine KDV kıyağı" diye geçmiş bu, demek ki Arap ülkelerinden Türkiye'ye saç ektirmek için çok sayıda gelen var.
Değerli arkadaşlarım, bakın, Türkiye'nin en temel problemlerinden bir tanesi cari açık. Türkiye'nin dışarıya sattıkları ile dışarıdan aldıkları arasında çok büyük bir fark var ve bizim yapmış olduğumuz ihracatın da neredeyse yüzde 70'i dışarıdan gelen maddelerle oluyor yani imalat sanayisinden söz ediyorum. Temel problem, Türkiye katma değer üretmiyor.
Katma değer üretmemenin temelinde okumamak var.
(Hatip tarafından Alak suresinin 1'inci ayetikerimesinin okunması)
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Sayın Bakanım, okumamak var, okumuyor Türkiye. Okumayı teşvik etmek için bir değişiklik getirdik. "Yayıncıların telif olarak ödedikleri ücretlerden alınan KDV oranları kaldırılsın, burada bir muafiyet getirilsin." diye bir önerge verdik değerli arkadaşlarım ve sizden destek bekliyoruz. Vallahi, bunu unutmuşlardır, bakanlar, Başbakanınız, Cumhurbaşkanınız unutmuştur, yoksa buna destek vereceğinizden dolayı size bir şey yapmazlar yani gerçekten, samimi bir şekilde destekleyin.
Bakın değerli arkadaşlarım, bir örnek vereyim. Türkiye'de bir yazar ne kadar kitap şey yapar? Zaten "yazarlık" diye bir meslek kabul edilmiyor, yan meslek. Bir meslekleri var ama bir de kitap yazıyorlar. Diyelim ki bir tane kitap yazdı ve 3 bin TL tutarında telif geliri var. Buna yüzde 17 gelir vergisi uygulanıyor, arkasından da yüzde 18 KDV uygulanıyor değerli arkadaşlarım. Yani yüzde 35, toplam 3 bin liradan 1.050 lira vergi olarak ödüyor bu yazar.
Başka bir şey daha söyleyelim, diyelim ki bir tercüman; bu tercüman senede 15 bin lira para kazansın. Yüzde 17 gelir vergisi stopajı, yüzde 18 KDV uyguladığınız zaman 9.750 liraya düşmektedir bu geliri değerli arkadaşlarım.
Türkiye okumuyor. Niye okumuyor? Çünkü okumaya değer vermiyoruz, yayına değer vermiyoruz. Her şey aklımıza geldi değerli arkadaşlarım, her şeyde KDV indirimi yaptık ama okumak aklımıza gelmiyor çünkü okumayan bir toplumuz. Okumadığımızdan dolayı değerli arkadaşlarımız geriyiz. Ekonomi konuştuğumuz için ekonomiden örnek veriyorum, okumadığımızdan dolayı iyi şeyler yapamıyoruz, okumadığımızdan dolayı ürettiğimiz şeylerde katma değer şey yapamıyoruz. Biz montaj yapıyoruz arabada. En çok ne satıyoruz dışarıya? Buzdolabı satıyoruz. Ne satıyoruz? Araba satıyoruz. E, en çok araba satan ülke "Yerli araba yapacağız." diye ayağa kalkmış. Şu çelişkiye bakın arkadaşlar yani gerçekten şu işe bakın ya. En çok ne satıyoruz dışarıya? Araba satıyoruz çünkü o araba bizim değil çünkü biz araba yapamıyoruz, çünkü biz keşfedemiyoruz, çünkü biz okumuyoruz değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü biz kitaplardan vergi alıyoruz arkadaşlar. Her şeye muafiyet getirdik, kitaptan vergi alıyoruz.
"Okumasınlar..." Ne demişti bir AKP yandaşı öğretim üyesi? "Okumasınlar, okurlarsa bize oy vermezler." Hatırlıyor musunuz arkadaşlar?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Yapmayın böyle şey. Hiç yakışmıyor size.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Öyle demişti işte kardeşim ya, ben bunu icat etmedim. Okumuyoruz.
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Ne alakası var ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sen okudun da ne oldu, şimdi onu söyle.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - İşte gelin, kızmayın, tamam, bu son cümleleri kayıtlardan çıkarıyorum, kızmayın, gelin o zaman...
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Hem samimiyetle destek istiyorsun hem de...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hiç yakışıyor mu sana? Hiç yakışmıyor ya.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ama öyle iş. Bakın, arkadaşlar, gidin inceleyin, "evet-hayır"ı inceleyin, size kim oy vermiş görün değerli arkadaşlarım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu üslup size yakışmıyor, yaşınıza, eğitiminize yakışmıyor.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - İnsanların okumasını istemiyorsunuz. İsteseydiniz, eğer insanların okumasını isteseniz bu önergeyi desteklersiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Evet, değerli arkadaşlarım, haydi iyi akşamlar diliyorum. Kolay gelsin. Kızmayın, kızmaya gerek yok. (CHP sıralarından alkışlar)