GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:03.04.2018

MHP GRUBU ADINA ZÜHAL TOPCU (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, evet, günümüzde en önemli problemlerden bir tanesi -biliyorsunuz, birçok problem var ama- ülkenin geleceğini hazırlayan kişileri yetiştirecek olan ve bu milleti, bu toplumu oluşturacak olan eğitim sistemindeki ortaya çıkan aksaklıklardır. Bunlar en önemli problemleri oluşturmaktadır. Bunlardan bir tanesi de özellikle eğitim kurumlarının ana unsuru olan öğretmenlerin -yeni pilot uygulamayla- performans değerlendirme sistemlerinin gündeme getirilmesi. Diyoruz ki biz: Bunun tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Birazdan gerekçeleriyle beraber sunmak istiyoruz biz burada.

Evet, öğretmenlik mesleği, gerçekten en önemli uzmanlık isteyen mesleklerden bir tanesi. Başarı öğretmenlerle geliyor, öğretmenlerin performanslarıyla geliyor yani bir çocuğun olumlu gelecek vizyonu oluşturmasında en büyük katkıyı öğretmenler sağlıyor, motivasyonunu artırmada en büyük katkıyı öğretmenler sağlıyor. İlk çocukluk yıllarının, 5 yaşına kadar çocukluk yıllarının geçtiği dönemde aileden sonra en önemli rol gösterici olan ve örnek alınan insanlar öğretmenlerdir. Bu şekildeki önemi haiz bir meslek grubunun -bir bakıyoruz ki- "performans değerlendirme sistemi" adı altında hallaç pamuğu gibi atılabileceğine yönelik birtakım çalışmaların yapıldığını görebiliyoruz.

Buradan sormak istiyoruz: Acaba bu performans değerlendirme sisteminin getirilmesindeki amaç ne? Özellikle gerçekten öğretmenlerin performanslarını artırmak mı, öğretmenlerin motivasyonlarını artırmak mı yoksa öğretmenleri hırpalamak mı, öğretmenleri hizaya getirmek mi? Eğer biz gerçekten öğretmenlerin performansını artırmak istiyorsak Amerika'yı keşfetmeye gerek yok, birçok yolu var bunun. Yani artık motivasyon nasıl yükseltilir, performans nasıl yükseltilir, bu konuda o kadar çok çalışma var ki bunların takip edilmesi gerekmektedir. En başta -sürekli bu kürsüden belirttiğimiz gibi- öğretmenlerin mutlaka aidiyet hislerinin güçlendirilmesi lazım diyoruz ama şu anda baktığımızda, öğretmen alım sistemine baktığımızda üç çeşit öğretmenin -çalıştırma tarzı olarak- alındığını da görebiliyoruz. Bunlardan bir tanesi kadrolu öğretmenler, bir diğeri sözleşmeli öğretmenler, bir diğeri de ücretli öğretmenler. Her zaman dediğimiz gibi, öğretmenin ücretlisi olmaz, öğretmenler ücretli olarak çalıştırılmazlar. Şu anda sözleşmeli öğretmenlik geçirildi, dört yıl sonra bunlar da kadroya aktarılmaktadır.

Şimdi, burada siz, hâlâ, çalıştırdığınız 70-80 bin ücretli öğretmeni, yani neredeyse bütün öğretmenlerin, çalışan öğretmenlerin yüzde 10'una denk gelen bir grubu ne yapıyorsunuz? Ayırıyorsunuz. Bunun, her bir öğretmenin de 30-40 öğrenciye hitap ettiğini düşündüğünüzde karşımızdaki grubun ne kadar ciddi bir önem arz ettiğini de buradan paylaşmak istiyoruz biz.

Evet, seçimlerine baktığımızda, bu öğretmenlerin öğretmenlik mesleğine seçilmesine baktığımızda gerçekten hassasiyetle seçim yapıldığını da görebiliyoruz. 2 milyon öğrencinin sınava girdiğini düşündüğümüzde bakıyoruz ki yüzde 10'u alınıyor yani 200 bin arasından seçme yapılıyor ve burada da performans değerlendirmede çok büyük hata yapılır. Bu verilen taslak programda performansın yüzde 25'inin müdür, yüzde 15'inin öğrenciler, yüzde 15'inin veliler, yüzde 20'sinin zümre öğretmenleri tarafından değerlendirileceğini, performans değerlendirmeyi belirleyeceğini gündeme getirdiğimizde artık yalnızca çabaların bu performans puanlarını tutmaya yönelik olabileceğini biz buradan belirtmek istiyoruz. Bu, öğretmenler arasında ayrımcılığa yol açacaktır. Bu sistem, öğretmenler arasında umutsuzluğa yol açacaktır ve çatışmalara yol açacaktır. Onun için, yol yakınken bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)