| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 12.04.2018 |
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen milletimiz ve saygıdeğer Gemlikliler; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. 548 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 20'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum.
Evet değerli milletvekilleri, Gemlik'in bir sorunu var, önemli bir sorun; o da, deprem riskiyle karşı karşıya. Peki, bununla ilgili uzun zamandır konuşuluyor, görüşülüyor. Hatta Gemlik'te üç ilçe başkanı, AKP, CHP ve MHP ilçe başkanı bu konuda bir araya geldiler ve sonra Meclise geldiler. Mecliste başka kanunlar görüşülürken bu sorunu ilettiler ve birlikte çözüm aradılar. Bu mesele hiçbir zaman siyasi rant konusu yapılmadı yani bunu öncelikle vurgulamak istiyorum. Sonra ne oldu? Sonra 24 Aralıkta bir gece vakti KHK'yle "Gemlik taşınacak." diye bir düzenleme yaptınız.
Şimdi, bu sorunun FETÖ'yle mücadeleyle, OHAL'le bir ilgisi var mı? Yok. Ama sizin yönteminiz maalesef her konuda olduğu gibi bu konuda da hukuksuz. Ülkeyi yönetemediğiniz gibi bu konudaki beceriksizliğinizi maalesef Gemlik'in sorununu çözme konusunda da çok açık bir şekilde ortaya koydunuz Sayın Bakan. Nasıl yaptınız, süreci anlatayım.
O gece KHK'yle Gemlik'i taşıma kararı aldınız. Ertesi gün Gemlik Belediye Başkanı Gemliklilere bunu "Müjde." diye duyurdu. "Müjde, Gemlik taşınıyor, kurtuluyoruz depremden." dedi ama işin hiç de öyle olmadığı hemen bir gün sonra anlaşıldı. Gemlikliler isyan etti, çünkü Gemlik'te hayat durdu, krediler durdu, ticaret durdu, inşaat durdu -bakın, yakın zamanda Gemlik'e gittim, dolaştım, Giresunlular Derneğine gittim ki çoğunlukla oradaki bu hemşehrilerimiz inşaat sektöründe çalışıyorlar- işsizlik baş gösterdi. (CHP sıralarından alkışlar)
Giresun Milletvekilimiz de alkışlıyor, tekrar buradan selam gönderiyoruz.
Evet, vekillere, bakanlara teşekkür edildi ama Gemlik'te hayatın durduğu görülünce bir hafta sonra hemen çark edildi. 3 Ocakta bir açıklama, dendi ki: "Hayır yanlış anladınız, biz Gemlik'i taşımıyoruz, dönüştüreceğiz orayı, yerinde dönüşüm yapacağız, basın yanlış anlamış." Hakikaten, bizimle dalga geçiyor gibi açıklamalar yapıldı. Bankalara yazılar yazıldı, yalvarıldı "Aman kredi verin, hayat durmasın." Emlak sektörü durdu, inşaat sektörü durdu, insanlar kaygılı, ne yapacağını bilemiyorlar. Derken, bir hafta sonra ancak onların görüşlerini almak aklınıza geldi, odaları, işte mimarlar odasını, jeoloji mühendislerini, sivil toplum kuruluşlarını, esnaf odalarını, ticaret, sanayi odasını çağırdınız. Hepsi dedi ki: "Dönüşüm yapılsın." Ondan sonra tekrar bu konu ele alındı ama bu arada Gemlik, zeytinin başkenti olmaktan çıkıp kaosun başkenti olmuştu.
Bu arada da bakanlardan ikisi, Sayın Özhaseki ve Akdağ açıklama yaptı "Gemlik taşınacak." dedi. Gemlikliler yine diken üstünde; derken, bir hafta sonra bir açıklama daha "Gemlik'in nakledilmesi" kelimesini çıkaracağız deyip işte bu tasarıya bu madde eklenerek tekrar dönüşüme geçildi.
Gemlik'te -tekrar hatırlatayım- bir FETÖ kumpasıyla yerel yönetimi bizden almıştınız ama biz 2019'da Gemlik'e uğurlu gelecek olan Mehmet Uğur Sertaslan Başkanımızla Gemlik'i yine alacağız, Gemlik'e uğurlu gelecek. Onun da sık anlattığı bir hikâye var, onu buradan tekrar anlatmak istiyorum: Ağa ile maraba köyden şehre gidiyorlar; ağa at üstünde, maraba yanında. Yolda bir tezeğe rastlıyorlar. Ağa muziplik yapıyor, diyor ki: "Sen bunun yarısını yersen sana atı veririm, ata da sen binersin, ben de yanında yürürüm." Daha sonra "Tamam." diyor, kabul ediyor maraba. Yorulmuş, tezeğin yarısını yiyor. Attan iniyor ağa, veriyor atı, şehre gidiyorlar. Dönüyorlar, ağa yorulmuş yürümekten, pişman. Maraba aynı şekilde, yemiş tezeği, onun acısını çıkarmak istiyor. Dönüşte aynı noktaya geliyorlar, diyor ki: "Ağam, sen bu tezeğin yarısını yersen ben atı geri veririm."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Özür dilerim, tamamlamak için...
BAŞKAN - Buyurun.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Ağa tabii kabul ediyor yorulduğu için. Tezeğin geri kalan yarısını yiyor. Dönüyorlar köye. Maraba diyor ki: "Ağam, giderken bu at senindi, üstünde de sen oturuyordun. Döndük geldik köye, bu at yine senin, üstünde yine sen oturuyorsun. Peki, biz bu tezeği niye yedik?"
Bu Gemlik hikâyesi de gerçekten tam da böyle oldu. Gemlik'i dönüştürelim dedik. Bir gece KHK'siyle hukuksuz bir şekilde, kimseye sormadan, danışmadan, katılımcı bir irade göstermeden bir nakil cümlesi koydunuz, sonra döndünüz dolaştınız, şimdi tekrar dönüştürüyorsunuz ama Gemliklileri de mahvettiniz çünkü Gemlikliler... Hani Orhan Veli'nin şöyle mısraları var, diyor ki: "Gemlik'e doğru denizi göreceksiniz, sakın şaşırmayın." Şimdi Gemlikliler diyorlar ki: "Gemlik'e doğru kaosu göreceksiniz, sakın şaşırmayın." Geç de olsa döndünüz ama Gemlikliler de bu arada kaybetti.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Altaca Kayışoğlu.